BAYRAMA HAZIRLIK!.. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

KÜÇE BAŞI

Bayrama hazırlık Ramazan-ı Şeriften önce başlardı, evlerde, dükkanlarda görülürdü bu hazırlık, lokantalar Ramazan ayı boyunca kapalı olduğu ve bayramda açılacağı için “tadilat” ve “tamirat” yapılırdı, yenilenirdi masa ve sandalyeler,  boya, badana gibi işlerle “dekorasyon” tamamlanırdı.

Terziler ölçü alırdı, müşterilerden çünkü bayram demek yeni elbise giymek demekti, kunduracılar da öyle, yüreklere bayram sevinci dolarken yeni elbiselerin, kunduraların, tepeden tırnağa yenileşmenin sevinci de dolardı, özellikle çocuklar “bayramlıklarını” giymez uyurken yatağının başucunda tutardı.

Önceden belirlenirdi “bayram” yerleri, tamamen “ahşap” olan takla dolapları, atlıkarıncalar tamir edilir ve çocukların bir türlü sevmediği sevemediği çokça duydukları  “mola” denilecek gün beklenirdi, ayrı bir “anlam” kazanırdı oruç günleri…

Kabristanlar bayram sabahı ziyaret edilecek yerler olduğu için temiz tutulurdu, Diyarbekir’li zaten her Cuma akşamı kabristana gider ve ziyaretini yapardı, gidemeyenler evlerinde, kaldıkları yerlerde okurlardı “Yasinlerini, Fatihalarını” mahrum bırakmazlardı aralarından ayrılıp ebediyet alemine göç eden yakınlarını.

Çünkü bilir ve inanırlardı ebediyet alemine göç eden yakınlarının “ruhları” bir kuş gibi mübarek gün ve gecelerde evlerine pencerelerine konar, kendisi için hayır/hasenat yapılıyor mu diye bekleşirlerdi, umduklarını bulsalardı sevinçle sürurla dönerlerdi geldikleri öte aleme, değilse hüzünlenirlerdi, bu inanç  ve bu hal hala var ve hala devam ediyor..

Çünkü ölüm demek yok olmak anlamı taşımıyor, mezar sadece bir “bekleme” yeri, cesetler çürüse de ruh çürümez, onun için Diyarbekir’li sadaka verirken rahmete giden anne-babasını ve diğer yakınırını da anar ki onlar da yararlansın sadakanın “sevap” getirisinden…

Ramazan-ı Şerif ve Kurban bayramları sonradan ihdas edilmiş bayramlar değil, sonradan ihdas edilmiş olanlar ise bayram değil, çünkü gerçek manada  bayram demek yüce yaratıcı tarafından kabul edilmesi demektir, bayram sevincinin yüreklerin kılcal damarlarında bile hissedilmesi demektir.

Bayram yaklaştıkça  “zekat”  ve “fitreler” muhtaçlara, ihtiyaç sahiplerine mutlaka verilir, “kadir” gecesi geldiğinde evlerdeki “mukabele okuyan hocalar eğer uzaklardan gelmişlerse, genellikle (Tillo’dan) çok gelen olurdu, “hatim” duasını yapar ve geldikleri yere dönerlerdi.

Tekrar edecek olursak; bayram sevinci, daha Ramazan-ı şerif ayı girmeden kaplardı bütün gönülleri, çünkü bayram demek gerçek manada sevinç demektir, barış demektir, sevgi demektir, saygı demektir, kısaca bayramı yaşamak demektir..

Bayram demek sonradan “tedavüle” konulan “tatil” demek değil, “rezervasyon” yaptırmak demek değil, eğer bayram için harcama yapılacaksa fakirlere, yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine ulaşılarak ellerinden tutmak demektir…

Çünkü bayram demek yüce yaratıcının “rızasına” kavuşmaya vesile demektir, bayram demek, “şeker” veya “et” demek de değil, yani ağızlar lezzetlensin değil, gönüller haz duysun demektir..

Berhudar olasınız, ömrünüze bereket. sevgili okurlarım.

ŞİİR

BU BAYRAM

Tuttuğumuz orucun,

Sevincidir bu bayram.

Cennetleri kazancın,

Sevincidir bu bayram.

 

Kıldığımız namazın,

Yaptığımız niyazın,

Gönülde coşan hazzın,

Sevincidir bu bayram.

 

Sahur ile iftarın,

Kilitli ağızların,

Şu masum yavruların,

Sevincidir bu bayram.

 

Dua ve tesbihatın,

Verdiğimiz zekatın,

Cennet için beratın,

Sevincidir bu bayram.

 

Hak’ka teslimiyetin,

Kalpte temiz niyetin,

Müslüman cemiyetin,

Sevincidir bu bayram.

 

 Yoksulla aş yiyenin,

Takva postu giyenin,

Hakka şükür” diyenin,

Sevincidir bu bayram.

 

Oruçla Ramazan’ın,

Coşar affı Huda’nın,

Okunan şu Kur’anın,
Sevincidir bu bayram.


 

Yoklanan fakirlerin,

Dulların, yetimlerin,

Okunan hatimlerin,

Sevincidir bu bayram.

 

Sevinçle bakan gözün,

Hakka çağıran sözün,

Giydirilmiş öksüzün,

Sevincidir bu bayram.

 

Gezilen akrabanın

Ananın ve babanın,

Barışan dargınların,

Sevincidir bu bayram.

 

Şu sonsuz ufukların,,

Denizin balıkların,

İnanan varlıkların,

Sevincidir bu bayram.

 

Mergen! Gönül alemin,

Sevinç oldu elemin,

Ben arındım diyenin,

Sevincidir bu bayram!..

MEVLÜT MERGEN AMİDİ

Diyarbekir, 25.05.1987