DİYARBEKİR SEVDALISI HAYRİ YOLDAŞ’IN VEFATI!.. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

GÖNLÜMCE

HAYRİ YOLDAŞ

Bir yıldız daha kaydı, ah kültür dünyasından,

Sazı, sözü yas tutsun, Yoldaş’ın arkasından.

Tüm ömrünü vermişti bu şehrin kültürüne,

Benzeri az rastlanır onun gibi birine!..

MM

SÖZ GELİŞİ

Sanki daha dün tanışmıştık merhum Hayri Yoldaş ile,  oysa Tıp Fakültesinde ve daha ötesi zamanlarda başlamıştı, dostluğumuz, sanırım vefat ettiği günün akşamında iki kez telefonunu çaldırdım,  cevap alamadım da “keşke oğlu “Erkan’ın  numarası bende olsa idi ona sorabilirdim, fakat içimde bir his vardı sanki “Hayri Yoldaş hastalanmıştı da telefonuma o yüzden cevap vermiyordu.

Dostluğun kadr-ü kıymetini bilen bir yapıya sahipti Hayri Yoldaş,  vefat haberini aynı akşamın sabahında aldım, “yıkıldım” desem yeri var,  onun böyle ani vefatıyla sadece ben yıkılmadım, ömrü boyuncu “yıkılmasın” diye, unutulmasın diye ayakta tutmaya çalıştığı bu şehrin “musiki” kültürü de yıkılmıştı.

Acaba diyorum dünyaya onun kadar mütevazi bestekar bir daha gelir mi, övünmeyi bilmezdi, övülmekten de haz duymazdı, onun yerine sazı ve sözü konuşurdu,isimleri bilinen fakat makamları sanki yok olan nice Diyabekir türküsünü, mayasını, şarksını “makamla” buluşturan bir araştırmacı idi aynı zamanda..

Şunu da söyleyebiliriz, her ne kadar merhum Celal Güzelses’i görmemiş, onunla meşk yapmamış olsa da onu o kadar yakından tanmış,, özleşmişti ki sanki şark bülbülümüzün bazı özelliklerini taşıyordu, bir misal verecek olursak musikiyi “dünyalık” elde etmek için kullanmadı, katıldığı televizyon, radyo programlarından  madde beklentisi içine girmedi o sanatı “sanat için” icra etti..

Hassasiyetini müzikten anlayanlar çok iyi bilirler, “ben yaptım oldu” zihniyetini hiç bir zaman taşımadı,”ustayım” diye hiçbir zaman sahneye çıkmadı, sözlerini bizim yazdığımız “ah bibi” türküsünü bestelemiş olduğu halde bizden çok fazla dinlemiş olduğunu söyleyebiliriz, çünkü kendisi beğendiği için dinleyen herkes beğeniyordu.

Unutulmaz gün ve gecelerimiz, hatıralarımız ve il dışı seyahatlerimiz var merhum Hayri Yoldaş kardeşimle, “kardeşim” diyorum çünkü gerçekten iki kardeş gibiydik, vefat haberi herkes için beklenebilir ama  bazıları için beklenmeyebilirdi  çünkü“Hayri Yoldaş’ın ”ani  vefat haberi “sürpriz bir haberdi,  beklenen değildi.

Sevindirici olan arkasında çok saygı değer bir isim, ismine ve eserlerine “sahip” çıkacak bir nesil bıraktı, bir ara İzmir’e nakl-i mekan ettiğinde kendisine:  “torunlar Diyarbekir’de sen İzmir’de nasıl olacak bu? Dedim, çok geçmeden tekrar Diyarbekir’e torunlarının özlemine dayanamayarak sevdalısı olduğu şehre döndüğünü söylerken: “şimdi yeni otogarın oraya taşındım” dediğinde, ne o bilebilirdi, ne de biz yeni adresinden ebedi mekanına yolculanacağını?”

Bazı şairlerin, yazarların sanatçıların ardından söz edilirken “eserleri” de dile getirilir, bunu başka bir söyleşimize bırakırken şunu söylemek isteriz: “O kendi başına bir eserdi”

Rabbim mağfiret etsin, mekanı cennet olsun, gittiğin yerde de hoşça kal Hayri Yoldaşım canım, kardaşım!

Selam ve dua ile.