SEZAİ KARAKOÇ-5
- 07-04-2018 00:02
Yapı ustasının titiz işçiliği vardır, dizelerinde Sezai Karakoç’un. O, kelimelerle şiiri binasını kurarken kesinlikle kendini geçmişten soyutlamaz. Geçmişi bu güne taşıyarak geleceğe yönelik önemli ifşaatlarda bulunur:
Gülle başla şiire atalara uyarak
Ey şair kelimeler ülkesine gir gülle
Sezai Karakoç, un şiirinin dikkat çeken bir yanı da hemen hemen bütün şiirlerinde imla kurallarına ve noktalama işaretlerine yer vermemesidir. Bunu şu şekilde dile getirir:
“Ne noktayla ilgin var ne ünlem ne virgülle
Ey şair kelimeler ülkesine gir gülle”(8)
Şairin asırlarca beklenen ve asrın gebe olduğu hasreti, onu şiirlerinde soyuttan somuta doğru yönlendirir:
“Ayın çekimine uğradım Dicle’nin kuruyan dudağında
Çalkalandım durdum senin albeninle şiirin sıcağında”
Beşinci şiir kitabında şiir ve şairle ilgili Çeşmeler şiirinden:
Şimdi anlıyorum niçin
Eski şairler onların
Yapımına
Tarih düşerlerdi
..
Bilirlerdi çeşmelerin de
Kendileri gibi
Toplumun ortasında
Çağıldayıp durduğunu şairler
O insanlara susuzluğunu giderir
Arıtır ellerini ayaklarını
Şair de giderir ruh susayışını
Yıkar çirkefe batmış insan ruhunu
Ama ikisinin de alınyazısı en son
Unutulmak terk edilmek
Sırr olmak
Ait sayılmak eski uygarlıklara”
Çeşmeler II’de şair-çeşme, şiir-su arasında alaka kuran şair, Çeşmeler III’te şairlerin ve çeşmelerin toplumdan soyutlanmalarının getireceği tehlikeyi haber vermek ister:
“Taşını kırarsınız çeşmelerin
Başını kırdığınız gibi şairlerin
Ama onlar
Yağmurla alır abadırlar
Yer konuğudurlar göklerin
Çeşmeler VII’de kara mizahı belagatleştirmek vardır:
Kimi zaman çeşmeler
Karagözü bile şairleştirirler
Ve Karagöz söz arasına sıkıştırır
“Acemi sakaların elinden neler çeker Horhor Çeşmeleri”
Şiiri toplumda en büyük güçlerden biri olarak gören şair, şiire toplumdaki yanlışları ayıklayıp doğruları belletme görevi yükler:
“Ölümden baldan ayaklarıyla yürüyen şiirimle
Şehrin kılıcı sanki suda bir ay gibi kırılıyor şiirimle”(9)
Altıncı şiir kitabında şairle ilgili başlı başına bir şaheser… Adeta şiirle ilgili bugüne dek söylenmiş tüm sözler, yazılmış yazılar, yayınlanan kitaplar bir kenara itilmeli ve her şiir kitabının ilk sayfasına bu iki dize yazılmalı:
“Şairler yaşamadıklarını yazarlar
Ama o yazılacak olanı yaşarlarsa susarlar”(10)
Şairin toplum içinde saygın yerinin olduğunu belirtmek isteyen Sezai Karakoç, şaire Hızır’ı arkadaş seçer:
“Ve şair Hızıra arkadaş
Ab-ı hayat yolculuğuna çıkan” (11)
Yedinci şiir kitabında “ve sen şairsin kelimeler ülkesinde bilge” diyen Sezai Karakoç, hayatını şiirle bütünleştirir:
“Açtım bir fal gibi dün gece kitabımı
Kader meşaleli şiirlerle donandım” (12)
Şiirlerin kader meşaleli olanlarıyla donanan şairin, okuduklarının etkisinde kalmadığını ve yazdıklarını da bir daha okumadığını belirtirken, sürekli yenilme kaygısı içinde olduğu görülür:
“Ben her şiir okudum
Kendi şiirim hariç
Okuduğum şiiri yazmam
Yazdığım şiiri okuyamam” (13)
Şairin geride bıraktığı eserin şiirleri olduğunu belirten Sezai Karakoç, Mehmet Akif’i çağrıştırır.Mehmet Akif’in “Safahat Üstüne” adlı dörtlüğü:
“Arkamda kalırsın, beni rahmetle anarsın”
Derdim, sana baktıkça, a biçârekitâbım!.
Kim derdi ki : Sen çök de senin arkana kalsın,
Uğrunda harâb eylediğim ömr-i harâbım?” (14)
Sezai Karakoç’un ifadesiyle şair ve eseri:
“Önüne çıkar hayat yol kesen gibi
Soyulur çırçıplak gider şair
Bir deri bir kemik öteye geçtiğinde
Arkasında kalır şiir tomarı defteri”(15)
“Alın Yazısı Saati” adını taşıyan sekizinci kitabında Cenab-ı Hakk’a niyazda bulunur, dua eder:
“Onu koru Tanrım
Ona acı, Ona yardım elini uzat
Senin halkındır onun halkı
Onu uyandır onu şuurlandır
Ona bilgi ve güç ver
İleriyi görüş gücü ver
O, yeşilin şiiridir
Yeşil şiirdir onun ruhu
Hızırdır öncüsü artçısı halkın.”
Yeşil, İslâmî Medeniyet’in renkteki yansımasıdır. “Yeşilin Şiiri” derken “İslâmî Şiiri” ön plâna çıkartmak ister, Şair. Sezai Karakoç, “Ve Şair Hızıra arkadaş/Ab-ı hayat yolculuğuna çıkan” derken Hızır’a arkadaş olarak şairi seçiyordu. Burada da Yeşil Şiiri ruhunda özümsemiş bulunan şairin(:kendisinin) öncüsünün Hızır, destekçisinin halk olduğunu belirtir.
Tabii ki bu da Diriliş’tir. Gönül ister ki Sezai Karakoç, bir bu kadar şiir kitabı kazandırsın okurlarına. Şiir ve Şair arasında alakanın kesik olduğu bu dönemde gerçekten şiir alanında Diriliş Erleri’ne ihtiyaç vardır. Diriliş Şairleri’ninUstası’ndan şiir meydanında bir daha gür sesli şiirler bekleme de okurun hakkıdır.