CORONAVİRÜSÜN GÜCÜ!..
İLK SÖZ V İ R Ü S “Kırni” (*) oldu yapıştı yakamıza şu virüs, Her ne tedbir olsa da dünya için bir “pürüz” MM GÖZLÜYORUM CORONAVİRÜSÜN GÜCÜ!
- 29-10-2020 00:10
V İ R Ü S
“Kırni” (*) oldu yapıştı yakamıza şu virüs,
Her ne tedbir olsa da dünya için bir “pürüz”
MM
GÖZLÜYORUM
CORONAVİRÜSÜN GÜCÜ!..
MEVLÜT MERGEN AMİDİ
Her ne kadar “uyarı” spotlarında: “unutma coronavirüs alacağımız tedbirlerden güçlü değildir” dense de coronavirüs zannedildiği kadar “güçsüz” olmadığını kanıtladı, sekiz ayı geçti onunla yapılan mücadelede uygulanan tedbirler, bu süre zarfında “yenilmedi” üstelik bazı ülkelerin korkulu rüyası haline geldi “ikinci dalga” beklentisi..
Biz mücadelenin başladığı ilk günlerde “bu bir musibettir” dedik, bazıları şiddetle karşı çıksalar da “insanların” daha doğrusu günümüz insanlığının “günahları” ya da günahkarlığı ile ilişkilendirdik, “tövbe” gerekir dedik, tıpkı yağmur duasına topluca çıkıldığı gibi “dua” gerekir dedik ve hala diyoruz.
O çok şiddetle karşı çıkanlara sormak gerekir, başıboş mu yaratılmışlardır, uymaları gereken kurallar yok mudur, yüce yaratıcının koyduğu sınır korunabilmiş mi, “günahkar” olmaktan kendimizi “vareste” tutmadan, bu musibetin böylece yer tutmasına, bütün tedbirlere rağmen gitmemek için “ayak” diremesine herkes “sınırı” aşan yaşayışıyla katkı veriyor dedik.
Bir söyleşimizde, bir papazın virüsün sebebini soranlara “tanrıyı gadaplandırdınız” dediğini yazmıştık, şimdi sormak gerekir ”papa” başta olmak üzere ; “eşcinselliği savunan ve hatta onu yaşayanlar “ilahi” sınırın içinde mi dışındalar mı?
“Fuhuş”” evlerinin kapıları açıktır diye ayaklarını oralardan çekmeyenler için de aynı soru geçerli, “yasak” elmayı ısırmakla kalmayıp midelerine indirenler de için de aynı soru geçerli.
İnsanlar önlerindeki iki yoldan “nur” akanını değil de “zift” akanında yürümeyi neden yeğliyorlar, böylece “musibete” davetiye çıkarmıyorlar mı?
Her aynaya baktıklarında “kendi siluetlerini” görüyorlar da kendilerini yaratanı niçin görmek istemiyorlar, ne dünya, ne bütün kainat “sahipsiz” değildir, hiçbir varlık “başıboş” yaratılmamıştı.
“Mobesa” kamaralarının ötesindeki “ilahi” kameraların 7/24 çekim yapığına inanmıyorlar mı, ah bir inansalar ve bir gün bütün görüntülerinin karşılarına çıkarılacağını düşünseler ellerini “şerefe” deyip kadehe kaldırmaz ve diğer bütün haramlara uzatmazlar..
Kendilerinden zayıf gördüklerine “el” kaldırmazlar, sıralamak istesek liste uzar gider, şu kadarını söyleyelim ki atalarımızın “ayağın taşa değdiğinde kalbini yokla” sözleri ne kadar güzeldir değil mi, insanlığın ayağı taşa değil, taştan çok daha güçlü “coronavirüse” takılmıştır.
Biz bu konuya her dokunduğumuzda dikkatleri bu yöne çekmeye çalışmışızdır, bizim inancımıza göre insanların yolunun üzerindeki engelleri kaldırmak “imanın” gereklerinden sayılmış ısrarla tavsiye edilmiştir.
Şimdi hep birlikte coronavirüsün yolumuzun üzerine kurduğu engeli kaldırmalı değil miyiz, kendimize gelmeli değil miyiz, işlediğimiz sınırı aşan hareketlerden kaçınmalı değil miyiz?
Böyle yaparsak tedbirlerin gücünün coronavirüsün gücünden daha kuvvetli olduğunu o zaman görebiliriz, yoksa “aynı hamam aynı tas” dersek daha başka virüslerin de kapımızı çalmak için sabırsızlandığını görebiliriz.
İnsanlık, geçmişine bakarsa eğer, ilahi emirleri dinlemeyen peygamberlerini bile öldüren kavimlerin nasıl helak edildiklerini görmekte zorlanmaz” bilinmelidir ki, bütün peygamberler ve özellikle ahir zaman peygamberi (s.a.v) kavimlerin ve insanlığın helak olmaması için gönderilmişlerdir.
UNUTMA: MASKE – MESAFE VE DUA
Selam ve dua ile.
(*) kırni=yapışkan bir maddedir Diyarbekir’lerçok kullanırlar bu kelimeyi, keneye de benzetilebilir.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...