USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00
  1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. ÖZEL HABER
  4. YÜZ DÜNYA ŞEHRİ KİTAPLIĞI -1

YÜZ DÜNYA ŞEHRİ KİTAPLIĞI -1

Şehir Araştırmaları Merkezi’nde gezi ve seyahat kaynakları önemli yer tutmaktadır

Şehir Araştırmaları Merkezi’nde gezi ve seyahat kaynakları önemli yer tutmaktadır. Şehirleri yabancı gözle görmenin, başkasının gözlemleriyle anlamanın ve tanımanın önemi vardır, kuşkusuz. İçinde yaşadığımız şehirlerin farkına varmadığımız özelliklerinin bir kısmının farkına varmamış olmamız mümkündür.

Şehir Araştırmaları Merkezi’nde şehirleri tanımanın ve bilmenin yollarından biri, bir başkasının görüşüyle mümkündür. Özellikle gezginlerin seyahatnamelerinde bu bakış açısına ihtiyacımız vardır. Yabancıların gerek bizim şehirler gerek bizim yabancı şehriler hakkında tespitlerimiz yan yana geldiğinde parçaların tamamlanması söz konusudur.Şehir Araştırmaları Merkezi’nde yüz dünya şehrine kitaplık oluşturmamızın sebebi, bu nedenledir. Yüz dünya şehrini ele alırken, en azından otuz kırk ülkeyi tanıma yolunu da aralamış olmaktayız.

Günümüzde teknolojik gelişmelerle doygunluğa ulaşmış şehirleri ele almanın önemi söz konusu değildir, açımızdan. Amerika Birleşik Devletleri’nin eyaletlerine yer vermediğimiz Yüz Dünya Şehri’nde yine Kızılderililer ile ilgili kaynak eserler bulunmaktadır. Aztek-Maya-İnka Şehirleri’nin tanınması ve tanıtılması, kurmuş oldukları medeniyetin bilinmesi esastır.

Bu şehirlerin yüzyıllardır devamlılığının medeniyet açısından bilinmesi zaruridir. Amerika Kıtası’nın güney kısmına dair gezginlerin eserlerini bir araya toplarken, kuzeyine dair çalışmaların önemli olmadığını görmekteyiz.

Amerika’nın 1800-1900’lü yıllara kadar devam eden sürecinde Kızılderililerle Siyah derililerin çektiği sıkıntılar, karşılaştıkları zorluklarla kıyımlar, bizim merkez anlayışımızda önemlidir.

Vahşetin merkezinde istila anlayışının insan haklarına saygılı kurumlarla kuruluşları eleştirmez kılan anlayış, Birleşmiş Milletleri doğurmuştur. Birleşmiş Milletlerin özünde yer alan sömürgeci yönetim masası, dünya ülkelerinin üzerine tahakkümün çelikleşmiş biçimidir. Onların gözünde sadece Birleşik Devletler söz konusudur. Diğer milletlerin varlığı, ancak kendilerine hizmet söz konusu olduğunda kabul edilir.Bu kanaat, Avrupa’daki birleşik devletler için aynı hükümdedir. Avrupalının ve Amerikalının dünyaya bakışı, sadece emri altındaki devletlerden beslenmek, onlara ait olan her şeyde söz sahibi ve mülkiyet hakkıdır. Birleşik Krallık, günümüzde varlığını halen eski sömürgelerinde bulmaktadır, vali atadığı devletlerde aramaktadır.

Kanada’nın, Avusturalya’nın özünde bağımsızlık söz konusu değildir. Afrika ve kendilerine ait terim olduğu için kabul etmediğimiz “Ortadoğu”, bu anlayışın beslendiği can damarlardır. Başka insanın ölmeyecek derecede ekmeğe layık görüldüğü, kendilerinin her şeye layık bilindiği günümüzde hak ve hukuk, adalet ve doğruluk, inanç ve kardeşlik sadece ve sadece kendilerine ibre döndüğünde kâğıt üzerinde kabul görülebilir, mefhumlardır.

“Uzak Doğu” olarak nitelendirdikleri Coğrafya’ya el atan, Hindistan’ı, Afganistan’ı, Pakistan’ı ve diğer ülke topraklarını sömürge haline getirenler, kendilerine karşı olan her hareketi yok hükmüne getirmenin yolunu, kendi kendileri arasında meseleler çıkartıp, birbirini birbirine kırdırmanın adına “Demokrasi” ve “Özgürlük” adını vermeye çalışmıştır. Gandhi’nin yürüyüşleri, buna karşı çıkışın, Afganistan’daki kaos onları kabul etmeyişin ismidir.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...