SURLARDAKİ KAPILAR - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)
- 05-01-2022 08:04
Bazı yerlerdeki ara kapıları saymazsak, dört ana kapısı var surların; Dağ Kapı, Urfa Kapı, Mardin Kapı ve Dicle Kapısı (Yenikapı).
Eski çağlarda bu kapılara değişik adlar da verilmiş. Dağkapı’ya Harput Kapısı, Urfakapı’ya Rum Kapısı, Mardinkapı’ya Bab-El Tel (Tepe Kapısı), Yenikapı’ya da Bab-El Ma (Irmak kapısı), gibi. Tabi bunlar içinde en ilginç Bizans ve Roma döneminde Urfakapı’ya Rum Kapısı, Yenikapı’ya Kaplan Kapısı, Dağkapı’ya da Ermen kapısı denmiş.
Yüz yıl öncesine kadar, kapılar güneşin doğuşu ile açılır, güneşin batışı ile de kapanırmış. Kapılar kapanınca ne kimse girebilir içeriye, ne de dışarıya çıkabilirdi.
Kimsenin elini kolunu sallaya sallaya kente girilmesine izin verilmezmiş eskiden. Temizliğe çok dikkat edermiş kent yöneticileri. Çünkü, Diyarbakır birkaç kez büyük salgın hastalıklar geçirmiş. Orta Doğu’nun büyük ticaret merkezlerinden biri olduğu, özellikle de ipekçilik burada çok geliştiği için gelen giden çok olurmuş. Bu yüzden her zaman salgın hastalık tehlikesi varmış. Bu yüzden tüm yabancılar kente girmeden önce kapıların hemen bitişiğinde yer alan hamamlara sokulur, burada yıkanmaları sağlandıktan sonra içeri girmelerine izin verilirdi.
Kentin her dört kapısının içinde, girişlerde bir hamam, bir han ve bir caminin var olmasının nedeni bundandır..
Bu hanların ve hamamların çoğu şimdi yok olmuş. Ya bakımsızlıktan yıkıldı. Ya da sahipleri tarafından yıktırılıp pasajlara dönüştürüldü. Mardinkapı’da Deliller Hanı Turistik otel oldu. Urfakapı’da Melek Ahmet Camii bitişiğindeki Küçük Hamam, Dağkapı’daki Suakar Hamamı yıktırıldı. Diclekapı (Yenikapı)’nın girişinde Gavur Meydanı’ndaki hamam, Yahudiler Mahallesindeki han bakımsızlıktan yıkıldı. Arsalarını gecekonducular işgal etti. Dört yana açılan her dört kapıdan başka surların çeşitli bölümlerinde kullanılan, yine belirli zamanlarda açılıp kapanan ara kapılar da vardı. Ne var ki bu kapılar da çoğu bakımsızlıktan ve ilgisizlikten harap olmuş durumdadır.
Kapıların Diyarbakır folklorunda önemli yeri var. Her birinin üzerine türküler, mayalar, maniler yakılmış, şiirler yazılmıştır. İçlerinden en önlüsü ‘’Mardinkapı şen olur’’dur.
Mardinkapı şen olur, Dibi değirmen olur, Buralarda yar seven Mutlaka verem olur.
Dağ kapının daşları, Armudun ağaçları, Bugün ben yari gördüm, Kıvrım kıvrım saçları.
Urfa kapı bağlıdır, Yarim Karacdağlıdır, Ben yarime kıyamam, O yar küçük çağlıdır.
Yenikapı bahçalar, Yar oturmuş saz çalar, O yar bana bakanda, Yüreğimi parçalar.
Şu anda harabeye döndürülen, taşları sökülerek kaçak gecekondularda kullanın surlar şimdilerde büyük bir hızla onarılmaya başlandı, Tarihe saygısı olmayan hiçbir insan, İnsanlıktan nasibini almamış demektir.