AZ VE ÖZ SÖZLER (*) - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)
- 15-09-2022 07:33
K Ü P
İblis, kibir “küpü” ebedi lanete uğrayan İblis, düşmanlığını ilan ettiği insana karşı “pusu”nun her çeşidini kurdu kuruyor ve kurmaya devam edecek, çünkü kendisine bu fırsat verildi, onun kurduğu pusulardır ki insanın dünya “sınavında” başarısızlık oluşturuyor, ama bazıları onu tanırken, bazıları onu düşman olarak tanır gibi yapıyor ve umursamıyor, işte İblis o umursamayanlarla uğraşmaya lüzum görmüyor ve kendisini tanıyanlara karşı “pusu” kuruyor.
İnsanı şaşırtmak için “pusu” kuracağına dair Allah’a söz veren İblis, insanın kulaklarına fısıldıyor: “Sen oldun artık, bundan böyle cennete kesin gideceksin, taat, ibadet senin neyine bunlarla uğraşıp kendini yorma” kabilinden telkinlerde bulunuyor.
kimi kanıyor bu fısıltılara kimi kanmıyor ve kanmayanlar “İblis’e ey melu’n diyor, ben zaten cürüm “küpünün” içine düşmüşüm, ben bu günah küpünden kurtulmaya çabalarken sen ne diyorsun, beni kendi halime bırak seni de beni de yaratan Allah’a yalvarayım, göz yaşlarına boğulayım, kim bilir bakarsın merhameti sınırsız olan Allah, beni cürüm küpünden kurtarır, bu küpü dilerse “bal küpüne” çevirir..”
“Seyyiatın hasenata çevrilmesidir bu ifadeler, Allah dilerse neler olmaz ki?
Gönül küpüne doldur, Allah’ın sevgisini, O’nun ortağı olmaz, tanıma gayrisini!..
***
B E N
Allah, “Neylerse güzel eyler” O’nun yanında “çirkinlik” yok, “zulüm” yok, “güzellik” var, böyle olduğu içindir ki “neylerse güzel eyler” Yüce Allah insanı en güzel biçimde yarattı, birbirine benzemeyen özellikler verdi onlara, kiminde “huy” güzelliği, kiminde “cemal” güzelliği, yetmedi “işaretledi” bazısını, nasıl ki “alemlerin efendisinin” sırtına “nübüvvet mührünü vurdu işaret olarak, bazılarına da “ben”ler bıraktı, “cinsi latiflerin” yüzünde görülen o ben nicesinin gönlünü dağladı, aşıklarca karşı cins için ne şiirler yazıldı, ne diller döküldü o kara ben için, ne mersiyeler düzüldü, yüce Allah, dünyayı da insan için yarattı, dünyayı en güzel şekilde biçimlendirdi, dağları ayrı güzel, ormanları ayrı güzel, denizleri ayrı güzelliklerle donattı, ama nasıl ki bazı insanların yüzüne bir işaret olarak “ben” bıraktı ise, dünyada kendisi için bir şehir yarattı ve adına “Mekke” dedi, Mekke’nin de yüzüne bir ben bıraktı adına “Kabe” dedi, insanın yüzündeki “ben” nasıl ki aşka vesile oldu, dünyanın yüzündeki “ben” yani Kabe’de aşka vesile oldu, önce Allah’ın elçileri sevdi O beni, sonra bize nasip oldu o beni sevmek, aşıklar sevdiklerinin etrafında pervane olup döndüğü gibi bizlerde pervane olup “kabe” nin etrafında günde beş kez namaz kılarken dönüyoruz..
Ey gönlüm! Etrafındakilere bakıp da sakın “bu “ben” için bu kadar mı insan pervane olmuş” deme, gün yirmi dört saat dünyanın her tarafında dönüyor Allah’ın sevgili kulları, Müslümanlar, mü’minler, hem sonra biz onları görmesek de melekler de bizimle dönüyor “o kara benin” etrafında…
Ey gönlüm, kendini yoklamalısın, sende o “ben” sevdasıyla dönüyor musun günde beş kez yüzünü ona çevirdiğinde, yoksa, evet yoksa o ben yerinde dururken sen bir yerlerde mi dönüyorsun!...
Öyle ise yazık sana, vah sana!..
Yakışmaz sana benlik, İblis’e bak ibret al,
Kapılma o rüzgara, nefsin okurken masal!..
Sağlıcakla kalınız ömrünüze bereket sevgili okurlarım
(*) MÜCRİMNAMEDEN