Mardin’de 81 yıldır kalaycılık mesleğini icra Nezir Abak, gençlere tavsiyelerde bulunarak, İslam’a, Kur’an-ı Kerim’e uygun bir şekilde hayat yaşamanın gerekliliğine vurgu yaptı.
5 yaşında başladığı mesleğiyle ilgili yaşadığı zorlukları ve bugüne kadar süregelen İslami yaşantısı hakkında önemli bilgiler paylaşan Abak, gençlerin terbiyeyle büyümesinde en önemli etkenin aile olduğunu kaydetti.
“Genç dediğiniz terbiyeli olacak, annesi babası başta olmak üzere bütün insanlara saygılı olacak”
Kalaycılığa 5 yaşında başladığını, Allah’tan başka kimseye muhtaç olmadığını ifade eden Abak, “5 yaşında kalaycılığa başladım. Şu an 86 yaşımdayım, halen mesleğimi sürdürüyorum. Yaklaşık 40 sene köylere çalıştım. Allah'a şükür ekmeğimizi yedik, kimseye muhtaç olmadık. Genç dediğiniz terbiyeli olacak, annesi babası başta olmak üzere bütün insanlara saygılı olacak. En önemlisi de haramdan uzak kalacak. Daima iyilik yapacak. Çünkü Müslümanlık bunu gerektiriyor. Aksi durumlar ise insana yakışmadığı gibi İslam dininde de yeri yoktur.” şeklinde aktardı.
Abak, gençlerin hayatlarını Kur’an-ı Kerim’e göre şekillendirmesi gerektiğini ve ahlaki değerlerin ailelerinden başladığını belirterek, “Bir gencin İslam dinine yakışır bir şekilde büyümesi için küçüklükten anne ve babasından iyi bir terbiye alması lazım. İslam dinini iyi kavramak için âlim, bilinen hocaların yanına ve camiye gönderilmesi lazım. Böylelikle hem dinini hem Kur’an-ı Kerim’i hem de Müslümanlığın vazifelerini öğrenmiş olacak.” dedi.
Günümüzde şükretmenin azaldığını, gençlerin daha çok çalışıp İslam’a uygun bir yaşam sürdürmeleri gerektiğini vurgulayan Abak, “Benim büyüklerim sürekli Kur’an-ı Kerim’i el ile yazmakla meşgul oluyorlardı. Dedelerim âlimdi. Bütün yaşantılarını Kur’an’dan alıyor, hayatlarını ona göre idame ediyorlardı. Kendileriyle kalmayıp çocuklara da Kur’an-ı Kerim’i öğretiyorlardı. Günümüz gençleri de hayatlarını Kur’an’a göre şekillendirmeli, ona göre yaşamlarını sürdürmelidir. Bir gencin ahlaklı olması ailesinin yaşantısıyla bağlantılıdır. Kur’an-ı Kerim, insana hem nasihat verir hem de terbiye verir.” ifadelerine yer verdi.
“İnsanların çoğu fakirdi ama şükretmeyi biliyorlardı”
Kendi döneminde yaşadığı zorluklara değinen Abak, “Eskiden rahatça ekmek bulamıyorduk. Belediye bizlere ekmek kartı verip fırından ancak 3-4 ekmek alabiliyorduk. 3 ekmeği bir günde idareli tüketiyorduk. Doymadığımız vakitlerde ise ormanlık alana gidip yenilebilecek ot ve yeşillikler tüketiyorduk. Eskiden insanların hayatı, çoğu zaman böyle geçiyordu. İnsanların çoğu fakirdi ama şükretmeyi biliyorlardı. Ancak günümüzde Allah’a şükür, bolluk bereket içerisindeyiz. Ama günümüzde şükür azalmış durumda. Şükretmek insana bağlı olan bir durumdur. Dolayısıyla günümüz insanlarının özellikle de gençlerin, kendilerini haramdan sakınmaları, Kur’an’a sarılmaları, sürekli bir işle meşgul olmaları lazım.” şeklinde kaydetti.
İlke Haber Ajansı