MANEVİYATA SAYGI GEREK!..

GÖNLÜMCE Kış günleri bitiyor, bahar geldi gelecek, Güller açacak artık,  bülbüller hep ötecek

GÖNLÜMCE

Kış günleri bitiyor, bahar geldi gelecek,

Güller açacak artık,  bülbüller hep ötecek.

Ufukta “nevruz” günü, Ramazan bayramı var,

Gönüller sevinç dolsun, ağlamasın yaşlılar!..

MM

SÖZ GELİŞİ

Her sene mübarek Ramazan ayı öncesinde bu konuyu hep dile getirdik, Allah dilerse bu senede birlikte oruç günlerini yaşayacak ve ardından  “bayram” yapacağız, yıllar boyu yapıla gelen bir “yanlışı” düzeltmek adına “karınca kadarınca” görüşlerimizi belirttik.

Neydi o “yanlış?” diye sorulacak olursa oruç günleri boyunca evimizden ve elimizden ayırmadığımız “imsakiye” kültürünün devamında sergilenen yanlış deriz, imsakiyeler “yerel” olduğu için hazırlandığı il veya ilçenin namaz saatlerini, imsak ve iftar vakitlerini de bildirir, ancak evimizde veya elimizde kalacağı ömrü bir aydır, yani oruç günleri tükendikten sonra “gereksiz” olur.

Buraya kadar anlatılanların içinde “yanış” yok, yanlış son zamanlarda giderek yayılan imsakiyelerin üzerine “ayet-i kerime, hadis-i şerifleri” orijinal harflerle “tezyin” etmek, aslında bu da güzeldir, ancak oruç günleri bitince imsakiyelerinde ömrü bitiyor ve yanlış o zaman başlıyor, çünkü o güzelim ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler yazıldığı karton veya kağıtla birlikte atılıyor.

“Gereksiz” olduğu için atıldığı yer ise ya çöp tenekesidir veya benzer yerlerdir, yani “maneviyata” saygısızlıktır, bu saygısızlık imsakiyelerde görüldüğü gibi “takvim” karton ve yapraklarında da görülür, gerçi bazı takvim yapraklarında “yere atmayınız” uyarısı varsa da bu uyarı ne kadar yer tutar bilmiyoruz?

Günümüzde iletişim ve haberleşme teknolojinin gelişmesi ile gelişmiştir, şöyle ki; herkesin elinde ve cebinde “akıllı” telefonlar vardır, artı televizyon ve radyolar sahur ve iftar programlarıyla duyururlar namaz ve iftar vakitlerini, artı minarelerden yükselen “ezan” sesleri hemen her tarafa yayılır, bütün bunları üst üste bıraktığımızda görülür ki “imsakiye” artık gereksizdir.

“Gerekli” görmeyenler de “yok” değil tabii, çünkü imsakiyeler artık duyuru görevini başka bir şekilde yapmalıdır diye düşünülmüş olacak ki “reklam” aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır, bu “yanlış” maalesef yaygınlaşmıştır, sözüm ona oruçluya “hizmet” gibi gösterilirken reklamını yaptıranlara “hizmet” amacı taşımaktadır, yani manevi değerlerimiz ticarete alet edilmektedir.

“Din” siyasete ve ticarete alet edilmemelidir, çünkü din vicdanları ve kalpleri aydınlatan yüce bir ışıktır, ışık ise “yol” göstericidir, başta cehalet karanlığı olmak üzere bütün karanlıkları yok edicidir ve aydınlatıcıdır ki insanlık o ışığı kendilerine yol rehberi edinirken “saygı” göstersinler.

Siyasiler, ticaret erbabı veya herkes o ışığı kendi çıkarları için kullanmasınlar, çünkü İslam ne bir kişiye, ne bir topluluğa, ne de bütün bir millete gönderilmemiş, bütün insanlığın aydınlanması ve kurtuluşu için gönderilmiş “son” ilahi dindir.

Geçici dünyanın azıcık çıkarları için kullanılmamalıdır, biz bu türden uyarıları hemen her sene böylesi kutsal günler geldiğinden yapmayı itiyat edindik, bir kişiye evet bir kişiye bu konuda yararlı olabildi isek ne mutlu bize!..
Selam ve dua ile.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...
ÇOK OKUNAN HABERLER