Hindistan’dan Diyarbakır’a - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)
- 07-01-2023 00:15
Tıpkı, Diyarbakır’ın ilk isminin AMİD ya da Amida olmasının insanı düşündürdüğü gibi, Bilindiği gibi; Eski Hindistan’ın en büyük, ışık ve aydınlık tanrısının adı AMİD’dir. Tarihi belgelerde, özellikle Asur ve Hitit dönemlerinden bu yana, yörenin Müslüman Arap orduları tarafından fethedilmesine kadar, kentin adı Amid ya da Amide olarak geçer. Kuşkusuz, Diyarbakır’ın bu isimle anılması bir rastlantı olması gerekir…
Suyun kutsal sayılması gibi ateşte kutsaldır Diyarbakır’da. Örneğin; Ateşi söndürmek için üzerine su dökülürken mutlaka besmele çekilir, dualar okunur.
Diyarbakır’da falcıların, medyumların en önemli aracı bir bakır tas dolusu sudur. Yılana, akrebe karşı korunmak için şeyhlerin okuduğu sudan içilir ve çevreye bu afsunlu sudan serpilir.
Burada ilk akla gelen İPEKYOLU İlişkisidir. Orta Asya’dan, Hindistan, Afganistan ve İran üzerinden Anadolu’ya geçen tacirlerin önemli konaklama merkezlerinden biri olan bu yöreye ilk gelenlerin kendi tanrılarının adı olan Amida’yı verdikleri, gelenek ve göreneklerini taşıdıkları düşünülebilir.
Burada Dicle’nin antik dönemdeki adının da kaplan anlamına gelen TIGER olduğunu hatırlamakta yarar var. Bilindiği gibi, Kaplan da Hindistan’ın bazı bölgelerinde yarı tanrı kabul edilen ve tapınılan kutsal hayvanlardan biridir.
AMİD adındaki gizemi, Dicle’nin kutsallığını bazı gelenek ve göreneklerin benzerliğini salt Hindistan’a bağlamak da doğru değil kuşkusuz. Çünkü bazı tarih kaynaklara bakılırsa AMİD adına Asur kaynaklarında da rastlanıyor. M.Ö. 1260 yılında Diyarbakır’ı fetheden Asur’un Tanrı kıralı ADAD NİRARİ’nin kılıcının kabzasında AMİD FATİHİ diye yazması, daha sonraki Bizans kaynaklarında da kentin adının hep AMİD- AMİDA diye geçmesi ilginç ve düşündürücüdür.
Tabii Dicle’nin kutsallığı bu kadarla kalmıyor. Bir kolunun Cennet’ten çıktığına inanılır Dicle’nin. Hatta bu inanışın sonucu olarak Hazır İlyas Aleyhisselam Dicle’nin bu kolunu bulup suyunu içip ölümsüzlüğe ermek için Diyarbakır bölgesine gelir ve yıllarca kalır.