Diyarbakır’da iş çevreleri, bankaların faiz ve kredi uygulamalarına tepki gösterdi. Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Türkiye’deki krizin çözülemeyecek bir kriz olmadığını ama bankaların yaptığı uygulamaların bunu zorlaştırdığını ifade etti. Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Başkanı Reyhan Aktar ise bankaların uygulamalarının işverenleri illegal yollara ittiğine de dikkat çekti.
Diyarbakır’da iş çevreleri, bankaların kredi ve yüksek faiz uygulamalarının yatırımcıları ciddi sıkıntılara soktuğuna dikkat çekti.
Kentte, kredi borcunu kapatan işverene bile yeniden kredi verilmediği ileri sürüldü. Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin çözülemeyecek bir kriz olmadığını ama bankaların yaptığı uygulamaların bunu zorlaştırdığını ifade etti. Kaya, “Bunu aşmanın yöntemi birbirimizin omuzuna basarak, birilerini iterek veya batırarak değil aslında tam tersi birbirimizin elinden tutarak nasıl çözebiliriz olmalı. Maalesef bölgedeki bankaların uygulamasına baktığımız zaman tam da dediğimiz ölçekte omuza basarak krizden çıkmaya çalışan bir bankacılık sektörü var. Maalesef bu yanlış bir durum. Çünkü tamamen kredileri kapatmış durumdalar. Faiz oranları gerçek anlamda tefeci faizinin üzerine çıkmış durumda ve insanlar küçük açık hesaplarını kapatmak için bile bankadan kredi kullanamaz durumda. Bu tamamen ‘kendimi kurtarayım, kendimle ilgili hiçbir risk oluşturmayayım. Gerisi ne olursa olsun’ düşüncesi. Aslında bugün bankacılık, iş sektörü, hükümet ve kamu kurumlar işbirliği halinde bu işin üstesinden gelmeye çalışmazsak kesinlikle hiçbirimizin tek başına bu süreçten karlı olarak çıkma şansı yok. Onun için biz burada bankacıların yaptığı uygulama konusunda kamuoyunu duyarlı hale getirmeye çalışıyoruz” dedi.
“BU GEMİYİ BİRLİKTE KURTARACAĞIZ”
DTSO Başkanı Kaya, iş insanlarının büyük bir kısmının şu an ki süreçten çok rahatlıkla çıkabilecek bir durumda olduğunu ama bu uygulamaların onları süreç içerisinde batacak duruma getireceğini vurgulayarak, “Biz birlikte bu gemiyi kurtaracağız. Başka şansımız yok. İş insanlarımızın bankalarda hazır kullanılabilir kredi bohçaları var. Yani kapattıkları için açık kalan krediler ama şimdi bankalar bunu kullandırmıyor. Şu da bir gerçek ki hiç kimse öz kaynakları ile bu süreci götüremez. Evet faiz oranı yükselmiş olabilir ama siz kalkıp faiz oranlarını bir yerde mevduat topladığınız puanın iki katı kadar faiz oranı yansıtırsanız ve artı kredi kullandırmadığınız noktada bu, 'Benden alma, git tefeciden al' demektir. Hiçbir insan tefeciyle ticaret yapmak istemez ama bankaların bu uygulaması tamamen tefeciye yönlendirmektir ki tefeciye bulaşan bir insanın o ticareti yapma olanağı yoktur” diye konuştu.
"İŞVERENLER İLLEGAL YOLLARA İTİLİYOR”
Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Başkanı Reyhan Aktar da bankaların yaptığı uygulamaların işverenleri illegal yollara ittiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Hem bölgede hem de Türkiye genelinde bankacıların işverenlere gerek kredilerini erken kapatmaya yönelik zorlamaları gerekse yeni açmış oldukları kredilerde piyasalarda karşılanamayacak oranda bir faiz oranı belirlemiş olmaları ciddi anlamda sıkıntı. Bu maalesef işverenlerimizi illegal yollarla bir şekilde finans teminine zorlamakta ve bu da kendilerini toparlamaya zaman veremeden durumun çok daha kötüye gitmesine sebep olmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı'nın da Meclis konuşmasında ifade etmiş olduğu tefecilerle ilgili sorun maalesef içinden geçtiğimiz şu günlerde kendini biraz daha baskın olarak göstermiş durumda. Burada kimi firmalara doların artışından kaynaklı kendisini etkilemese bile bu olağanüstü durumdan faydalanarak yapmış olduğu fiyat artışlarına müdahale var ise aynı müdahalenin gerek bankacılık sektörüne gerekse piyasada bu şekilde illegal yollarla tefeci olarak ifade ettiğimiz kişilere yönelik çok ciddi anlamda çalışmaların olması gerektiğini düşünüyorum. Piyasadaki sistem kendini borçlanma üzerine kurmuş bir sistem. İşverenlerimiz borçlanıp finansman akışıyla borçlarını ödüyorlardı ama bu yüksek faiz oranları kredi kullanamamalarına ve aynı zamanda parayı çevirememelerine sebep olmakta. İşte bu durum işvereni iki defa zor durumda bırakmaktadır. O yüzden ciddi anlamda piyasada paranın dolaşımı ile ilgili yaşadığımız sıkıntı zincirleme devam etmektedir." İHA
Diyarbakır’da iş çevreleri, bankaların kredi ve yüksek faiz uygulamalarının yatırımcıları ciddi sıkıntılara soktuğuna dikkat çekti.
