DÜNYA MALI SEVDALILARI - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)

Dünya malı Dünya’da kalır, gerçekten bunu bilmeyen bir insanoğlu göremezsin, fakat ne yazık ki insanların yüzde 99’u hiç bunun farkında değil.
Aslına farkındalar, fakat ölecekleri hiç akıllarına gelmiyor, sanki kıyamete kadar yaşayacaklar gibi kendilerini Dünya malına mahkûm etmiş, yarın öldükleri zaman kendilerini nelerin beklediği hiç akıllarına gelmiyor.
Günler o kadar çabuk geçiyor ki bunun farkına bile varamıyorsun, bir bakmışsın yaşın 60-70’i bulmuş. Sonra nasıl bu kadar vakit geçti diye düşünmeye başlıyorsun.
Bunun tek nedeni, insanlar daha çok para, mal, mülk, servet yapayım diye uğraşırken vaktin nasıl geçtiğinin farkına bile varamıyor.
Bir bakıyorsun yaşın yetmişe gelmiş. Yaşın 60-70’ten sonra başlıyor bedeninde arızalar çıkmaya, o zaman biraz olsun başlıyorsun düşünmeye ve; ‘’Ben ne zaman bu kadar yaşlandım’’ diye pişmanlıklar başlıyor.
Doktora gidiyorsun, Doktor ‘’Amca sen şimdiye kadar neredeydin, hiçbir Doktora görünmedin mi?, Mutlaka senin hastaneye yatıp ameliyat olman lazım, yoksa kısa bir zaman sonra bütün vücudun ve Kalbin iflas edebilir’’ dediği zaman başlıyorsun kara kara düşünmeye.
Öyle bir dünya malına ve para üstüne para kazanmak için gece gündüz helal, haram demeden çalışmışız ki, ne ölüm ne yaşlanmak, ne hasta olmak aklımıza bile gelmemiş.
Şimdi sıra kazandığın hakkın olmayan paraları tek tek harcamaya, Doktor parası, hastane ücret, Ameliyat parası, say say bitmez, buralara harcamak için kesenin ağzını açmaya geldi.
Ne kadar zor geliyor, yıllarca gece gündüz demeden, helal haram demeden, kul hakkı demeden, yetim hakkı demeden, sadaka vermeden, zekat vermeden, fakiri doyurmadan Allah için en ufak bir iş yapmadan kazandığın paraları acı çeke çeke, hastane köşelerinde inleye inleye bu paraları harcamaya.
Buna kalbimle inanıyorum ve yaşadığım müddetçe şahit oluğum olaylarda, dünya kadar servet bırakan bir Baba hastalandığı zaman, ve hastalığı uzun süre sürdüğü zaman bütün evlatlar acizlik getirmeye başlar, İlk günler her gün hastane köşelerinde Babalarının baş ucunda olan evlatlar, bir müddet sonra günde bir defa, biraz zaman geçtikten sonra hafta iki defa, biraz daha hastanede yatması uzun sürerse bu defa telefonla aramaya başlarlar Babalarının durumunu öğrenmek için.
Evlatlarında babalarının durumunu sorduğunuz zaman, ağızlarında çıkan ilk kelime, “Allah hayırlı bir kapı açar inşallah” diyerek geçiştirirler.
Bugüne kadar hiçbir insan bundan başka kelime kullanmamış, esasında biraz ince düşünürsek, “Allah hayırlı bir kapı açar” demesi, bir an önce dünyayı terk etmesini istemek, Çünkü Allah’ın hayırlı kapısı ölümdür. Bugüne kadar hiçbir insan böyle bir durumda, ‘’Allah İnşallah hayırlı bir şifa verir’’ kelimesi duyulmamış.
Anlayacağınız ömür çok kısa, her şey dünyada kalacak, varisler arkanızda malınızı talan edecek ve bir birlerine girecek, bir müddet sonra mezarına bile uğramayacak. Allah için çalışın haram yemeyin, kul hakkı yemeyin, yetim hakkı yemeyin, kimsenin malına göz koymayın, Haram iş yaptığınız zaman mutlaka Allah’ı aklınıza getirin ve vazgeçin, şeytanın, nefsinizin, kışkırtanların sözlerini dikkate almayın, helal kazanın helal yiyin, Helal para, haram paradan bin kere tatlıdır, çocuklarınızı helal kazanmaya teşvik edin. Allah hepimizi af etsin.