Narin'in Ailesindeki Karanlık Gerçekler

21 Ağustos 2024’te Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan bir cinayet vakasıyla Türkiye’nin gündemine oturdu. Küçük yaşta hayatını kaybeden Narin Güran’ın ölümünün ardından yürütülen soruşturma, cinayetin işleniş şekli ve faillerinin kimliğiyle birlikte, aile içindeki şiddetin ne kadar derinlere işlediğini gözler önüne serdi. Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili olarak tutuklanan amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar’ın yargılanması, olayın toplumda yarattığı derin sarsıntıyı ve aile içi şiddetin sonuçlarını düşündürten bir duruşma sürecine dönüştü.

Narin Güran’ın cinayeti, aile içindeki şiddetin ve insan hakları ihlallerinin ne kadar derin bir problem haline geldiğini gösteriyor. Olayın failleri arasında bir annenin, bir ağabeyin ve bir amcanın yer alması, şiddetin yalnızca dışarıdan bir tehditle değil, bireylerin en yakın çevresinden de gelebileceğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu durum, Türkiye’deki aile yapısının ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Narin Güran’ın ailesinin, kızlarını ve yeğenlerini öldürme noktasına kadar gitmeleri, ailenin içerisinde var olan şiddet kültürünün ve kadına yönelik nefretin somut bir örneğidir.

Güran’ın öldürülmesinin ardından, zanlıların birbirlerini suçlamaları ve suçun nasıl işlendiği hakkında verdikleri ifadeler, olayın arkasındaki karmaşık psikolojik ve toplumsal faktörleri gözler önüne seriyor. Aile içi şiddet, sadece fiziksel şiddetle sınırlı kalmayıp, duygusal, psikolojik ve ekonomik boyutlarıyla da kişilerin yaşamlarını tehdit eder. Narin Güran’ın öldürülmesi, toplumsal düzeydeki bu yaraların daha da derinleşmesine ve görünür hale gelmesine neden olmuştur.

Cinayetin işlenmesinin ardından başlatılan soruşturma, olayın sadece failin cezalandırılmasından öteye geçmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Savcılık, Narin Güran’ın öldürülmesinin, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçunu oluşturduğuna ve tutuklu sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması gerektiğine karar verdi. Bu dava, yalnızca failin cezalandırılmasıyla bitmemesi gereken bir sürecin ilk adımlarını atmaktadır.

Bu cinayetle ilgili olan en önemli olan şey de Narin’in neden öldürüldüğüdür. Her ne kadar cezalar verilse de kamuoyunun beklediği cinayetin nedenleri. Bir an önce Aile içindeki karanlık gerçeklerin ortaya çıkmasını bekliyoruz.