HDK Eş Sözcüsü Beştaş'tan, belediye meclis üyelerinin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı. "Kent uzlaşısı gibi bir meselede suçlu çıkarmak hakikaten hiç kimsenin aklına gelmez" diyen Beştaş, halkın oy verme işleminin cezalandırıldığını vurguladı.
ANKA haber ajansına göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Çatı Yapılanması'nda yer aldıkları şüphesiyle 10 belediye meclis üyesinin gözaltına alındığını duyurdu. HDK Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekil Meral Danış Beştaş, İstanbul'da gözaltına alınan 10 belediye meclis üyesine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında tepki gösterdi.
Beştaş, "Kent uzlaşısı gibi bir meselede suçlu çıkarmak hakikaten hiç kimsenin aklına gelmez. Kent uzlaşısı, insanların kime oy vermek istediğidir, oy verme işlemi cezalandırılıyor. Yani diyor ki iktidar, ‘sen niye şuna oy vermedin de buraya verdin?’ diye cezalandırılıyor. Bir vatandaş oy verdiği için bir partiye, ya da bir uzlaşıya, ya da bir platforma nasıl cezalandırılabilir? Bunun neresi suç? O zaman şöyle bir yasa çıkaralım. Herkes Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermek zorundadır, oy vermezseniz siz suçlusunuz" dedi.
HDK'nin faaliyetlerinden bahsederek suç teşkil eden bir eylemi olmadığının da altını çizen, Beştaş şunları söyledi:
"Dün İstanbul'da bir gözaltı operasyonu oldu. Bu kent uzlaşısı diye yansıtıldı ve o kent uzlaşısı suç gibi lanse edildi. 10 tane belediye meclis üyesi gözaltına alındı ve başsavcılığın açıklamasında HDK ile ilişkili oldukları gibi bir iddia var. Bir kere her şeyden önce HDK, Türkiye'de ezilenlerin, emekçilerin, halkların, inanç topluluklarının ortak mücadelesini örgütlemek için 15-16 Ekim 2011 tarihinde kuruldu. Yeni bir yapı değil. Çok sesli, çok kimlikli ve çoğulcu bir platform. Biz bir platformuz. Kürt siyasi hareketi başta olmak üzere sosyalist hareketlerin, emek örgütlerinin, kadın gençlik LGBTİ hareketlerinin, ekoloji mücadelesi yürütenlerin, farklı inanç topluluklarının, hak temelli örgütlenmelerin bir araya gelip inşa ettiği bir platform HDK ve bu konuda 40’a aşkın bileşenimiz var.
'Oy verme işlemi cezalandırılıyor'
Kent uzlaşısı gibi bir meselede suçlu çıkarmak hakikaten hiç kimsenin aklına gelmez. Yani ne demek istiyorum? Kent uzlaşısı, insanların kime oy vermek istediğidir, oy verme işlemi cezalandırılıyor. Yani diyor ki iktidar, ‘sen niye şuna oy vermedin de buraya verdin?’ diye cezalandırılıyor. Bir vatandaş, bir yurttaş, halk oy verdiği için bir partiye ya da bir uzlaşıya ya da bir platforma Nasıl cezalandırılabilir? Bunun neresi suç? O zaman şöyle bir yasa çıkaralım. Herkes Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermek zorundadır, oy vermezseniz siz suçlusunuz. O zaman ne yapalım? Hiçbir seçim yapmaya gerek yok. Seçimlerin anlamı kalmaz. Yurttaşların kendi mahallesinde, ilçesinde, ilinde ortaklaşıp bir adaya oy vermesi nasıl suç olabilir? Kendisini orada var etmek istiyor. Böyle bir suç türü var mı? Hangi kanun insanların demokratik taleplerini suç olarak nitelendirebilir. Türk ceza yasasında böylesi bir suç yok. Altını çizerek söylüyorum. Savcı ve yargıçların hayal güçleri devreye giriyor. Bunun da nedeni topluma uygulanan topyekün bir baskıdır. Ne yerel yönetimler, ne kent uzlaşısı, ne halkların barış umudunu yeşerten HDK suçlu değildir. Suçlu olan halkların kendi uzlaşı temenni ve taleplerini baskılama girişimleridir."