85 Bin Yıla Kadar Hapsi İsteniyor - (İbrahim Evirgen'in Yazısı)

 Gençler hatırlamaz. Ancak yaşlılar meşhur dolandırıcı Sülün Osman’ı iyi bilir. 

Osman Ziya Sülün, 1923’te İstanbul’da doğdu. Adını duyurduğu ilk “işini” 1948 yılında Fatih’te yeni tuttuğu evin sahibini dolandırarak yaptı. 1950 ve 60’lı yıllardaki işleriyle ün kazanan Sülün Osman, tramvay, Galata Kulesi, kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara satarak ya da kiraya vererek efsane haline geldi. Bu olaylar Kemal Sunal’ın filmlerine bile konu oldu. Bir keresinde Galata Köprüsünü satmak üzereyken tesadüfen yakalandı. Ölümüyle ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte, polisin tahminlerine göre 1984’te Beyoğlu’nda sürekli kaldığı otelde kalp krizinden öldü ve kimlik taşımadığı için kimsesizler mezarlığına gömüldü.

****************

Daha sonraki yıllarda Bankerler ortaya çıktı. Bu bankerlerin  birçoğu binlerce kişinin parasını toplayıp, iflas bayrağını çektiler ve  aldıkları paralarla, ortadan kayboldular.

Bir zamanlar da  hayali ihracat vardı. Hayali şirketler kurarak, sözde yurt dışına ihracat yapılmış gibi göstererek, devleti milyonlarca lira zarara uğratıyorlardı.

Son zamanlarda ise,  telefon dolandırıcıları ortaya çıktı. Kendilerine, polis, asker, savcı, bankacı  süsü verip, zavallı emeklinin, işçinin, fakir fukaranın birikimlerini alıp götürdüler.

Bitti mi? Ne münasebet, biter mi?  İşte bunlardan biri de   Mehmet Aydın idi.

Kurucusu olduğu Çiftlik Bank üzerinden binlerce kişiyi dolandırdıktan sonra yurt dışına kaçan ve kırmızı bültenle aranan Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın, geçtiğimiz yıl  Brezilya'da teslim oldu. Ve Türkiye’ye getirildi.

İDDİANAMEDE 85 BİN YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan Çiftlik Bank sistemine ilişkin 4 ayrı iddianamede, Mehmet Aydın ile Fatih Aydın hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık" ve "ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 4 bin 559 kişiyi mağdur ettikleri gerekçesiyle 25 bin 699 yıldan 85 bin 646 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

******************

Gün geçmiyor ki her gün yeni bir dolandırıcılık çeşidi ortaya çıkmasın. Gün geçmiyor ki insanlarımız mağdur edilmesin. İşin garip tarafı,  tahsilsiz, gariban cahil insanların yanında, belli bir eğitim almış, unvan sahibi olmuş birçok insanın da bu dolandırıcılara kanmasıdır.

Sonuç olarak, Sülün Osman’dan bugüne kadar  geçen sürede  değişen bir şey yok.  Yine zavallı insanlar, kurnaz(!)  geçinen kişilerce maddi ve manevi  zarara uğratılıyor.   Insanlar mağdur ediliyor,   kandırılıyor.

Dolandırıcılar  kolay yoldan para kazanarak zengin olmak istiyor.

Zavallı insanlarımız da paralarını bunlara kaptırıp, bütün birikimlerini kaybedip, ortada kalıyorlar.

***************

100 yatırayım, birkaç ay sonra yüzde 500 kazanayım. Çalışmadan, emek sarf etmeden, oturduğum yerden, alın teri silmeden zengin olayım. diye düşünüyorlar. Ancak yanılıyorlar.Çünkü böyle bir dünya yok.

Helâli ve haramı düşünmeden hareket ediyorlar. Sonuç ortada…

En güzel  kazanç, helâl yollardan emek sarf edilerek, elde edilen kazançtır. Siz siz olun bu tür yollara tevessül etmeyin..

Hem bu dünyanızı, hem de öteki dünyanızı heba etmeyin.

Bizden söylemesi.. Gerisi size kalmış