Bugün Regaip Kandili - (İbrahim Evirgen'in Yazısı)
- 26-01-2023 08:32
Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, Kur’an okumak, okuyanları dinlemek uygun mekânlarda bu geceyi kutsal kabul ederek çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür. Bu mübarek gecede Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e salavat getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınmalı; özü itibariyle yapılan ibadetler şuurlu bir şekilde ihya edilmeli.
Tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi fırsat bilerek nedamet içinde bulunulmalı. Tesbih çekilmeli, belli vakitlerde düzenli olarak okunan ayet, salavat ve dualar edilmelidir.
Regaibin diğer kandillerden farklı oluşu hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesi oluşudur. Ayrıca Recep ayının hususiyetlerinden birisi de Regaip Kandili ve Mirac Kandili olarak bilinen iki kandilin bu ayda bulunmasındandır. Bu günler ve geceler, kendimizi denetleme ve değerlendirme bakımından önemlidir. Sevgili Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) Allah'ın bazı çok özel fiilî tecellilerine mazhar olduğu, nurani lutf u ihsanlara, semavi mevhibelere eriştiği bir gecedir Regâip kandili.
İnsanda rûh adı verilen manevî yapı, daima manevî bir doyum arayışı içindedir. Rûhanî hayat, insanın Rabbine karşı kulluk görevleri sırasında yaşadığı rûhî derinlik ve engin manevî haldir. Nitekim ayet-i kerimede şöyle buyrulur: Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.
"Hayat, insana bahşedilen büyük bir nimet ve değerli bir emanettir. Zaman ise varoluşun ve yaşamanın imkânına isnat olan eşsiz bir sermayedir. Bilinmelidir ki her an akıp gitmekte olan zamandan kendi payına düşen ömür sermayesini tüketirken insan, aslında ebediyete giden yolculuk için heybesini doldurmaktadır.
Sonsuz âlemde insanın karşısına çıkacak olan şey, burada heybesine attıklarından başkası değildir. Bu yüzden Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de zamana ve onun belli vakitlerine atıfta bulunarak bu değerli sermaye hususunda müminleri bilinçli ve duyarlı olmaya davet etmektedir.
Cenab-ı Hakk'ın lütuf ve inayetiyle müminler için af, mağfiret ve arınma vesilesi olan Regaip Gecesi, bu iklimin bir esintisidir. Hayatımıza sayısız güzellikler katan bu aylar, iyiliklere rağbet, rahmet, bereket, mağfiret mevsimidir. Bunun için Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), bu aylar başladığında "Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazana kavuştur" diye duada bulunmuştur."
Kuşkusuz bu mevsimden hakkıyla istifade edebilmenin yegane yolu, sarsılmaz bir iman, kayıtsız bir teslimiyet ve samimi bir gayretten geçmektedir. Zira bizleri dünyanın aldatıcı ve oyalayıcı meşgalelerinden kurtarıp bu mübarek mevsimin manevi atmosferine sevk edecek en büyük imkânımız, yüce Rabbimize olan imanımızdır. Öyleyse bu ayları bir daha elimize geçmeyecek eşsiz bir fırsat olarak görüp onların manevi atmosferinden azami derecede istifade etmenin yollarını aramalı, tövbe, istiğfar ve dualarımızla Rabbimize hayatımızın her anını inancımıza şahit kılmanın gayreti içerisinde olmalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Rabbimiz, bu mübarek gün ve gecelerde yaptığımız dualar hürmetine başta ülkemizi ve tüm İslam alemini her türlü afetten, musibetten ve kötülükten muhafaza eylesin. Bizleri hem bu dünyada, hem de ahirette rahmet, bereket, af ve mağfiretine nail eylesin. Amin.