BU YAZI TEKRARLANSA DA “TEMCİT PİLAVI” DEĞİL!..

B İ L G İ Gerçi herkes her şeyi bilemez bu doğrudur, Hem bilgin hem de cahil yalnız insan oğludur!

B İ L G İ

Gerçi herkes her şeyi bilemez bu doğrudur,

Hem bilgin hem de cahil yalnız insan oğludur!..

MM

GÖZLÜYORUM

BU YAZI TEKRARLANSA DA “TEMCİT PİLAVI” DEĞİL!..

MEVLÜT MERGEN

“2018 yılının ilk ayında üç hafta boyunca D.Ü. Tıp Fakültesi hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon kliniğinde yattım, bu arada “yerel” basını ve dolayısıyla yazdığım gazeteyi bile okuyamadım, taburcu olduktan sonra fırsatını bulunca da “internet” vasıtasıyla geçmiş sayılarına ulaştım “Özgür Haber” gazetemizin…

“Kayyum” olarak göreve başladığı günden itibaren Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla’nın şehirdeki çalışmalarını “ilgi” ve “takdirle” izledim, nitekim Hazret-i Süleyman Camii çevresindeki güzellikleri gördüğümde “bir Diyarbekir sevdalısı” olarak makamına gittiğimde teşekkürlerimi dile getirmeye heyecanım mani oldu diyebilirim.

Beni elimde bastonla gördüğünde şöyle dedi: “bu kadar yaşlı olduğunu bilse idim kendim gelirdim” bu sözleri kendisine olan sevgi ve saygımı ziyadeleştirdi, tabii “eli boş” gitmemiştim Sayın Başkanın ziyaretine, sevdamızın bize yazdırdığı bazı kitaplarımızı da götürmüştük ki “yararlanılsın” istemiştik.

Ancak gördük ki Sayın Cumali Atilla’ya bu şehir hakkında bazıları “yanlış” bilgiler sunmuş, eğer öyle olmasa idi kabri Sahabeler camisinin girişinde bulunan o günlerin Diyarbakır Valisi Mahmud (Paşa) Beni Muhtar’ın Mardin kapı mezarlığında yaptırdığı ve kitabesini Süleyman Nazif’in babası Sait Paşa’nın bazalt taşa yazdığı o “tarihi namazgaha” kazma vurularak yıktırılmaz, üzerindeki beton dam ve özgün olmayan kısımları kaldırılır, mescidin özgün olan duvarları olduğu gibi bırakılarak yeniden bu şehre kazandırılmış olurdu.

Kitabenin tam metni

Said Paşa merhum şu mücevher tarihi söylemiştir:

Medfenidir Şeyh Muhammed Âmidi’nin bu mahal

Luft-ı Hakk’lahüsn-i rûhaniyyette olmuş karin

Ehl-i belde hin-i istiskada bunda cem olup

Hazret-i Hakk’a tazarru’la olurlar kâm-bin

Hazret-i Mahmûd Paşa Vâli-i âli-şiyem

Nâşir-i âsâr-ı şefkat nâsır-ı ahkâm-ı din

 

Bu Namazgahı rıza-yı Hakk için inşa edip

Alem içre oldu memduhiyyeti hayra rehin

Cevher-âsâ söyledi târih-i mümta^zın Said

Bir güzel hayra muvaffak oldu düstur-güzin

1276/1859

Kitabedeki

Bu Namazgahı rıza-yı Hakk için inşa edip

Alem içre oldu memduhiyyeti hayra rehin ibareleri dikkat çekmektedir.

Biz bu satırları yazarken Sayın Cumali Atilla’ya bir “kızgınlığımız” yok, hatta “kırgınlığımız” dahi yok, biliyoruz ki kendisini yanıltmışlar, “biliyorum” zannı içinde olan o “yanıltıcılar” her zaman vardır, her gelen Vali’ye, yardımcılarına ve diğer yöneticilere “yanlış” bilgiler sunarlar, böylece bazı elim hataların işlenmesine de vesile olurlar.

“Hatadan dönüş fazilettir” henüz zaman varken biz sözünü ettiğimiz hatanın düzeltilmesi için imkan bile vardır deriz, şöyle ki, sözünü ettiğimiz tarihi eserin tam bir görüntülü fotoğrafları ve çizimleri vardır, bu fotoğraflar ve çizimler o eserin yerinde yeniden yapılmasını sağlayabilir.

Sayın Cumali Atilla’nın şu sözleri bizi böyle söyletiyor: “istenince oluyor” eğer istenirse Mardin kapı mezarlığının girişindeki park yerine Karacaahmet camii girişindeki “Şakirin Camii” benzeri bir cami ve sözünü ettiğimiz “tarihi namazgah” inşa edilebilir, tamamlanmasa bile “proje” hazırlanır ve temeli atılır..

Bilmiyorum o tarihi eserin bazalt taşları ve Vali Mahmut (Paşa) Beni Muhtar’ın” yaptırdığı tarihi namazgahın kitabesi nereye götürüldü veya ne için kullanıldı?
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...
ÇOK OKUNAN HABERLER