HAYATI İDAME ETTİRMEK ZORLAŞTI, ÇÜNKÜ!.. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)
- 05-04-2022 04:14
Çünkü, hayatı idame ettirmeye yarayacak olan “geçim” şartları zorlaştı, garibanların, yoksulların, dar gelirlilerin, asgari ücretlilerin elleri uzanamıyor reyonlarda yüzlerine bakarken “ asla bana ulaşamazsın” diyen temel gıda maddelerine, ete, süte, peynire, zeytine vs...
Yalnız bunlara mı el uzatılamıyor, hayır ıspanak, lahana, patates, pırasa ve diğer kışı sebzeleri kendi lisan-ı halleriyle şöyle diyorlardır: “vuslat kaldı başka bahara, pardon başka kışa..
Mübarek “Ramazan-ı Şerif” ayını yaşıyoruz, bir zamanlar bu günlerin sanki olmazsa olmazıydı “hurma” onunla oruç açmak “sünnete uygun” olarak bilinirdi, şimdi en ucuzunun kilosu elli liradan arz-ı endam ediyor market reyonlarında kendilerine uzanamayan ellere..
Şurası bir gerçektir ki “oruç” Allah rızasını kazanmak için tutulur, iftar bir bardak su ile açılabilir, bazıları gerekli görseler de orucun şartından değil nefis yemekler, tatlılar, maalesef günümüzde orucun şartından imiş gibi bir hava estiriliyor..
Estirilen bu olumsuz havayı yararlanmak adına “keseyi” değil “kasayı” doldurmak isteyen esnaftan, tüccardan, üreticilerden bazıları “fırsat” biliyor ve yüklendikçe yükleniyorlar fiyatlara, daha başka deyimle garibanlara, dar gelirlilere, asgari ücretlilere, “bahane” arayanlar ise: “orucu zenginler tutsun” diyorlar oysa İslam’ın beş temel esasından biri olan oruç ibadeti zengin fakir herkese farz.
Ömür sürecimiz içinde ne zaman Ramazan-ı Şerif ayı geldi ise fiyatların hep yükseltildiğini gördük, nedense “fırsatçılığın” tarihi henüz yazılmadı, fırsatçılar ise hep “üreticiler ve esnaf” olarak bilindi.
“Tok” olan “aç” olanın halinden anlasın istenir, sevgili peygamberimizin (s.a.v.): “komşusu aç olduğu halde “tok” yatan bizden değildir” şeklindeki mübarek sözlerini hatırlatmak boynumuzun borcu.
Hayatın idamesi için “ekmek ve su” başta olmak üzere gıda almak esastır, bu iki nimete insanlar ulaşabilmelidir, zengin, yoksul kime sorulursa “ne için çalışıyorsun?” şu cevap alınır: “ekmek parası” için, bu sözü bundan böyle “ekmek ve su parası için” şeklinde söylemek gerekir.
“Enflasyon canavarı” deniyor piyasalardaki pahalılığın adına, kolları kırılmadığı ve düşürülemediği gibi kontrol bile edilemiyor, piyasa “serbest” olunca kontrolsüzlük “doğal” oluyor, daha önce değinmiştik “dışa bağımlı olmak” konusuna bu sebepten ötürü de kontrolsüzlük yaşanıyor.
Geçmişte piyasada böylesi pahalılık yaşanırken fiyatları kontrol için “milli korunma kanunu” çıkarılmıştı, “narh” konulabiliyordu, artı bazı gıda maddelerinin satışını resmi kurumlar yapabiliyordu, sonra “devlet yumurta satmaz” dendi ve o kurumların sadece adı kaldı, fonksiyonlarını yitirdiler.
İnsanlar ancak vefat ettiklerinde hayati fonksiyonlarını yitirirler, onun için hayatlarını idame ettirmeye çalışırlar, yeter ki eller ekmeğe, suya ve ekonomik güçleri nispetinde bazı gıda maddelerine ulaşabilsin, “fırsatçılık” gibi yapay engeller konmasın önlerine..
Berhudar olasınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım.
ŞİİR
SANKİ TARİH TEKERRÜR EYLEDİ
Vicdanlar sinelerden,
Terk-i diyar eyledi.
Sevgiler gönüllerden,
Çıktı firar eyledi.
Karaborsa felaket,
Unutuldu merhamet,
Mutsuz olduk nihayet,
Fırsatçı kar eyledi.
Soyunduk başkalaştık,
Bazen hayvanı aştık,
Don-gömlekle dolaştık,
Edepli ar eyledi.
Evlatlar atasına,
Atalar yavrusuna,
Mor koyun kuzusuna,
Sütünü zor eyledi.
Yuvalara mutsuzluk,
Kalplere umutsuzluk,
Bir büyük hoşnutsuzluk,
Geldi karar eyledi.
Vurgun, talan peş peşe,
Millet şaştı bu işe,
Fren tutmaz gidişe,
“Dur” diyen zar eyledi.
Ekonomi krizde,
Akıl, fikir faizde,
Aç gezen midemizde,
Kemer sıkar eyledi.
Bu tablo hepten kara,
İşçi memur fukara,
Gelir yetmez zamlara,
Hayatı dar eyledi.
Zengin çok daha zengin,
Dolar denizden engin,
Bozuk olan ahengin,
Ağyar ayar eyledi?
Bu sözün sonu gelmez,
Fakir fukara gülmez,
Esnaf şaşkın yol bilmez,
Kalem bizar eyledi.
Vicdan azabı vardır,
Yürekler ona dardır,
Yolun sonu mezardır,
Herkes ikrar eyledi!..
MEVLÜT MERGEN AMİDİ
Diyarbekir, 09.07.1999