Enver Yorulmaz ve yaşam öyküsü
- 02-06-2023 07:39
Ev kadını bir annenin ve Devlet Demir Yollarında çalışan bir memur babanın evladı olarak 27 Kasım 1947’de Diyarbakır’ın Ergani İlçesinde yaşamla tanıştı. Aynı anneden ve babadan 7 kardeşin ortancası olana Yorulmaz, Ergani ve Geyik istasyonlarında görev yapan babamın tayini Bismil ilçesine çıktığında henüz 3 yaşındaydım. Kasabada her gün gider İlçe Kaymakamı, Jandarma Komutanı, Ofis Müdürü ve diğer ileri gelen Protokol Mensuplarını ziyaret eder, hatırlarını sormadan edemezdim. Afacan sevimli ve yaramaz bir çocuktum.
1953’lerde yeniden Ergani’deki evimize bizi yerleştiren babam, Diyarbakır merkezde kendine bir ev tutarak görev yapmaya başladı. Kasabamızda evimiz, bağımız, bahçemiz ve akrabalar olduğu için annem bir türlü buradan ayrılmak istemiyordu. İlkokul birinci sınıfı
Ergani’den okuduktan sonra evimizi Diyarbakır’a taşıdık. 2.Sınıfa İnönü okulunda başladım. Babamın tayini bu kez Malatya’ya çıktı. 3. ve 4. Sınıfı Malatya’daki Cumhuriyet okulunda okudum. Son sınıfın ikinci yarısında tayinimiz tekrar Diyarbakır’a çıktı. Önceki okulum İnönü’den mezun olup bu kez Ziya Gökalp Lisesi orta kısmına başlayacağım sırada aynı yıl babam 2. Evliliğini yapıp biz yedi kardeşi annemizle baş başa bıraktı.
Tahsilime devam etmek için ticari yaşama başladım. Önce Trenlerde su satıp Bismil’e akşamları gazete götürüyordum. Çünkü orada gazete bayii yoktu. Daha sonra Diyarbakır Tüccarlar Kulübü’nde komilik yaptım. Hiç zaman kaybetmeden de gidip Mücadele Gazetesi’nin kapısını çalarak yazdığım şiir ve öyküleri orada olduğu gibi Dicle ve Ufuk Gazetelerinde de yayınladım. İstanbul’da çıkan ‘’Çocuk Haftası Mecmuası’’ ve ‘’Sanat Dünyası Dergi’’lerin de de şiirlerim yer aldı.
Ziya Gökalp Lisesinde okurken ciddi bir hastalık olan para tifoya yakalanıp günlerce yattığım halde okuluma devam edip sınıfımı geçince benden mutlusu yoktu.
Bu kez yaz tatillerinde Mardin-Nusaybin, Şanlı Urfa-Siverek’teki Taş Üstü Barajında sürveyan olarak çalıştım.
O yıllarda girdiğim Üniversite sınavında Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesini kazandığım halde gidemedim. Zaten okutan da yoktu. Bir yıl öğrenimime ara vererek tekrar gidip Şanlıurfa ve Akçakale şantiyesinde çalışarak biriktirdiğim parayla bu kez gurbetin yolunu tuttum. Adam olmadan da memleketime dönme niyetim yoktu. En büyük amacım Basın-Yayın alanında yüksek öğrenim görmekti.
Diyarbakır yöremizin zengin tarihini ve kültürünü kamuoyuna iletmek, Sümerbank ve benzeri kuruluşlarda başlatılan özelleştirme faaliyetlerine karşı yazdığım yazıları da okurlar iletmek amacıyla 1988 yılının başında ‘’Çaba Dergisi’’ adı altında bir dergi çıkarmaya başladım. Sosyal faaliyetlere katılıp çok değerli yazarlarımız olan Fakir Bay kurt, Adnan Bin yazar, Mahmut Makal gibi yarlarla kompozisyon yarışmasında jüri üyeliklerinde bulundum.
Çaba Dergimizde başta Ahmet Arif olmak üzere birçok değerli yazar sanatçı ve diğer mesleklere sahip hemşerilerimle söyleyiş yaptım.