DOKTORSUZ ŞİFA DAĞITANLAR - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)
- 01-03-2022 07:57
Çıkıkçı Şimon bacıya doktorların bile hasta gönderdikleri söylenirdi. Onun sardığı kırığı, çıkığı doktorlar bile saramaz denilirdi.
Sıtmalı çocuğun alnına ve karnına, bir Ermeni evinin tenceresinin isli karasıyla HAÇ yapılırsa, hastalığın geçeceğine inanılırdı. Bir de, sıtmalı çocukların bileklerine her biri okunmuş, 7 düğümlü yorgan ipliği bağlanırdı. Hastalık geçinceye kadar ipler bileklerinden çıkarılmazdı. Ağrıları, sancıları dindirmek için hastaların boynuna, içinde yıldırım çarpmış bir ağaçtan koparılmış dal parçaları bulunan askılı Hamaylı asılırdı. Bazı evlerde de, Fatma ninenin Lice’nin Peçer köyünden getirilmiş böylesi ağaçtan koparılmış bir parça vardı. Beze sarılmış bu ŞİFALI(;) ağaç parçası isteyene sevabına verilirdi.
Bazen garip yöntemler uygulanırdı Horubusmen abla, bir keresinde, bir komşu hanıma, karın sancısını dindirmek için, yarım kahve fincanı sek rakıyı, ilaç niyetine içirmişti.
Herkes ona abla derdi. Bu abla saygın bir kadındı çünkü. Tavırlarıyla, cana yakınlığıyla saygı duyururdu kendine. Komşularla çok iyi ilişkiler içindeydi. Öyle ki, evlerde Kuran veya Mevlit okutulduğunda O da başına bir yazma alır, gelir Müslüman kadınların arasında oturur huşu içinde dinlerdi. Bazıları ona Gizli Müslüman derdi. Ama değildi. Çünkü, kiliseye her Pazar aksatmadan devam edenlerin başındaydı.