Kıtlık Günleri Ve Diyarbakır - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)
- 06-01-2023 07:18
Askeri birliklerden, tencereler dolusu yemek artıkları getirilip Yanık Çarşıda (Bit Pazarı) satılıyordu. Bunları, çoğunlukla yoksul aileler, kente yeni gelmiş, hanlarda kalan gariban ameleler, köylüler, işçiler alıp yiyordu. Aynı çarşıda çok sayıda aşhane vardı. Bu aşhanelerde de ucuz yemek satılırdı. Gündüzleri işi gereği evine gidemeyen esnafın bir bölümü bu aşhanelerde veya barakalardaki ciğercilerde karınlarını doyurmaya çalışırdı.
Ekmek ve şeker başta olmak üzere pek çok temel gıda maddesinin sıkıntısı çekilirdi. Şeker bulunmadığı için, evlerde, işyerlerinde çay çoğunlukla kuru üzümle içilirdi. Yine, şeker olmadığı için süte tuz katarak çiğ tadını gidermeye çalışırlardı. Sümerbank’tan birkaç metre basma alanların nüfus cüzdanlarına damga basılırdı.
İşte böyle sıkıntılı günler geçirmiş o insanlar. Şimdilerde insanlar tonlarca ekmeği çöpe döküyor. Yalnız kıtlık günlerini yaşayan ve şimdi hayatta olan bazı insanlar şu anda evlerinde değil yarım ekmeği bir lokma ekmeği bile çöpe atmıyor. Aksine kurumuş ekmekleri suda yumuşatarak yemeye çalışıyor, böyle insanlar vardır şimdilerde.
İsrafın önüne geçmek için mutlaka ihtiyacınız kadar ekmek alın, eğer bir ekmek kıtlığı olursa insanlar bir birini yiyecek duruma gelir, bu dönem o döneme benzemez o kıtlık günlerindeki Diyarbakır’daki nüfus ile şimdiki nüfus arasında binlerce fark var. Gelin Ekmek İsrafına Son Verelim.