CORONA SİL BAŞTAN MI?.. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

GÖNLÜMCE

CORONA

Bitti bitiyor derken sanki baştan başladı,

Vakalarda artış var, aşılar yavaşladı.

Kısıntılar kapıda, bugün olmazsa yarın,

Okullar açılmadan çocukları kurtarın!..

MM

Kaç gün öncesine kadar vakaların azaldığını söyleyebilmek için ideal rakam beş bindi, bir ara beş binin bile altına düştü, “normalleşme başladı” denildi, kafeler lokantalar masada müşteri kabulüne başladı, maskeler tamamen kalkmadı ise de halkın bir bölümü maskesiz dışarıya çıkmaya başladı ve bu rahatlık içinde “Kurban” bayramı” yaşandı…

Vakalar bir yerden düğmeye basılmış gibi yeniden yükselmeye başladı, bayramın altıncı günü 14.000’in üzerinde, daha sonra 24.000’leri gösterdiği görüldü, yanlış anlaşılmasın anlattıklarım 2020 yılına ait değil bu yıla ait, çünkü geçen yıl yine böylesi bir tablo görülmüştü.

Sanki biliniyordu bu yıl yine geçen yıl gibi vakaların yükseleceği, bu gerçeğe rağmen “yeterli tedbir” alınmadı, her ne kadar maske ve mesafe dile getirildi ise bunlarla önüne geçilemedi yeniden yükselişin, şimdi görünen o ki “bilim kurulu” yeni tedbirleri görüşmek üzere toplanacak.

Milli Eğitim Bakanı okulların bir ay sonra yani 6 Eylül’de açılacağını söylüyor, o tarihe kadar aşı konusunda planlanan “toplumsal bağışıklık” ne kadar sağlanacak bilinmiyor, bilinen aşılanmaya büyük önem verildiğidir.

Bizim bazı zamanlarda dile getirmişliğimiz var, “salgın” demek sadece coronavirüs demek değil, aşılanma da başarı sağlanır ve toplum bağışıklığı elde edilirse hayatımızı tehdit eden diğer hastalıklar, diğer salgınlar için gerekmeyecek mi toplum bağışıklığı?

Misal verecek olursak “kanser” yani gizli ve hain düşman, bu hastalıktan ölen çok insanımız var, bu hastalığa “aday” olarak da çok insanımız var, çünkü tütün üretimi ve tüketimi hız kesmiyor, alkol ve uyuşturucu bağımlıları da öyle, “corona dan kimse ölmesin de varsın diğer hastalıklar ölümcül olarak kalsınlar” şeklinde düşünenler varsa yanlış yolda olduklarını bilmeleri gerekir üstelik bu hastalıkların virüsü korona gibi gizli değil, açıkça bilinen virüslerdir..

Her sene sayısız insanımız “sahte” içkiden hayata veda ediyor, bize tuhaf gelen ise alkolün sadece sahtesi ölümcül olarak algılanmaktadır, “sertifika” ile üretilen diğer alkollü maddeler içenleri ölümden koruyacak şekilde mi üretiliyor, alkol bağımlılığı neden “salgın” olarak algılanmıyor?

Tütün ve tütün mamulleri de öyle hemen her yaşta sigara tiryakisini görmek mümkün, uyuşturucu ise ayrı bir felaket, polisimiz onları yakaladıkça yerden mantar biter gibi fazlalaşıyor ve azalmıyor, aslında “itiraf” edilmiyor toplum olarak hayatımız tehlike altındadır ve tehlikeyi oluşturan etkenlerin bir kısmını dilimizin döndüğünce açıklamaya çalıştık.

Dense ki alkol ve tütün bütün dünyada çok kullanılan maddelerdir, bunlar için “tedbir” gerekmez, bu maddeleri kullananlardan “ölen ölür kalan sağlar bizimdir”  o zaman bizim söyleyecek sözümüz kalmaz, maalesef bir şeyi toplum benimsiyorsa onun kullanımı için tedbir gerekmez diye düşünülüyorsa, bu düşüncede olanlarında yanlış yolda olduklarını bilmeleri gerekir.

“Sağlıklı toplum” insan hayatı için tehlike arz eden her türlü zararlı ile mücadele edilerek ve ciddi tedbirler alınarak oluşur, bütün dikkatleri tek bir “virüs”  üzerinde toplamak ve sadece onunla mücadele etmekle “başarı” sağlanamaz, nitekim geçen yıl yaşanan coronavirüsteki yükselişin bu yıl da görüldüğü gibi!..

Selam v dua ile.