DİYARBAKIR’A DAİR ELEŞTİRİ NOTLARI (1)

Eleştiriden sürekli kaçınırız, yazdıklarımızda. “Üçüncü kişilere söz hakkı doğuracak, haksızlık oluşturacak kimi durumlar söz konusu olabilir.” düşüncesiyle kalem münakaşalarına girmek istemeyiz, özellikle. Aslında eleştiriyi kaldırabilecek düzeye gelmediğimizin ifadesidir, belirtmek istediğimiz. “Eleştiri”, doğrunun ortaya çıkması için yanlışlık yapana doğruyu gösterme, ortaya konandaki doğrularla hataları birbirinden ayırma, olumlu olanı vurgulama, hatalı olandan kişiyi alıkoyma amacını taşır. Tarihte bizdeki eleştiri, sevdiğini yüceltme, sevmediği doğru söylese dahi yerme şeklindedir.

Biz, güncel olana uzak durmuyoruz, aslında. Şehir araştırmalarımızı yaparken, o kadar ele alınacak konu vardır ki sıra güncel olanlara gelmiyor, açıkçası. İş, şehir araştırmalarına dair yazılanlara gelince arada bir güncel konulara değinmeden olmuyor, açıkçası.

Konumuzu alt başlıklarla kendi açımızdan gördüğümüz eksiklikleri eleştiri kapsamında sunarken, amacımızın bağcı dövme olmadığını özellikle belirtelim.

Kayapınar’da Kültürel Hizmet Üzerine

Kayapınar Belediyesi’nin okullara yönelik kütüphane oluşturması (Z Kütüphane) oldukça sevindirici bir durum. Belediyenin okullara yönelik öğrenci eksenli diğer etkinliklerini de basından takip etmekteyiz, kuşkusuz.

Kütüphane oluşturulan okullarda ayrıca öğrencilere kitap beraberinde kırtasiye yardımı yapıldığını bilmekteyiz.

Diyarbakır’ın yarınki kuşağını oluşturacak şimdikinin ilköğretim öğrencilerine bu hizmet için denilebilecek olumsuz bir eleştiri söz konusu değildir, aslında.

Dememiz o ki bu öğrencilere dağıtılan kitaplar arasında Diyarbakır’ı, Şehri tanıtan eserler var mıdır? Diyarbakır’ı konu alan eserleri kaleme alan kaç Diyarbakırlı Şairin ve Yazarın eseri göz önünde bulundurulmuştur?

Diyarbakır konulu birçok kitap kaleme alan ve eğitimci biri olarak Kayapınar Belediye Başkanlığı’na şehri konu alan yazarların ve şairlerin eserlerinin listesi verilmiş midir?

Kayapınar Belediye Başkanlığı’na şehri konu alan yazarlarla şairlerin eserleri iletilmemiştir, kanaatindeyiz. Bu komisyonun Diyarbakır hakkında eser kaleme almış yazarlardan ve şairlerden habersiz olması söz konusudur ki birçok şair ve yazar, eserlerinin okul kütüphanelerinde yer almadığını ifade eder, durur.

Oluşturulan komisyon, bu şehir hakkında kaleme alınan eserleri uygun mu görmemiş? Bizce komisyon yazdıklarımızdan habersizdir veya yazdıklarımızı okumamıştır.

Biz, yıllarca Şehri, Diyarbakır’ı yazıp dururuz. “Şehir Araştırmaları” başlığı altında yazan biri olarak, bu şehrimizle ilgili kitap kaleme alanların eserlerinin yarının yetişecek gençlerine şehri sevmeleri adına okul kütüphanelerine alınmasının daha elzem olduğunu belirtiriz. Öğrenciler, kendi şehirlerini tanıtan eserleri okudukça şehri daha iyi tanıyacaktır.

Bir Uzman Edebiyat Öğretmeni olarak, okunacak romanların, öykülerin lisede de okunacağını belirtelim.

