Sıcaklıklar düştü, hastalıklar arttı

4 mevsimi de yaşadığımız şanslı bir coğrafyadayız. 

En azından öyleydi… İklim değişikliğinin etkisiyle aşırı sıcak ve aşırı soğuk havalar hayatı olumsuz etkiliyor.

Bu yaz neredeyse herkesin diline pelesenk oldu, aşırı ve bunaltıcı sıcaklar. Serin havaların yolunu dört gözle gözlerken, birden düşen sıcaklıklar karşısında ne yapacağımızı, nasıl giyineceğimizi bilemez olduk.

Bu sert geçişlerin faturası da vücudumuza kesiliyor. Okulların başlamasıyla beraber sabah erken saatlerde okula gitmek üzere dışarı çıkan öğrenci ve öğretmenler, mevsim geçişlerinde en çok etkilenen kesimlerden biri. Sabahın keskin serinliği ile terleten öğlen sıcaklığı arasında mekik dokuyan bu kesim, çok çabuk ve bulaşması çok kolay hastalıklara yol açabiliyor.

Kürtler bu hastalığa ‘Saro germo’ der. Yani soğuk ile sıcağın aynı anda hissedilmesiyle beraber, bağışıklığın düşüp, soğuk algınlığı, nezle, grip gibi hastalıklara denir.

Mevsim değişimlerinde bağışıklığı güçlü tutabilmek çok önemli. Dengeli ve doğru beslenmek, uyku düzeni ve hijyene dikkat ederek korunabiliriz.

Özellikle iş yeri, okul, toplu taşıma gibi kalabalık yerlerde hastalıklar kolaylıkla bulaşabiliyor. Soğuk algınlığı, bilinenin aksine direkt olarak soğuk havalardan etkilenmeniz nedeniyle görülmez. Soğuk algınlığı damlacık yoluyla bulaşabilen bir hastalıktır. Bu nedenle kalabalık ortamlarda hijyene ekstra dikkat etmeli ve bağışıklık sisteminizi güçlü tutmalısınız.

Koronavirüsü ile beraber hijyenin, ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu hepimiz anlamış olduk. Milyonlarca insanın canına mal olan koronavirüsü varlığını yine hissettirmeye başladı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yakından izlediğini açıkladığı yeni koronavirüs varyantı Eris, Türkiye’de de görüldü. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de dokuz kişide görüldüğünü açıkladı. 

Yani paniğe yer vermeden, tedbirli olmak, kalabalık ortamlarda maske kullanmak ve hijyene dikkat etmekte fayda var. Özellikle çocuklara hijyen eğitimi verilmeli onları, bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Ve en önemlisi, her konuda olduğu gibi önce bizler yaparak onlara örnek olmalıyız.

Ünlü filozof Konfüçyüs demiş ki: ‘Küçükler ot gibidir, büyükler ise rüzgâr: rüzgâr ne yöne eserse, otlar o yöne eğilir.’  

Her şeyin başı sağlık. Tek bir kişinin ihmali tüm toplumu etkileyebiliyor.