Meryem Ana Sevgisi - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)
- 29-12-2022 07:18
Kentin Urfa Kapı semtindeki Meryem Ana kilisesine zaman zaman Müslümanlar da giderek ziyaret ederler. Çocuğu olmayan kadınların sıkça ziyaret ettikleri kilisenin avlusunda bulunan ve şifalı olduğuna inanılan kuyudan su içer, dualar eder, adaklar adarlar. Burayı ziyaret eden kadınlar kız çocukları olduğunda adını mutlaka Meryem koyarlar. Bu nedenle Diyarbakır’da Müslüman kadınlar arasında ‘’Meryem’’ adı oldukça yaygındır.
Yörede bir başka kutsal Meryem Ana mekânı da Ergani’de 1700 rakımlı yarı sönmüş volkanik Zülküf Dağındadır. Kentin kuzeyindeki bu dağ hem Müslümanlar, hem de Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılır ve yılın belirli aylarında ziyaret edilir.
Kur’an-i Kerim’de adı geçen 28 peygamberden biri olan Zülkefil Nebi’nin makamının olduğu dağın güney ucunda da Meryem Ana adına yapılmış bir manastırın kalıntıları vardır. 1612’de Ergani’yi ziyaret eden Polonyalı Seyyah Simeon, ‘’Mucizeler yaratan büyük bir mabet’’ olarak söz ettiği bu manastırın 360 odalı olduğunu, ayrıca aşhane, fırın, hayvan barınakları, büyük su sarnıçları, rahip ve rahibelere ait eğitim yerleri, özel odalar ve misafirhaneler bulunduğunu belirtir.
Bakımsızlıktan ve define avcılarının tahribatı sonucu harap olan bu büyük mabede yakın yıllara kadar, her ağustos ayının ilk haftasında yurt içinden ve yurt dışından binlerce Hıristiyan gelip bir gece kaldıktan ve yarım hacı olduktan sonra Efes’e giderdi. Halk arasında, bu manastırın altında Diyarbakır’a kadar gizli bir yol olduğu, ancak aramalara karşın bulunmadığı söylentisi yaygındır.