DİYARBAKIR’IN ANANESİ KIRK ÇIKARMAK - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)

Diyarbakır’da bir anane olmuş ‘’Kırk çıkarmak’’ Yalnız çocukların değil, büyüklerinde korkusu rüyasıdır PİR ABOK cadısı… En çok hamilelere, loğusalara ve yeni doğmuş çocuklara musallat olur…
Onun için de ananeler, PİR ABOK’ tan korunma önlemlerini çocuklar doğmamışken alırlar.
Örneğin; Doğuma yakın günlerde gebe kadınlar yalnız bırakılmaz, elbiselerine çengelli iğneler, toplu iğneler tutturulur. Doğumdan sonra da 40 gün boyunca loğusa kadınla bebeğin yattığı odada ışık söndürülmez. Bebeğin elbiseleri ve kundağı da çengelli iğnelerle tutturulur. Yastığının altına Kur’an-i Kerim, bıçak, çuvaldız bırakılır. Pir Abok ve kötü cinler Kur’an ve sivri uçlu nesneler bulundukça çocuğa ve loğusa kadına yaklaşamazlar.
Çünkü PİR ABOK ve kötü cinler Kuran’dan ve sivri uçlu nesnelerden korkan yaratıklardır. Bu nesneler sayesinde bebekler ve loğusa anneler Pir Abok belasından kurtarılır.
İnanışa göre; Pir Abok kırk gün boyunca bebek ve annesinin bulunduğu odanın bir köşesine sinerek bekler, fırsat kollar. Önlem almakta kusur gördüğü bir anda bebeğe saldırarak onu çarpar, ya da bir başka çirkin bebekle değiştirir. Loğusa kadın ve bebek kırkıncı gün aile büyüklerinin, akrabalarının gözetiminde hamam götürülerek yıkanır, abdest aldırılır. Namaz kıldırılır. Böylece Kırkı çıkarılmış olur. Kırkı çıkarılmış bebek ve annesi artık güvende sayılırlar. Tüm aile derin bir nefes alarak normal yaşamlarına dönerler.
Artık Pir Abok’un bebek ve annesine bir kötülük yapamayacağına inanılır. Çünkü kırkıncı gün dolduğunda Pir Abok ve diğer kötü cinler o evi terk ederler. Bu kez evin iyi cinleri gelip yerleşir. O evin beti-bereketi artar. Çocuk daha bir sağlıklı büyümesini sürdürür.
İnsanların yalnız başına hamamlarda yıkanmasını da iyiye alamet saymazlar, inanca göre cinlerin en çok sevdiği yer hamamlardır, hamam sabahın erken saatinde gidenler kimse yoksa birilerinin gelişini bekler ondan sonra hamama girerlerdi.