Öğrenci, şehrini tanımadığı zaman, kompozisyon derslerinde, edebiyat derslerinde karşılaşacağı Cahit Sıtkı’yı, Sezai Karakoç’u öğrenmek, Ahmed Arif’i bilmek, Süleyman Nazif’i anlamak ve diğer şairlerimizle yazarlarımızı tanımak için ne yapacaktır?

Şehirde mevcut tarihî yapıların, kültürel dokunun yer aldığı, eserlerin anlatıldığı, yazarlarla şairlerin tanıtıldığı, Diyarbakır’ı çepçevre ele alan, yılların bilgi birikiminin aktarıldığı, yaşayan isimlerin kaleme aldığı eserlerden habersiz olmak mümkün değildir.

Beş-On Şair ve Yazar olarak gönüllü biçimde okullarımızda öğrencilerle buluşmak, onlara şehri anlatmak, tanıtmak, bizim için önemlidir. Çünkü şairler ve yazarlar, bunu gönüllü olarak okur-yazar ilişkisi olarak görür. Yılların birikimini aktarmada köprü görevi konumundadır.

Bu hususta Kayapınar Belediye Başkanlığı’nın dikkatine durumu arz ederiz.

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne Bir Not

27 Nisan’da Dicle Üniversitesi’nce gerçekleştirilen Diyarbekir Şehir Araştırmaları Çalıştayı’na kurum yetkilileri dinleyici olarak katıldı, birinci oturuma. Kültür ve Turizm Masası’na dahil olmadığımız için çalıştaya ne denli katkıları olduğunu bilmiyoruz.

Bu çalıştaya katılan her katılımcıya şehri tanıtan gezi rehberi, broşürler, kitapçıklar bir poşet çanta içinde sunulabilirdi. Beklediğimiz bu takdim gerçekleşmedi.

Etkinliklerde müdürlüğün tanıtımı hedefleyen bu tarz ayrıntıları gözden geçirmesi gerekir.

Zerzevan Yer Altı Şehri’ne Dair Tespitimiz

Çınar doğumlu ve ilçede büyüyen biri olarak Zerzevan Kalesi hakkında kendimizce kimi tespitlerimiz olmuştu. Bu tespitlerimizin ilki, köylünün dediği kale içinde bulunan gizli geçidin dereden su almak için yapıldığı iddiasıydı. Biz, kale yapı taşının tepe içinden çıkarıldığını belirtmiş, tepe içinde olan boşluğun barınma yeri olduğunu, yer altı şehri olarak kullanıldığına işaret etmiştik.

Vaktiyle Çınar İlçesi’ni konu alan bir kitap çalışması Kaymakamlıkça yayınlanmış, Çınar’a dair notlarımızı, makalelerimizi bu esere taşımış, ilçe tanıtımına kendimizce katkı olarak sunmuştuk.

Zerzevan’ın altın ve gümüş ifadesinden geldiğini (zer: Altın, zev: Gümüş, an: Çoğul eki) belirtmiştik. Bir kontrol noktası olan kalenin hem savunma hem kervanların geçişinden vergi alan bir tür gümrük merkezi olduğunu ifade eden biri olarak, “Yer altı şehri bulundu.” haberlerini okudukça, bir hüzün kaplar içimizi. Yarın Eğil Kalesi’nde bir araştırma yapıldığında kale içinde bir yer altı şehrinin mevcudiyeti aynı şekilde gazetelere ve dergilere yansıyacaktır.

Eğil için daha önce böyle bir açıklamamız olmuş muydu? Yazdıklarımızda yer almıştı, sanırız. Dahası ne diyelim? Unvan olmayınca, yazmak ve yazdığımızı dillendirmek çok zor. Öncelikle Zerzevan’ın isminin kaynakları üzerinde durmalı, konu araştırmacıları.

Bunu neden belirtiyoruz? Yıllarca yaptığımız araştırmaların sonucunda vardığımız sonuçlar bizi hiçbir zaman yanıltmadı. (DEVAMI YARIN)