SAYIN VALİMİZ İSTERSE!.. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)
- 02-07-2021 00:33
A C I M I Z
Yazar yazar dururuz, lakin dinmez acımız,
Diyarbekir sevdamız, başımızda tacımız.
Bu konu çok uzadı, lütfen artık son bulsun,
Valimize çağrımız, isteğimiz son olsun!..
MM
SÖZ GELİŞİ
Cumali Atilla Diyarbekir Büyükşehir Belediyesine “kayyum” olarak atandığında bazı güzel icraatlarda bulunmuş ve alkışlamıştık, ancak çok geçmeden gördük ki bazıları “yanlış” bilgiler sunarak bir “vahim yanlışına” sebep olmuşlardı.
O vahim yanlışı biz defalarca dile getirdik, “telafisi mümkündür dedik”
ancak ya sesimizi duyuramadık, ya da bizim “vahim” diye nitelediğimiz durum” önemsenmedi” eğer öyle olmasa idi kabri Sahabeler camisinin girişinde bulunan o günlerin Diyarbakır Valisi Mahmud (Paşa) Beni Muhtar’ın Mardin kapı mezarlığında yaptırdığı ve kitabesini Süleyman Nazif’in babası Sait Paşa’nın bazalt taşa yazdığı o “tarihi namazgaha” kazma vurularak yıktırılmaz, üzerindeki beton dam ve özgün olmayan kısımları kaldırılır, mescidin özgün olan duvarları olduğu gibi bırakılarak yeniden bu şehre kazandırılmış olurdu.
Sayın Münir Karaloğlu şu anda Diyarbekir Valisidir ve bu şehre hizmet için gece gündüz demeden çalışmaktadır, bütün çalışmaları “takdir ve teşekkürle” karşılanan sayın valimizin bu konuya da yakın ilgi duyacağını ve aşağıdaki fotoğraflardaki “namazgahı” tekrar bu şehre kazandıracağı inancıyla kendilerine bu çağrıyı yapmaktayız.
Nitekim Sayın Valimizin yakin ilgileri sonucu surların yıkılan kısımları onarılıyor, burçlarda yeni kapılar ortaya çıkarılıyor, Diyabekir “yitik şehir” olmaktan kurtarılıyor.
200 yılı aşkın bir zaman önce yapılan bu namazgah ne kadar tarihi ise üzerindeki kitabe de o kadar tarihidir, ancak o kitabenin taşları nereye kondu, kim ya da kimler götürdü, zayıf bir ihtimal ama isteriz ki birileri çıksın da “taşlar müzeye kondu” desin.
Sözünü ettiğimiz kitabenin tam metnini sunuyoruz:
Said Paşa merhum şu mücevher tarihi söylemiştir:
Medfenidir Şeyh Muhammed Âmidi’nin bu mahal
Luft-ı Hakk’la hüsn-i rûhaniyyette olmuş karin
Ehl-i belde hin-i istiskada bunda cem olup
Hazret-i Hakk’a tazarru’la olurlar kâm-bin
Hazret-i Mahmûd Paşa Vâli-i âli-şiyem
Nâşir-i âsâr-ı şefkat nâsır-ı ahkâm-ı din
Bu Namazgahı rıza-yı Hakk için inşa edip
Alem içre oldu memduhiyyeti hayra rehin
Cevher-âsâ söyledi târih-i mümta^zın Said
Bir güzel hayra muvaffak oldu düstur-güzin
1276/1859
Kitabedeki
Bu Namazgahı rıza-yı Hakk için inşa edip
Alem içre oldu memduhiyyeti hayra rehin ibareleri dikkat çekmektedir.
Ülkemizde tarihi eserlere ve tarihin kendisine gösterilen yakın ilgiyi göz önünde tuttuğumuzda biz bu eserin yeniden inşa edilmesini isterken “Hatadan dönüş fazilettir” diyoruz, birilerinin işlediği hatayı birilerinin düzeltmesini de biz “fazilet” olarak telakki ediyoruz.
Sayın Valimiz!..
Henüz zaman varken biz sözünü ettiğimiz hatanın düzeltilmesi için imkan bile vardır deriz, şöyle ki, sözünü ettiğimiz tarihi eserin tam bir görüntülü fotoğrafları ve çizimleri vardır, bu fotoğraflar ve çizimler o eserin yerinde veya kabristanın girişinde yeniden yapılmasını sağlayabilir.
Mardin Kapı Namazgahı (Orhan Cezmi Tuncer Arşivinden)
Dikkat edilirse tam bir mescit, sadece tavanı yok, çünkü burası yağmur duası, ay ve güneş tutulması zamanlarında ve bir de bayram namazlarının kılınması amacıyla yapılmış bir namazgahtır.
Mardin Kapı Namazgahı (Orhan Cezmi Tuncer Arşivinden)
Aşağıdaki resimde namazgahın üstü kapalı şekli görülmektedir ki burada hiçbir vakit namaz kılınamamıştır, çünkü kabristanın içinde mescit olmaz, vakit namazları kılınmaz, bu eser inşa edildiği yıllarda çevresi tamamen boştur ve “şeyh Muhammed Gülşeni düzlüğü” olarak anılmaktadır
Yıktırıldığını gördüğümüzde duyduğumuz acı ve teessüf sebebiyle döktüğümüz göz yaşlarımızı şimdi bu eser yeniden inşa edilirse sevinç göz yaşları olarak dökeceğiz..
Umutsuz değiliz, çünkü sayın Münir Karaloğlu Diyarbekir Valisidir..
Selam ve dua ile.
Güzeli, güzelliği nereye bakıp görsem,
Gönlüm Dicle’ye döner durmaz akar o yöne.
Ve onu yaratanı özleyerek düşünsem,
Yüreğim yetmez olur gerçek aşkın bahrine.
Her görünen “ayettir” okumayı bilene,
Ne kadar hamd etsek azdır, ayeti gösterene,
Her ayet bir iz taşır menzili Hakk’a varır,
Cennet yakına gelir o yolda yürüyene.
