EZAN GENEL ÇAĞRIDIR!. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)
- 07-04-2022 04:02
İslam dini cihanşümul bir din olması hasebiyle bütün insanların mutluluğunu ister “fark” gözetmez, önem vermez insanların renklerine, ırklarına böyle olduğu içindir ki “ezan” genel çağrıdır, çünkü bütün insanların yaratıcısı olan Allah birdir ve O bütün kullarının huzurunda toplanmalarını kendisine “secde” etmelerini istemektedir.
Ezan, ebedi mutluluğa çağrıdır, kardeşliğe çağrıdır, sevgiye çağrıdır, yardımlaşmaya çağrıdır, “insan” olduğunu anlamaya, anlatmaya çağrıdır, ezan kişilere “özel” değil, bütün herkesedir, böyle olduğu için herkesin bu çağrıya uymalarını ister.
Duyanların bir kısmı kulak verir koşar, ebedi mutluluğun bu çağrısına, bir kısmı duymuş olsa da istemez, dünya hayatında bulur mutluluğu, günde beş kez “ilahi” huzura çağrılır insanlar, çağrıyı duyup da yerinde mıhlanmış gibi kalanların ayaklarında dünya gözüyle görülmez “pranga” vardır.
Ramazan-ı Şerif ayı aynı zamanda “dua” ayıdır, cehennem kapıları bu ayda kapalıdır ezana saygı gösterenlere, Allah’a secde etmek için ibadethanelere koşan Müslümanlara, müminlere sekiz cennet kapısı açıktır, önemli olan bunu görüp ayaklardaki prangaları çözmeye çalışmaktır ve o prangaların anahtarı ise kişinin “dua” ederken dilindeki “kelime-i şehadettir”.
Yine bu ayda öyle bir cennet kapısı açılır ki o kapıdan geçenleri “melekler” bile görmez, bu kapı “Reyyan” kapısıdır ve oruç tutanlara özeldir.
Dünya hayatı her insan için “fırsattır” çünkü bu hayat geçicidir, biticidir, bu hayatın ötesindeki hayat ise ebedidir, kalıcıdır, bu dünyada “beka” aranmaz, şöyle aranır “beka” eğer kişi ezana, çağrıya kulak verir, inanır ve inancını “ihlasla” yaşarsa “beka” aleminde kendisine yer bulur.
Ezanın sözlerine dikkat etmek gerekir “salaha ve felaha” çağırıyor insanları, ezan Allah’ın birliğini, peygamberin Allah’ın Resulü olduğunu hatırlatarak “şahitlik” ediyor.
Ezan, Allah’ın büyüklüğünü, ondan öte hiç bir büyük olmadığın ısrarla söylüyor, söyletiyor, “baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş” deniyor ya, işte o hoş seda “ezan” sesidir, yeryüzünden göklere hiçbir ses yükselmezken ezan sesini göklerdekiler rahatlıkla duyarlar.
İçinde bütün ibadetlerin olduğu namaz Allah’ın inanan kullarına ne güzel ikramıdır, namaz kılan bir şey yiyemez oruçludur, kıbleye (ka’beye) yöneldiği için “hac” ibadetini yapmaktadır, dünya kelamını konuşamaz çünkü ilahi kelam Kur’an-ı Kerimi “tilavet” etmektedir.
En önemlisi de namaza duran “dünya” sınırlarını aşmıştır, çünkü Allah’ın mekanı yoktur, kul namaz kılarken Allah’ın huzuruna çıktığı için meleklerden öte bir alemdedir.
Hz. Ali’nin (k.v.) ayağında bir mızrak parçası vardı, çıkaramıyorlardı, şöyle dedi: “namaza durduğumda çıkarınız” çıkardılar duymadı bile o mızrak parçasının acısını, bazılarının “daha gencim, ilerde ezanı dinler, namaz kılarım” sözleri boş bir hayalden öte nedir ki?
Çünkü “ilerde” ne olacağını ancak Allah bilir, gafletteki insan bilemez ki “son” anı yaşamaktadır, son yemeğini yemiştir, son uykusunu çekmektedir, çünkü insan bilse ki “uyurken ölüm yastığının” altındadır.
An’ı değerlendirmek için fırsattır duyduğumuz ezan, kıldığımız namaz, verdiğimiz sadaka, onardığımız kırık kalp, küskün olduğu kişiye uzattığımız barış elini “rahmete” vesile” olsun diye uzatır Müslüman.
Bu kutlu ve mutlu ay süresince her gün olmasa da bazen böylesi söyleşilerimiz olacak, hatırlatalım biz söyleşilerimizi de “son” bilerek yapıyoruz.
Berhudar olasınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım
ŞİİR
EZAN
Ruhumun dirilişi, gönlümün sevdasıdır,
İşiten kulaklara cennetin çağrısıdır.
Ekmek kadar, su kadar ezan lazımdır bana,
Kutlu bir ayinedir, aşk yansıtır şu cana.
Seherlerde huzurdur, gurup vakti mutluluk,
Günde beş kez huzura onunladır yolculuk.
Dinlerken: “Aziz Allah, Şefaat ya Resulullah,
Son elçi, son peygamber Muhammed Habibullah (s.a.v.)
Ezanla yürür mümin her namazda cennete,
İlahi armağandır onu seven ümmete.
Ruh onunla sağlıklı, can onunla dinamik,
Yüreği güçlendirir, imanı eder çelik.
Rabbim, senden isteğim, ezansız koma bizi,
Yücelerde okunsun yaysın sevincimizi.
Ebedi gülmek için ezana ihtiyaç var,
Manevi gıdasına kullarından muhtaç var.
Sanma ki şelaleler sular aktıkça çağlar,
Ezanı bilmezlere üzgün yüreğim ağlar!..
MEVLÜT MERGEN AMİDİ
25.03.2022 – Diyarbekir