“TEBDİL-İ MEKANDA FERAHLIK OLDU!..”

İLK SÖZ MEKAN Yaşanacak hayata “mekan” gerekir mekan, Ev sahibi olmaya imkan lazımdır imkan!

İLK SÖZ

MEKAN

Yaşanacak hayata “mekan” gerekir mekan,

Ev sahibi olmaya imkan lazımdır imkan!.

MM

GÖZLÜYORUM

“TEBDİL-İ MEKANDA FERAHLIK OLDU!..”

MEVLÜT MERGEN AMİDİ

Hekimler bazı hastaları yaşadıkları şehirlerden başka şehirlere yönlendirirler, nitekim “rehabilitasyon” merkezleri  bu amaçla vardır, şimdilerde pek rastlanmıyor ama geçmişte hastanelerin çevresi başta çam ağaçları olmak üzere çeşitli ağaçlarla yeşillendirilirdi ki hastalar rahat bir nefes alsınlar istenirdi.

Bu arada “Heybeliada rehabilitasyon hastanesi” günün konusu olduğu için biraz ondan söz edelim, bugün nasıl coronavirüs “salgın ve ölümcül” bir hastalık ise düne kadar “verem” dahi salgın ve ölümcül bir hastalık idi, doktorlar hastalarına burasını tavsiye ederlerdi,  maddi gücü müsait olanlar oraya gidebildikleri için “verem” hastalığına insanlar “zengin” hastalığı derlerdi.

Heybeliada’da tedavi görüp iyileşenleri görmüşlüğüm ve orasını sitayişle anlatışlarını dinlemişliğim var, çevresinin “çam” ağaçlarıyla dolu olduğunu, burada mis gibi temiz bir havada teneffüs imkanlarını bulduklarını, ancak saatler süren “serum” tedavisinin  dayanılmazlığını “şikayet” kabilinden değil de, tedavi usullerinin gereği olduğunu “tatlı hatıra” kabilinden anlatmışlardı.

Coronavirüs günleri  başladığında insanlar hasta olmamak, ya da hastalığı kapmamak adına evlerinden hafta sonlarında, iki ve daha fazla gün dışarı çıkamadılar, bu duruma “yasaklanma” denmedi de “kısıtlanma” dendi, uymayanlara  ise para cezaları kesildi, cezalar ise öyle küçümsenecek bir rakamda değildi, 3 bin liranın üstünde kesildi bu cezalar..

1 Haziran 2020 tarihinde kısıtlamaların yerini giderek  rahatlamaya bıraktığı görüldü, ancak 65 yaş üstündekilerle 18 yaş altındakilere sadece haftada bir gün ve birkaç saat dışarı çıkmaları için izin verildi, bu uygulama devam ediyor,.

65 yaş üstündekilerin dışarı çıkmalarında ise “yürüyüş mesafesi”  belirlendi evlerinden ne kadar uzaklaşabilecekleri, istenirken nedense yürüyemez durumda olanlar hiç kaale alınmadı.

1 Haziran tarihinden itibaren şehirler arası seyahatlerdeki yasaklanma kalktı, toplu taşıma araçlarındaki yüzde elli kısıtlamasına son verildi herkes için “tebdil-i mekan” yolu açılmasına rağmen 65 yaş ve üstündekiler yine belirli gün ve saatlerde evlerinden yürüyüş mesafesi kadar çıkabilecekler.

Yalnız atlamayalım bunlar içinde de istisnalar var, şöyle ki eğer 65 yaş ve üstündekiler esnaf ise, iş yeri var ise iş yerlerine, dükkanlarına gidebildiler çünkü emsali olan diğer  65 yaş ve üstündekiler gibi “tüketmeyecek” üretecekler.

Sormak gerekmez mi insanlar neden emekli olur, çünkü üretemez bir duruma gelir ve emekliliğini ister, onun geçmişteki üreticilikte geçen emeklerine karşılık bağlanır emekli maaşı..

Yaşlanmak, elde olmayan bir durumdur, insan ömrünün uzunluğu veya kısalığı dünyadaki rızkının, yani yediği ekmeğin, içtiği suyun bitmesine kadardır, ömür yıllara bağlı değil, rızka bağlıdır, kuluna rızkını veren de Allah’tır, üretici olmak çalışabilmek durumda olan herkes için güzeldir, ancak üretemeyen evden çıkmasın, üretebilen çıksın demek ne kadar güzeldir acaba?

Coronavirüsle mücadelede 9 ayı geride bıraktık, bu arada virüsün ilerlemesine mani olamadık, kısıtlamalar kısaltıldı, ya da esnekleştirildi, insanlar caddelerde ve her yerde dolaşıyorlar sadece “zorunlu” maske takmakla, inadına maske takmayanlar sanki “artık yeter” diyorlar,  ancak onların yeter demesi yetmiyor, zira söz “Allah’ındır” O ne zaman “yeter” derse o zaman bu virüs biter!..

UNUTMA : MASKE – SOSYAL MESAFE – DUA!..

Selam ve dua ile.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...
ÇOK OKUNAN HABERLER