Diyarbakır: tarih, kültür ve lezzetlerin buluştuğu şehir

Doğu'nun Paris'i derler Diyarbakır için... Çünkü Diyarbakır Mezopotamya'nın kalbine taht kurmuş gelişmişliğiyle dikkat çeken müthiş bir şehirdir. Diyarbakır, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken ve gezilmesi gereken önemli şehirlerimizden biridir. Bugün ben de bir Diyarbakırlı olarak sizlere yaşadığım şehrin güzelliklerinden ve turistik açıdan ne kadar büyüleyici bir şehir olduğundan bahsetmek istiyorum.

Diyarbakır'ın kendine özgü büyüleyici bir atmosferi vardır. Şehrin neresine giderseniz gidin buram buram tarih kokan sokaklarla karşılaşırsınız ve bu memlekette bir yabancı olarak bulunsanız bile sizleri mükemmel bir şekilde ağırlayan misafirperver insanların yanında bulursunuz kendinizi. Çünkü Diyarbakır halkı misafiri sever ve en iyi şekilde ağırlar. Bizler kültürümüzü anlatmayı, şehrimizdeki tarihi ve turistik yerleri gezdirmeyi ve lezzetli yemeklerimizi tattırmayı severiz.

Diyarbakır'ı gezmek isteyen insanlar için birkaç mekândan bahsetmek istiyorum. Öncelikle birçok kişinin de bildiği üzere Diyarbakır'ın simgesi, surlarımızdır ve tarihi surlar UNESCO Dünya Mirası listesine de adını yazdırmıştır. Çin Seddi'nden sonra dünyadaki en uzun duvar olma ünvanına sahiptir. Bu yüzden de gezi turunuza ilk olarak surları eklemenizi şiddetle tavsiye ederim. Surları gezerken Diyarbakır'ın mükemmel tarihine de tanıklık etmiş olursunuz. Bir diğer gezilmesi gereken önemli bir yer de Hevsel Bahçeleridir. Kocaman yemyeşil bir alan içerisinde kuş gibi özgür hissedersiniz ve anın büyüsüne kapılırsınız. Tıpkı surlar gibi Hevsel Bahçeleri de UNESCO listesinde yer almaktadır. Son olarak Hasan Paşa Hanı'nı sizlere önerebilirim. Bu handa sizi karşılayan ilk şey bir avlu olacaktır ve tabii ki Diyarbakır'a gelmişken avluda oturup meşhur Dibek kahvesi içmeden gidilmez. Söylemeden geçmemek lazım Diyarbakır'ın kahvaltısı da oldukça meşhurdur. Bu yüzden bu handa mutlaka kahvaltı etmelisiniz. Diyarbakır'a özgü bu enfes kahvaltı sofrasında Özel peynirlerimiz, Diyarbakır çöreğimiz, kavurmalı yumurtamız gibi birçok çeşit karşınıza çıkar ve adeta size bir lezzet şöleni yaşatır.

Ayrıca Diyarbakır Ulu Camii'yi, On Gözlü Köprü'yü, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi'ni ve Sülüklü Han'ı görmeden Diyarbakır'dan ayrılmanızı tavsiye etmem.

Daha önce de belirttiğim gibi kadim şehir Diyarbakır, yöresel mutfağıyla da oldukça meşhurdur. Kuzu Tandır, İçli Köfte, Çiğ Köfte, Kuru Dolma ve Meftune gibi yemeklerimiz oldukça sevilir. Hele ki ciğere bayılırız. Diyarbakır'ın her köşesinde ciğer kokusu duymanız çok olasıdır. Çünkü biz Diyarbakırlılar sabahın erken saatlerinde bile ciğer yiyebiliriz. Yöresel yemeklerimizden bahsetmişken Tırşik ve Kibe Mumbar Dolması'nı asla es geçemem. Günün birinde yolunuz bu tarih ve kültür kokan şehre düşerse mutlaka bu yemekleri tatmanızı öneririm. Diyarbakır... Bu şehre bir kere adım attığınızda defalarca gelmek isteyeceksiniz. Çünkü sizleri tarihiyle, kültürüyle, yemekleriyle ve insanıyla kendinize aşık edecek ve bağlayacak bir şehirdir. Ee Diyarbakır için boş yere Doğu'nun Paris'i ve Mezopotamya'nın kalbi demiyorlardır değil mi?