Alipaşa’da Yaşam - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)
- 30-12-2022 07:31
Geleneklerine, göreneklerine fazla bağlı insanların yaşadığı yoksul, ama renkli mahalleydi Ali paşa… Diyarbakır’ın kadınları, erkekli kavgaların eksik olmadığı Mardin kapı gibi, Urfa kapı gibi, hırçın semtlerden biriydi. Kaçakçısı, kabadayısı, kavgacısı boldu.
Sokaklarında her gün çocuk ya da kadın kavgası eksik olmazdı.
Gündüz başlayan çocuk ve kadın kavgaları, akşamların erkeklerin işten eve dönmesiyle büyüyüp arbedeye dönüşürdü.
Kabadayılık, kavgacılık doğal bir yaşam biçimiydi.
Ama yine de hoştu Ali paşa…
Çeşitli insanların harman olduğu bir yerdi. Liceli, Mardinli, Siirtli, Gercüşlü, Derikli, Urfalı, Siverekli, dahası; Rus işgali sırasında evlerinden köylerinden göçmüş Vanlılar, Bitlisliler, Muşlular (Bunlara muhacir derlerdi). Sonra; İran’dan gelme Acemler, Musul’dan, Kerkük’ten gelen Türkmenler, Çerkezler, Şam’dan, Sudan’dan Yemen’den gelme zenciler ve Araplar, Afganistanlı ve Bulgaristanlı, göçmenler, çeşitli mezheplere mensup Hıristiyanlar, Yahudiler, Yezidiler…
1940’ların o zor koşullarında güven içinde yaşamak, ticaret yapmak, kendini saydırmak kolay değildi. Cehaletten de kaynaklanan bir dürtü ile bazı aileler kendilerini saydırmanın(!) kestirme yolunu kabadayılıkta, kavgacılıkta, hırçınlıkta bulmuştu. Kabadayılık ve kavgacılık sayesinde kendilerini güvende sayıyorlardı besbelli. Böylesi ailelerle kimse kolay kolay dalaşmazdı.
Evlerde başlardı kavgacılık.
Evin erkekleri minderlerde bağdaş kurup sigaralarını tüttürürken çocukları güreştirir, kavga ettirir. Çocukların birbirini ağlatıncaya kadar dalaşmasını zevkle(!) izlerlerdi. Çocuklar bir birini hırpalayıp ağlayınca da kızar, kan-ter içinde kalmış çocukları döverlerdi.
Evlerde erkek çocuklara hep mahalledeki akranlarını dövebilecekleri telkin edilirdi…
Mevsim uygun olduğunda sokaklar cıvıl cıvıl olurdu Ali paşa’nın.
Renk, renk elbiseler içinde kadınlar, kızlar, ya sokaklarda ya da, mahalledeki boş arsalarda, bazen de toprak damlarda öbek öbek toplanır, kazak, çorap örüp, dikiş dikerken sohbet ederlerdi. Çocuklar ayrı bir yerde bir araya gelir, yaşlarına göre çeşitli oyunlar oynardı. Küçük kızlar evcilik veya çizgi (seksek) oynarken, büyükler gergef, kanaviçe işler, yama yapardı. Erkek çocukların bir bölümü çaput top peşinde koşarken, bir bölümü, uzuneşek, lepik, gogo, ana-ana, ğar, (bilye), âşık, çelik-çubuk oynar, Altı köşe uçurtma uçururdu. Bir grupta ellerinde sopalar, kerpiç duvarlardaki arı deliklerini eşelerdi.
O yıllarda Ali paşada yaşamak hem çok zor, hem de çok zevkliydi.