Kentte, kredi borcunu kapatan işverene bile yeniden kredi verilmediği ileri sürüldü. Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin çözülemeyecek bir kriz olmadığını ama bankaların yaptığı uygulamaların bunu zorlaştırdığını ifade etti. Kaya, “Bunu aşmanın yöntemi birbirimizin omuzuna basarak, birilerini iterek veya batırarak değil aslında tam tersi birbirimizin elinden tutarak nasıl çözebiliriz olmalı. Maalesef bölgedeki bankaların uygulamasına baktığımız zaman tam da dediğimiz ölçekte omuza basarak krizden çıkmaya çalışan bir bankacılık sektörü var. Maalesef bu yanlış bir durum. Çünkü tamamen kredileri kapatmış durumdalar. Faiz oranları gerçek anlamda tefeci faizinin üzerine çıkmış durumda ve insanlar küçük açık hesaplarını kapatmak için bile bankadan kredi kullanamaz durumda. Bu tamamen ‘kendimi kurtarayım, kendimle ilgili hiçbir risk oluşturmayayım. Gerisi ne olursa olsun’ düşüncesi. Aslında bugün bankacılık, iş sektörü, hükümet ve kamu kurumlar işbirliği halinde bu işin üstesinden gelmeye çalışmazsak kesinlikle hiçbirimizin tek başına bu süreçten karlı olarak çıkma şansı yok. Onun için biz burada bankacıların yaptığı uygulama konusunda kamuoyunu duyarlı hale getirmeye çalışıyoruz” dedi.
“BU GEMİYİ BİRLİKTE KURTARACAĞIZ”
DTSO Başkanı Kaya, iş insanlarının büyük bir kısmının şu an ki süreçten çok rahatlıkla çıkabilecek bir durumda olduğunu ama bu uygulamaların onları süreç içerisinde batacak duruma getireceğini vurgulayarak, “Biz birlikte bu gemiyi kurtaracağız. Başka şansımız yok. İş insanlarımızın bankalarda hazır kullanılabilir kredi bohçaları var. Yani kapattıkları için açık kalan krediler ama şimdi bankalar bunu kullandırmıyor. Şu da bir gerçek ki hiç kimse öz kaynakları ile bu süreci götüremez. Evet faiz oranı yükselmiş olabilir ama siz kalkıp faiz oranlarını bir yerde mevduat topladığınız puanın iki katı kadar faiz oranı yansıtırsanız ve artı kredi kullandırmadığınız noktada bu, 'Benden alma, git tefeciden al' demektir. Hiçbir insan tefeciyle ticaret yapmak istemez ama bankaların bu uygulaması tamamen tefeciye yönlendirmektir ki tefeciye bulaşan bir insanın o ticareti yapma olanağı yoktur” diye konuştu.
"İŞVERENLER İLLEGAL YOLLARA İTİLİYOR”
Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Başkanı Reyhan Aktar da bankaların yaptığı uygulamaların işverenleri illegal yollara ittiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Hem bölgede hem de Türkiye genelinde bankacıların işverenlere gerek kredilerini erken kapatmaya yönelik zorlamaları gerekse yeni açmış oldukları kredilerde piyasalarda karşılanamayacak oranda bir faiz oranı belirlemiş olmaları ciddi anlamda sıkıntı. Bu maalesef işverenlerimizi illegal yollarla bir şekilde finans teminine zorlamakta ve bu da kendilerini toparlamaya zaman veremeden durumun çok daha kötüye gitmesine sebep olmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı'nın da Meclis konuşmasında ifade etmiş olduğu tefecilerle ilgili sorun maalesef içinden geçtiğimiz şu günlerde kendini biraz daha baskın olarak göstermiş durumda. Burada kimi firmalara doların artışından kaynaklı kendisini etkilemese bile bu olağanüstü durumdan faydalanarak yapmış olduğu fiyat artışlarına müdahale var ise aynı müdahalenin gerek bankacılık sektörüne gerekse piyasada bu şekilde illegal yollarla tefeci olarak ifade ettiğimiz kişilere yönelik çok ciddi anlamda çalışmaların olması gerektiğini düşünüyorum. Piyasadaki sistem kendini borçlanma üzerine kurmuş bir sistem. İşverenlerimiz borçlanıp finansman akışıyla borçlarını ödüyorlardı ama bu yüksek faiz oranları kredi kullanamamalarına ve aynı zamanda parayı çevirememelerine sebep olmakta. İşte bu durum işvereni iki defa zor durumda bırakmaktadır. O yüzden ciddi anlamda piyasada paranın dolaşımı ile ilgili yaşadığımız sıkıntı zincirleme devam etmektedir." İHA