Toplumun ve kamunun tüm katmanları engelli dostu. Yapılan tüm açıklamalar, engelli bireylere özel günlerde yapılan kutlamalar, basın, yayın organlarında yayınlanan boy, boy fotoğraflar yaşamın her kesiminin engellilere yönelik çalışmalarda olağan üstü bir gayret sarf edildiğini gösteriyor. Öte yandan memleketteki tüm binalar, kurum girişleri, engelli rampaları ve görme engelliler için ayrılan sarı çizgili yollar herkes tarafından büyük saygı gösterilerek titizlikle muhafaza ediliyor, engelli kardeşlerimize itinayla yaklaşılıyor diye yazmayı çok isterdik. Gelin görün ki işin doğrusu keşke böyle olsaydı ama değil. Bu konuda dün Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü de bir açıklama yaparak denetim görevini başarı ile yaptıklarını duyurdu. Sokaklardaki manzaralar ise hiçte anlatıldığı gibi değildi.
Diyarbakır’da bütün binalar engellilerin rahatlıkla erişebilecekleri alanlara sahip mi? Görme engellilerimiz için yapılan kaldırımların üzerindeki sarı çizgiler ulaşım noktasında görevini yerine getiriyor mu? Kaldırım kenarlarındaki engelli rampalarının önüne araçlar park ediyor mu? Engelli bireylerimiz Belediye veya Halk otobüslerine rahatlıkla binebiliyorlar mı, ücretsiz seyahat özgürlüklerinden yararlanabiliyorlar mı, hakarete veya şiddete maruz kalıyorlar mı? Kamu kurum ve kuruluşlarında öncelik hakkı sunuluyor mu? Engelli bireylerin işlemlerinin takibi noktasında yanlarına eşlik edebilecek görevliler veriliyor mu? Engelliler için GSM firmalarının dayattığı paketler mi var yoksa istediği paketi seçip, engelli indiriminden yararlanabiliyorlar mı? Bu ve bunun gibi birçok soru sorduk engelli bireylerimize. Hepsinden aldığımız yanıt ise kocaman bir Hayır.
Dün Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından basın bürolarına geçilen bir bültende ise şu söylemlere yer verilmişti: “Diyarbakır’da binaların, açık alanların, ulaşım ve bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin engelliler tarafından güvenli ve bağımsız olarak ulaşılabilir ve kullanılabilir olmasını amaçlayan erişilebilirlik izleme ve denetleme çalışmalarına ilişkin Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde toplantı yapıldı. Toplantıda, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesinde, umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarında erişilebilirliğin izleme ve denetimini yapmak üzere oluşturulan komisyon tarafından yapılan çalışmalar; usul ve esasları ile idari para cezalarının uygulanması değerlendirildi. Komisyonun yürüttüğü izleme ve denetleme çalışmaları hakkında da bilgi verildi, erişebilirlik belgesi verildiği söylendi.”
Yüzde 62 engelli raporuna sahip olan ve iç hastalıklarından muzdarip olan Ahmet B. Yaptığı konuşmada aktarılanların güzel bir temenniden öteye gitmesini çok arzuladığını, hatta açıklamalarda yer alanların yaşam bulması için yetkililerin yaptırım güçlerini kullandırmalarını talep ederek şunları kaydetti: “Şu anda Diyarbakır’da engelli bireyler için yapıldığı söylenen 100 konunun 90’anının yaşam bulduğuna inanmıyorum. Ben engelli bir bireyim ve şehrin bütün sokaklarını biliyorum. Şu anda size bu cadde üzerinde girişi engelli bireylere hitap etmeyen en az 20 apartman gösterebilirim. Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok, Ofis semtinde bulunan Kasaplar durağında 10 dakika beklemeniz engelli bireylere nasıl davranıldığını veya araçların durmadan nasıl gittiğini görmenize yetecek. Engelli rampalarına park eden araçlarımı diyeyim yoksa görme engelliler için çizilen sarı çizgilere par eden sürücüleri mi ya da ansızın biten sarı çizgilerimi diyeyim, neyi diyeyim? Resmi kurumlar görevini yapmadığı zaman onları uyaracak bir mekanizma yok mu? Peki, o mekanizmayı kim uyaracak? Yapılar açıklamaları samimi bulmuyorum, özellikle de Erişilebilirlik izleme ve denetleme yapıldığı noktasındaki açıklamaları. Eğer izliyorlar ise bu kadar vurdumduymazlığın ve karmaşanın, görevini yapmamanın sebebi nedir?” dedi.
