Eski Yaşamlar Daha Güzeldi - (İhsan Özdemir'in Yazısı)
- 06-01-2023 07:19
Fatih paşa ve Ali Paşa mahallelerinde her dinden insan yaşarken, en sakin mahalle İskender paşa mahallesi, İskender paşa mahallesinde yaşayanlar arasında başka dinlerden kimseyi bulamazdın, İskender paşada sakin ve kurallı bir yaşam vardı, nedenine gelince, burada oturanların çoğu ya ağa ya da bek, bunların en önde gelenleri, İskender paşa, İskender paşa, İsken paşa camisinin yapımını öncü olan ve yaptıran, Cizreli oğulları, bunlar yıllar evvel Cizre’den gelip İskender paşa mahallesine yerleşen ve büyük bir malikânenin sahibi, evleri o kadar büyüktü ki evlerinin bir kısmında deve bile yetiştiriyorlardı. Prof Dr. Selahattin Yazıcı oğlu, İskender paşa mahallesinde senelerce oturan mütevazı (alçakgönüllü) bir insan, Boza Nedim, Diyarbakır Merkez Bankası Müdürlüğü yapmış ve emekli olmuş, Sait Dikleli, Beden terbiyesi Müdürü.
İskender paşa mahallesi diğer mahallelere nazaran çok sakin bir mahalleydi, burada insanların bir birine o kadar çok yardımları vardı ki, anlatamam.
Birinin paraya ihtiyacı olduğu zaman kimse bankaya gitmezdi, en variyetli insandan rahatlıkla borç para alabilirdi, ne senet ne de kefil isteyen olmazı, borcunu zamanında ödeyemeyen vatandaş bir gün evvel gider borcunu bir hafta daha ertelemek için ricada bulunurdu, parayı veren vatandaşla bunu seve seve kabul ederdi, hiç kimse borcunu ödeyemezlik yapmazdı, ödeyemeyen bir daha kimseden borç para alamazdı. Bazen borç veren borçlunun durumuna bakar ve verdiği parayı hibe bile ederdi. Komşulukları kardeşçe ve dostlukta geçerdi, Kiracıların durumuna göre kira bedeli alınırdı, öyle ev sahipleri vardı yıllarca durumu iyi olmayan ve işi kırılan kiracıdan kesinlikle kira almazdı, bırakın kira almayı birde o kiracıya yardım ederdi.
Evlerin çoğu mağzana gibiydi, yani bir avluda 8-10 ev iç içe otururdu, avluda herkesin bir odası birde oda içinde kileri vardı, sabahları herkes kahvaltı yapmak için kendi kapısının önüne sofrasını kurar herkes beraberce güle eğlene kahvaltılarını yaparlardı. Salı ve Cuma günleri kadınların ve kızların çoğu sinemalara gitmek için o günleri beklerdi. Avlularda kuyu ve tulumbalar vardı, avluyu yıkamak için her gün bir kiracı avlu yıkama nöbetini şaşırmazdı. Kavga gürültü kesinlikle olmazdı, sokakta kavga eden çocuklar eve geldiklerinde, babaların çocuğun ağladığını görünce, ne oldu diye sorunca, çocuk Ahmedin babası bana bir tokat attı deyince bir tokatta babadan yerdi, Baba demek sen bir yaramazlık yaptın ki Ahmedin babası seni tokatladı diye çocuğu azarlardı.
Diyarbakır’ın en sakin ve en güzel bir mahallesiydi İskender Paşa..