Diyarbakır’da iktidar savaşları | Bozo Kemal, Fil Mıho‘yu neden öldürdü?

Bozo Kemal’in Fil Mıho’yu öldürmesiyle sonuçlanan olay, yıllar geçse de Diyarbakır’da daha da konuşula gelen bir olaydır. Kavganın sebebi ve arkasındaki iktidar mücadelesi…

Diyarbakır’da iktidar savaşları | Bozo Kemal, Fil Mıho‘yu neden öldürdü?

Diyarbakır’da vakti zamanda şehirde kabadayılardan (kabadayı demek belki tek başına yeterli olmayabilir) (Hamit Kemal Yıldırım) ile Fil Mıho arasında geçen ve Fil Mıho’nun öldürülmesiyle son bulan kavga Diyarbakır’da daha da konuşulur.

Bozo Kemal, Fil Mıho kavgası nasıl oldu, asıl sebebi neydi?

Bu da kavganın arka planındaki güç savaşına işaret eder. Meseleye sadece iki kabadayının kavgası değil, ailelerin iktidar mücadelesi açısından da büyük öneme sahiptir.

Şakir Epözdemir,  Diyarbakır’daki kabadayılık kültüründen bahsederken “Diyarbakır zaten ezelden beri kabadayıdır. Ama Diyarbakır’ın kabadayılığı şerefle, mertlikle ve yiğitlikle ölçülüyordu. 4. Sultan Murat’a kafa tutan ve bu yüzden canından olan Şeyh Mahmut gibi kabadayıların yanında, Fil Mıho, Bozo Kemal Yıldırım ve mensup olduğu Mala 7 Belalar, Cizrelioğulları, merhum Hasan Değer ve akrabalarının siyanetleri (korumaları),  kabadayılıkları ve yiğitlikleri konuşuluyordu.

Canip Yıldırım, Orhan Miroğlu’nun kaleme aldığı “Hevsel Bahçesinde Bir Dut Ağacı” adlı söyleşi/anı kitabında olayı şöyle anlatıyor:

Amcamın oğlu Bozo Kemal, daima Süleyman Demirel ile birlikte olmuş ve onunla beraber mücadele vermiştir. İlişkileri çok eskiye dayanır. Fil Mıho hadisesinden önceki zamanlara. Kemal, sadece Süleyman Bey'e inanmış biri. İşadamı kendisi. Milletvekilliği filan kafasına yatan bir şey değil, böyle bir hevesi yok yani. Ama Süleyman Demirel'e çok büyük bir saygısı vardı, o da "Bozo” derdi başka bir şey demezdi. Bakanlarla bile randevusunu iptal eder, Kemal'le görüşür. En kritik dönemde, 12 Mart’tan sonra, Demirel'le her şehre gider. Süleyman Demirel'in en belirgin özelliği adamlarına, dostlarına sahip çıkması. Kemal'e karşı minnettarlığı vardır. Hamzaköy'de mecburi ikamete tâbi tutulduğunda gidip kendisini ilk ziyaret edenlerden biri de (Bozo) Kemal'dir. Yani bunlar babadırlar, raconu bilirler, sıradan adamlar değildir bunlar. Senin en kritik döneminde, sana sahip çıkar; kendini sana ispat ettirir ki, ben senin dostunum demeye getirir, hep senin yanında olacağım. Kemal, en zor zamanlarında Süleyman Demirel'den ayrılmadığı için, Süleyman Demirel de Fil Mıho hadisesinden sonra affı Bozo Kemal'in cinayeti işlediği tarihe kadar uzattı, bu tarihten başladı af kapsamına giren suçlar.

Bozo Kemal'i pis ederiz, itibarını kırarız...

Şimdi gelelim Fil Mıho hadisesine. İki grup var. Birisi Şeyh Abdurrezzak'ın oğlu Abdullatif Ensari grubu, Piran şeyhi. Diğer grup da, Hasan Değer grubu.

