ŞİİR NEDİR? -2
- 25-03-2018 00:01
Şiir, dehrin hem hazanını hem sefasını harmanlayıp, insana sunulan acı reçetesi mi, şairlerin?
Şiir, siyasanın emrinde şairin söze dönüşen icraati midir?
Şiir, karıncanın ayak seslerine kulak kabartan şairin, duyabildiği oranda terennümü müdür, canlılığın?
Şiir, insan kimyasının mayası mıdır, hayatı sürükleyen esrar?
Şiir, şarkının ve dahi türkünün, her musıkînin ruha seslenişi midir, şairlerin?
Şiir, yalnızlığın girdabında boğulmaya yüz tutmuş şairin çırpınışı kabul edilir mi?
Şiir, olması gerekenle mümkün olmayan arasında şairin karamsar ruh hali midir?
Şiir, havada yorgun ellerin dua kabul olunmadıkça inmeyen şekli midir?
Şiir, gülün usaresi midir, binlerce yıldır, şairlerin vaz geçmediği sır?
Şiir, hayatın güzelliklerine maske olan çirkinliğin yırtılması mıdır, orta yerinden?
Şiir, güzelliklerin dile getirilmesinde, acıların ortaya dökülmesinde, mutluluğun ifade edilmesinde araç mıdır?
Şiir, anneye sunulan evladının kanlı gömleği midir, yas tutulması için?
Şiir, sevgiliye unutulmamak için kenarı işlemeli dest-mal mıdır, gözyaşıyla ıslatılan?
Şiir, yüreğe sevda adına atılan ok mudur, bağrı hûn kılan söz mızrağı?
Ne söylesek beyhudedir, tanımı yüzlerce ifadeyle tamamlanmayan uğraş.
Bir yoksulun dilinde ekmek parçasına dönüşür, ruhun açlığını bastırmak için.
Bir ezilmişin dilinde intikama devşirilir, gelecek günlere umutla bakma adına.
Bir âşığın titreyen gönlünde ince hastalığın habercisidir, umutsuzluk adına.Neler neler anlatılmaz ki, kamışla kâğıdın vuslatında?
Fikrin takipçisi, Elif’in aydınlığıdır.
Şairin kalesidir, kıyametidir.
Kuzunun melemesi, serçenin uçuşu, kartalın süzülmesi, bülbülün inlemesidir.
Asumanın gözyaşı, ağacın göğermesi, dalın uzaması, tomurcukların patlaması, tohumun çatlamasıdır.
Şüphenin gidericisi, edebin hali, dostluğun eli, deryada damladır.
Nemruda haber, Firavuna deprem, gafile uyarı, delalete düşene dönüş için ihbardır.
Suya nazire, zamana yemin, enginlere yolculuktur.
Göğe yakarış, karıncayla konuşma, su damlasıyla arkadaşlıktır.
Aşka şîr-pençedir.
Çobanın nağmesi, kuzunun süt emmesi, kavalın sesi, suların çağıldayarak akmasıdır.
Duaya kardeşlik, yoksulla arkadaşlık, dost olanla sırdaşlıktır.
Yemeğe tuz, dilde bereket, ruhta huzurdur.
Zenciliği kabulleniş, köleliğe direniş, emperyalizme başkaldırı, Kızılderilileri sevmektir.
Aşığın sitemi, tespihin danesi, gözün yaşıdır.
Çocuğa şefkat, yaşlıya hürmet, memlekete hasrettir.
Dürüstlüğe davetiye, yalana karşı koyuş, ihanete cevap, sırdaşlığa devamdır.
Felsefî yalnızlıktır.
Bülbülün çilesidir.
Zulme direniş, haksızlığa başkaldırı, zalimi reddediş, güçsüzün dili, mazlumun kalesidir.
Hüznün izdüşümü, topluca kızgınlık, önemsenmemeye kırgınlıktır.
Birlikte tebessüm, sanatkârın cevheri, toprağın beklediği, gökyüzünün yorganı,şairin muhabbeti, merhametin seslendiricisi, varlıkta yokoluştur.
Yusuf’a sabır, Zeliha’ya bekleyiş, Leyla’ya hasret, Mecnun’a sığınak, Ferhad’a sitem, Şirin’e müjde, Kerem’e umut, Aslı’ya işaret, Mem’e sabır, Zinn’e vuslattır.
Şiir, yeryüzünde olması gerekene varırken çekilen kahrın gönülden dile akseden yansıyışı, uğranılan ihanetlerin özeti, arkadan vurulmaların ruha verdiği acıların kendisidir.
Şiir, insanlığı ahtapot kollarına alan, sömüren, yok eden kapitalizme ve uşaklarına sesin en yüksek perdesinden yüreği güçlü insanların cesaretle karşı koyuşudur.
Şiir, vahşi kapitalizmin, emperyalizmin insanlığı kendisine köle edip, sadece kendisine çalışmasının dışında hiçbir yolu açmadığı günümüz ortamında, haksızlıklara ve her türlü zulme karşı koyuşun vazgeçilmez adıdır.
Şiir, parçalanmış coğrafyaları daha da küçülten, insana demokrasya adına gözyaşı, kan, acı, ölüm getiren kim olursa olsun, hepsine yüreğin nefreti, dilin isyanı, bedenin hareketliliğidir.
Şiir, Mevlana’nın Şems’e hürmeti, Yunus’un Tapduk’a bağlılığı, AhmedeHane’nin memleketine sevdasıdır.
Şiir, Hilâlle Ehl-i Salib’in yeryüzünde devirler içinde galip-mağlup olma şeklinin mısralara aksediş şeklidir.
Şiir, varlığını insanlığı bir birine düşürüp, kan ile vahşetle dünyada var olmayı şeref sayan emperyalizme karşı yalandan, riyadan, kibirden uzak Doğu’nun değerlerini savunmaktır.
Şiir, birçok nimetle şereflendirilen ortadoğu’da açlığın, hastalığın, mazlum olma halinin tercümanlığı, petrol ağalarına duyulan öfkenin adıdır.