Yaşarken, rezili rüsva olmak istemiyorsan,
Ya göründüğün gibi, ya da olduğun gibi görüneceksin!
Nazik bedeninin, cehennem narlarında yanmasını istemiyorsan,
Gönlün bereketli topraklarına, sevgi fidanlarını dikeceksin!
Fikri güzel, gönlü güzellerin bedduasını almak istemiyorsan,
Başkalarının namusuna, asla ve asla kem gözlerle bakmayacaksın!
Dostluğun ve kardeşliğin, bir hiç uğruna bitmesini istemiyorsan,
Bu üç günlük, fani dünya menfaati için dostunu yarı yolda koymayacaksın.
Şanı yücelerden yüce olan, Allah'ın dergahından kovulmak istemiyorsan,
Sadece ve sadece, her şeyden münezzeh olan Allah’ın ipine sımsıkı tutunacaksın!
Eline geçen paraların, bereketinin kaçmasını istemiyorsan,
Ne pahasına olursa olsun, son nefesine kadar yüzde yüz helal çalışacaksın!
İnsan gibi İnsan olanlar tarafından, hor ve hakir görülmek istemiyorsan,
Yediğin tabağa def-i hacet yapmayacak, bindiğin dalı ise kesmeyeceksin!
Gönül evinde sıkıntı ve keder, gam ve kasvetin olmasını istemiyorsan,
İşin kolayına kaçmadan, din gününün sahibini ve onun Habibini seveceksin!
İnsanı cennetlik eden, gönül köprülerini yıkmak istemiyorsan,
Son sözünü, en başta söylemeyecek, ince eleyip, çok sık dokuyacaksın!
Ömür miadın daha bitmeden, aziz iken zelil olmak istemiyorsan.
Bir hayat nizamı olan Kuran’ı, okuyup anlayacak ve anladığını da yaşayacaksın!
Her şeyi en ince noktasına kadar gören, gözlerinin ferinin azalmasını istemiyorsan,
Haramın her türlüsünden, çok uzak duracak ve kaçabildiğin kadar kaçacaksın!
Hayatın inişli, çıkışlı meşakkatli yollarında, zifiri karanlıklarda kalmak istemiyorsan,
Rahmani ziyalarla ziyalanacak, her tarafını seve seve aydınlatacaksın!
Ahsenel takvim iken, esfele safiline düşmek istemiyorsan,
Emri-bil maaruf nehyi-anil münkeri işin kolayına kaçmadan yapacaksın!
Nefsin şeytani heves ve arzularının, esiri olmak istemiyorsan,
Birbirinden güzel dünya nimetlerini, bazen elinin tersi ile atacaksın!
İBRAHİM HALİL DEMİR
Haber Merkezi