Fil Mıho Hasan Değer'in grubundan. Kemal'in Ensarilerle kirveliği var, birbirlerinin canciğer adamları. Bunlar aşiret değiller, tarikatları da yok, Şeyh Abdurrezzak gibi değil. Bu şeyhlerin mesela müritleri var, şeyh onlardan birine emir verse, dese ki git Orhan Miroğlu'nu öldür, Allah’ına dua eder, şeyhi bu emri ona verdiği için! Şeyhi için adam öldürür bu müritler, mübalağa değil bu. Kemal ise arkasız, bizim ailemizin şeyhe meyhe dayandığı yok. Biz sadece kendi kendimizin efendisiyiz. Diyorlar ki bunlar, Hasan Değer'in grubu, Kemal'i pis ederiz, itibarını kırarız, böylece Abdurrezzak'a üstünlük sağlarız. Bunların elinde de Fil Mıho var. Zaza Hikmet'in babası Zaza Cemal, Ayşıke denen yine Zaza bir adam. Bunlar Sinan Lokantasının üst kısmında içiyorlar.

Olacağı varmış hadisenin; tam Kemal Sino'nun lokantasının önünden geçiyor, bunlar da iniyorlar. "Ulan Kemo Kemo" diyorlar, "ruhunu nereye bırakacaksın, nereye gideceksin ulan” diyorlar. Kemal bunları Yalova Kahvesine doğru, hani Doşo'nun kulübesi vardı ya, o tarafa doğru çekiyor.

Silahımı çektim sıktım

Kemal anlatıyor sonra: "Bunlar beni takip ediyorlar, tam geldik Doşo'nun tezgâhının önüne, orada silahımı çektim ve buna bir tane sıktım”. Kurşunu alnının ortasına yiyince Fil Mıho havaya sıçrıyor. Diğerleri dağılıyor. Ağır tahrik, şu bu derken, Kemal iki-üç ay kadar yattı, af çıktı ve sonra da serbest kaldı.

Diyarbakır'da egemenlik kavgası

Aktif politikada değiller bunlar, ama Diyarbakır'da bir egemenlik kavgası da var alttan alta. Sonra Bozo Kemal İstanbul'a yerleşti. Meseleyi çözdü. Barış sağladı.

Bozo Kemal kimdir?

İşadamı (D. 11 Temmuz 1927, Diyarbakır - Ö. 22 Ağustos, 2012, Ankara ). Ahmet Eşref Bey ve Mediha Hanım'ın oğludur. Sarışın olduğu için "Bozo Kemal" lakabıyla tanınmış olup, asıl adı Hamit Kemal'dir. İlk ve orta öğrenimini Diyarbakır ve Mardin'de okuyarak tamamladı.

1942 yılında babasının vefatından sonra ailenin tek erkek çocuğu olduğu için çiftçilik yapmak üzere iş hayatına başladı. 1944'te İstanbullu Zuhal Hanım ile evlendi. Bu evlilikten Eşref Yıldırım (Mimar), Meral Çağlar (Eczacı), Mehtap Toksöz (Kimya Mühendisi), Aslan Yıldırım (Serbest Meslek) adlarında dört çocuğu vardır.

49’lar Davasında Sivas Kampında 6 ay 15 gün kaldı

Hamit Kemal (Bozo Kemal) Bey, 1950-1960 yılları arasında Demokrat Parti saflarında politika yaptı.1960 yılında Parti yöneticisi olarak Sivas Kampında 6 ay 15 gün kaldı. 1968 yılında çocuklarının tahsili sebebiyle İstanbul'a yerleşerek, iş ve çalışma hayatını vefatına kadar İstanbul'da yaşadı. Son otuz yıldır yaz aylarını Altınoluk'ta geçirdi ve 22 Ağustos 2012 günü Altınoluk'ta vefat etti. Naşı oradan İstanbul'a getirilerek İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığında toprağa verilmiştir.

(Kaynak: Oğlu Mimar Eşref Yıldırım'dan alınan bilgiler (26.02.2013), İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi-2013)

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
ÇOK OKUNAN HABERLER