TRT REPERTUARI ve KİMİ YANLIŞLIKLAR-1
- 21-03-2018 07:00
Sonradan kurulmuş kimi meslek kuruluşları, musıkî’ye dair sanatkârların, müntesiplerinin haklarını savunmak amacıyla ortaya çıkmıştır. Telif meselesini çözmek, haksızlıkları ortadan kaldırmak amaçlı bu kuruluşlar, üyelerinin aidatları ve telif haklarından doğan alacaklarla kendisini idame eder.
TRT Repertuarı’na millî, manevî değerlere uygun düşmeyen eserlere genelde kurumun işleyişi nedeniyle yer verilmez. Buna müstehcenliği çağrıştıran, edebe mugayyîr kimi şarkılarla türküler dâhildir. Arabesk’e yer vermeyen kurum, uzun yıllar direnmiş, direncini zamanla kaybetmiştir.
Halka ait musıkînin gerek sanat gerek halk ürünlerinin yasaklı olduğu, radyolardan çalınmadığı hatıralarda saklı olmaktan çıkmıştır, şimdilik. Batı’ya yaslanan Hafif Batı Müziği mi dersiniz konçertolar mı orotoryolar mı operalar mı, akla ne geldiyse yansıtan kurum, televizyon kanallarının artmasıyla sanat musıkîsine ve halk musıkîsine kapı aralamıştır. Bir dönemin halka rağmen ısrar eden işleyişi batı müziğinin destekleyicisi devlet yönetim anlayışı sebebiyle devamlılığı, kökü dışarda dalları içimizde olan müziğin belli kesimce benimsenmesine zemin hazırlamıştır.
İnsanoğlunun iki medeniyet arasında ne kendisinin ne başkasının olamayışı, zamanla gençliğin içine düştüğü boşluklarla istenilen millî olma davasına ters durumların ortaya çıkmasını hızlandırmıştır. Halen amacına ulaşmadıkları müzik, bu insanımızın nazarında kabul görmüş olmaktan uzaktır. Özellikle yabancı dil eğitimine harcanan meblağlar, müzik alanında yaygınlaşmasına rağmen, batı müziğinin sadece gençlerde ve orta yaş grubundan belli kesime yansıması, bünye ile istenilen arasındaki yapı uyuşmazlığını ortaya koyması açısından önemli sonuçtur.
Sanat Musıkîsinin seslendiği okumuş ve şehirli kesimle daha çok halk musıkîsinin kabul gördüğü, yerelliğini kaybetmemiş bölgeler göz önünde bulundurulduğunda batıya ait olanın benimsenmediği görülür.
Bu önemli noktada hangi batı sorusunu sormak lazımdır. Osmanlı Bakîyesi kültürle Avrupa’nın karşılaştırılması mı söz konusudur? Türkiye ile Batı Kıtası mı karşılaştırılır? Bir Almanya ile kıyas yapılabilir. Fransa ile Türkiye’deki sanat müziği ve halk müziği karşılaştırılabilir.
Günümüzde birden çok devletin yer aldığı Avrupa-Batı ile Türkiye’nin karşılaştırılması, esasında iki medeniyetin karşılaştırılmasıdır. Bunun özünde İslam Coğrafyası ile Hristiyan Coğrafyası, medeniyet olarak karşılaştırılmak istenir. Kabukta teknolojik alanda baskın olan Avrupa’nın üstünlüğü peşinen etkili olarak vurgulanmak hedefte olandır.
Batı’nın son yüzyıldaki insanlık âlemindeki sömürgeci yayılma haritasına bakıldığında iki dünya savaşından sonra üçüncüsünü aynı coğrafyada masa başı taktiklerle gerçekleştirme arzusu, batı müziğinin kaynak noktasının sevilmeme sebebidir. İnsan hayatını hiçe sayan, dünyaya yayılmacı siyaset mensubu batının, müziğindeki sapmalar, insanının yalnızlığı, ruhtaki boşluklardan dolayı arayışlar, medeniyetsizliğin verdiği psikolojik sıkıntılar ortada iken, bu müziğin cola-blue Jean-hamburger üçlüsünün tamamlayıcısı olarak bir ivme kazanması düşünülemez.
Ortada olan hafif batı müziği çalışmaları, müziği icra ettiğini söyleyenlerin yaşam şekilleri, global dünya düzenine iman etmiş olanlarca asrî-olması gereken olarak ifade edilirken, halkın kendisini ifade ettiği müziği hakir gören okumuşların mensubiyetinden mutlu oldukları batıdan içinden geldikleri halkın müntesibi ailelerinin na-kabulünden haberdar mıdır?