Basın, yayın kuruluşları tarafından duraklardan alınmayan engellilerin, engelli rampalarına park eden araçların ve daha birçok konunu ele alındığı haberler hala akıllarda. AHMET BEŞENK
Diyarbakır’da bütün binalar engellilerin rahatlıkla erişebilecekleri alanlara sahip mi? Görme engellilerimiz için yapılan kaldırımların üzerindeki sarı çizgiler ulaşım noktasında görevini yerine getiriyor mu? Kaldırım kenarlarındaki engelli rampalarının önüne araçlar park ediyor mu? Engelli bireylerimiz Belediye veya Halk otobüslerine rahatlıkla binebiliyorlar mı, ücretsiz seyahat özgürlüklerinden yararlanabiliyorlar mı, hakarete veya şiddete maruz kalıyorlar mı? Kamu kurum ve kuruluşlarında öncelik hakkı sunuluyor mu? Engelli bireylerin işlemlerinin takibi noktasında yanlarına eşlik edebilecek görevliler veriliyor mu? Engelliler için GSM firmalarının dayattığı paketler mi var yoksa istediği paketi seçip, engelli indiriminden yararlanabiliyorlar mı? Bu ve bunun gibi birçok soru sorduk engelli bireylerimize. Hepsinden aldığımız yanıt ise kocaman bir Hayır.
Dün Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından basın bürolarına geçilen bir bültende ise şu söylemlere yer verilmişti: “Diyarbakır’da binaların, açık alanların, ulaşım ve bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin engelliler tarafından güvenli ve bağımsız olarak ulaşılabilir ve kullanılabilir olmasını amaçlayan erişilebilirlik izleme ve denetleme çalışmalarına ilişkin Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde toplantı yapıldı. Toplantıda, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesinde, umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarında erişilebilirliğin izleme ve denetimini yapmak üzere oluşturulan komisyon tarafından yapılan çalışmalar; usul ve esasları ile idari para cezalarının uygulanması değerlendirildi. Komisyonun yürüttüğü izleme ve denetleme çalışmaları hakkında da bilgi verildi, erişebilirlik belgesi verildiği söylendi.”
Yüzde 62 engelli raporuna sahip olan ve iç hastalıklarından muzdarip olan Ahmet B. Yaptığı konuşmada aktarılanların güzel bir temenniden öteye gitmesini çok arzuladığını, hatta açıklamalarda yer alanların yaşam bulması için yetkililerin yaptırım güçlerini kullandırmalarını talep ederek şunları kaydetti: “Şu anda Diyarbakır’da engelli bireyler için yapıldığı söylenen 100 konunun 90’anının yaşam bulduğuna inanmıyorum. Ben engelli bir bireyim ve şehrin bütün sokaklarını biliyorum. Şu anda size bu cadde üzerinde girişi engelli bireylere hitap etmeyen en az 20 apartman gösterebilirim. Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok, Ofis semtinde bulunan Kasaplar durağında 10 dakika beklemeniz engelli bireylere nasıl davranıldığını veya araçların durmadan nasıl gittiğini görmenize yetecek. Engelli rampalarına park eden araçlarımı diyeyim yoksa görme engelliler için çizilen sarı çizgilere par eden sürücüleri mi ya da ansızın biten sarı çizgilerimi diyeyim, neyi diyeyim? Resmi kurumlar görevini yapmadığı zaman onları uyaracak bir mekanizma yok mu? Peki, o mekanizmayı kim uyaracak? Yapılar açıklamaları samimi bulmuyorum, özellikle de Erişilebilirlik izleme ve denetleme yapıldığı noktasındaki açıklamaları. Eğer izliyorlar ise bu kadar vurdumduymazlığın ve karmaşanın, görevini yapmamanın sebebi nedir?” dedi.
Basın, yayın kuruluşları tarafından duraklardan alınmayan engellilerin, engelli rampalarına park eden araçların ve daha birçok konunu ele alındığı haberler hala akıllarda. AHMET BEŞENK