“DİYARBAKIR ŞEHİR ARAŞTIRMALARI” DERKEN

Uzun sayılacak bir zaman içinde siz okurlarla “Şehir Araştırmaları “ başlıklı sayfamızda “Diyarbakır Şehir Araştırmaları” konulu çalışmalarımızı sunmaya devam ettik

Uzun sayılacak bir zaman içinde siz okurlarla “Şehir Araştırmaları “ başlıklı sayfamızda “Diyarbakır Şehir Araştırmaları” konulu çalışmalarımızı sunmaya devam ettik. Okurun, okuyucunun kendi şehrine sahip çıkması, kendi şehrinin eser vermiş isimlerini bilmesi, tanıması için çaba sarf etmeye devam ediyoruz.

İlk kez ülke gündemine “Şehir Araştırmaları Merkezi” adı altında şehirlerle ilgili derli toplu çalışmaların yapılmasını getiren ve bu amaçla Diyarbakır üzerine birçok kitap yayınlayan, bu kitapları Diyarbakır Araştırmaları adıyla ele almaya çalışan biri olarak, söyleyecek birkaç cümle için kendimizi sorumlu hissediyoruz.

Bir şehrin araştırmalarının yapılırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, nasıl bir metot takip edilmesinin şart olduğunu belirtmeye gayret ettik. Yüze varan makaleyle idealimizde bir merkezin nasıl oluşturulabileceğinin altını çizdik.

Şehir Araştırmaları Merkezi düşüncemizi eksen alarak, Diyarbakır’da bunun ete-kemiğe bürünmesi için öncelikle şehir konulu yazıla gelmiş kaynak eserleri bir araya getirmeye özen gösterdik. Bu kaynak eserler yanında şehrin yetiştirdiği fikir, sanat ve edebiyat erbabının kaleme almış olduğu eserleri, imkânlar ölçüsünde temin etme yoluna gittik.

Bir şehri anlama ve anlatma ve dahi tanıtma için o şehirde yayınlanmış gazetelerin arşivine sahip olmak oldukça zor. Yine bu arşivi meydana çıkarmak için yayınlanmış gazeteleri örneklerle olsa bile kimi şehir dışındaki sahaflardan edinme yoluna gidildi. Yirmi yılı aşkın süre zarfında bu şehrin günlük, haftalık, aylık gazetelerini düzenli takip etme ve edinme çabamız, ilk günkü heyecanla devan etti. Bu çabalar içinde olma hali, bizim 1990’lı yıllardan yerel gazetelerde zaman zaman yazmamızı alışkanlık haline getirdi. Diyarbakır’da dönemler halinde birçok gazetede köşe yazıları, tam sayfa araştırmalarımız sıklıkla yer aldı. Bazen kısa süreli yayınlanan gazetelerin sahiplerine, elimizdeki arşivden yardımcı olmamız söz konusu oldu.

Bu çalışmalar içinde yer alırken şehrin yayınlanmış dergilerini görmemezlikten gelmenin, o şehri tanıma ve tanıtma hususunda eksiklik olacağının farkına vararak, değişik kurumlarla kuruluşların yayın organlarını temin etme yoluna gidildi. Kapanmış birçok derginin zamanla temini, yayınlanmakta olan dergileri edinmemizi zorunlu kıldı.

“Şehir Araştırmaları Merkezi” düşüncesi ağır basınca, çalışmalar ciddî manada devam edince şehre dair merkezin, ilçelerin ve birçok merkezî köyün araştırılması gündeme geldi. Kaynak eserlerde sık sık geçen hanların, köprülerin, ibadethanelerin, coğrafî önem taşıyan alanların yerinde görülmesi, fotoğraflanması mecburiyeti doğunca, on üç ilçe ve yüzü aşan köy, mevsimine göre gezildi, fotoğraflar çekildi.

Kitap, dergi, gazete, fotoğraf faslıyla yetinmeyen çerçevede, her şeyin en güzeline, iyisine, mükemmel olanına erişme arzusu, şehir hakkında şehir dışında kaleme alınan yerli ve yabancı eserlere yönelişi gerekli kıldı. Osmanlı’dan bu güne yayınlanmış eserlerin çoğuna sahip olma merakı, şehir hakkında yayınlanan salnamelere ve yıllıklara erişimi zorunlu kıldı. Salnamelerle yıllıkların temini, beraberinde şehri farklı bölümlere ayırmamıza sebebiyet verdi.

Şehrin tarih, edebiyat, sanat, musıkî, mimarî, sağlık, spor, basın, fotoğraf beraberinde yapılan ve zamanla değer kazanan sempozyum bildirileri, konferans ve panel gibi kayda değer çalışmalara yöneltince, bir şehri yirmiyi aşkın maddede ele alma gündeme gelince, tarih kendi içinde on alt maddede toplandı. Edebiyat, türlerine göre şiir, roman, hikâye, deneme, makale, hatırat, günlük olmak üzere çeşitlendi.

Ansiklopedilerin maddelerinde Diyarbakır başlığı taranarak, şehre dair bilgi sunan her ansiklopediyi, temin etme merakı doğdu. İleride anlatacağımız seksen bir ili içine alan, her ili bağımsız bir kitaplıkta ele alma düşüncesi ortaya çıkınca, diğer şehirlere yöneliş başladı.

Diyarbakır genelinde yoğunlaşan çalışmalar, diğer illere gitmeyi, o illeri görmeyi, yerinde incelemeyi zorunlu kılınca arkeoloji-sanat tarihi alanında diğer kaynaklar, çalışmaların geniş bir sahaya yayılan kaynaklara ulaşımı zorunlu kıldı.

Ekonomi-Sanayi-Tarım ve Hayvancılık, başlı başına yeni bir uğraş alanı oldu. Her şehir hakkında bir araya getirdiğimiz kaynak eserlere yenileri eklendi. O şehrin dünü, bu günü ve yarına bakışı, her şehrin kitaplığında olması gereken eserler oldu.

Şehrin fotoğraf albümleri yanında belgesel çalışmaları, gidilip gezilen ve görülen yerlerin fotoğraflanmasına varan merak, şehrin dünkü görünümlerini bugünkülerle bütünleştirip, yarın ne gibi değişikliklere uğrayacağına karar vermek için önemsendi.

Şehirleri gezen gezginlerin seyahatnameleri göz ardı edilmedi. Yerli ve yabancı gezginlerden onlarca eserin bir araya getirilmesi, Seyyahlara Göre Şehirler Kitaplığı’nı oluştururken Marco Polo’dan Evliya Çelebî’ye, İbn-î Fadlan’dan Nasır-ı Husrev’e, İbnu’l-Ezrak’tan İbn-i Batuta’ya, Piere Loti’den Max Fischer’e kadar geniş yelpazede seyyahların eserleri, güncel gezi eserleriyle bir araya getirildi. (DEVAMI YARIN)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...
ÇOK OKUNAN HABERLER