İLK SÖZŞİİRSözcüdür duygulara şiirin mısraları,Onarır gönülleri kelamın ustaları!..MMGÖZLÜYORUMRESUL DAVUTOĞLU’NUN “MÜCADDELE” Sİ!..MEVLÜT MERGEN AMİDİÖnce şunu söylemeliyim, Resul Davutoğlu’nu şahsen görmüşlüğüm, tanışmışlığım yok, “tanımıyorum” telefondaki ifadelerinden anladım ki “okurlarımdan” biri, coronavirüs kısıntılarından sıkıntıya düşmüş “tebdil-i mekanda ferahlık vardır” sözüne uyarak Antalya’ya gitmeye karar verdiğim günlerde beni arayarak adının “Resul Davutoğlu” olduğunu, bir şiir kitabının yayınlandığını ve “mücadele” adını verdiği o kitabı bana imzalayarak vereceğini söyledi.Kendisine: “yol ağzındayım, inşallah dönüşte isteğin gerçekleşir” dedim ve önce Antalya’da pandemi kararı gereği otuz gün kaldıktan sonra İzmir’e gittim, burada da elli iki gün kaldıktan sonra Diyarbekir’e geldim, Davutoğlu tamamı şiir olan kitabını imzalayarak “İbrahim Evirgen’e” bırakmış.Davutoğlu 72 sayfalık kitabına tam 71 şiir bırakmış, şiirleriyle tanışmadan önce hiç olmazsa bu kitap vesilesiyle şairini tanıtayım istedim, usuldendir yazarların kısa hayat hikayeleri, eserleri bir şekilde anlatılırken bazen yazdıkları “ön söz” ile kendi kendilerini ifade ederler.Anladığım kadarıyla bütün bunları Davutoğlu şiirleri ile ifade etmek istemiş, bazı zamanlarda şiir şairinin kimliği yerine geçer, mesela “Sakarya” şiiri Necip Fazıl’ı hatırlatır, “otuz beş yaş” Cahit Sıtkı’yı akla getirir, misalleri çoğaltmak mümkün, bunu yapmak gerekmiyor, Davutoğlu’nun şiirlerindeki mücadele ruhu neye ve kime karşı dile getirilmiştir, bunu anlamak ilk etapta kolay görülmüyor.Ancak her insanın yapmakla mükellef tutulduğu bir mücadele var ki Davutoğlu onu, sanki “nefisle mücadele” olarak anlamıştır zannımca, Allah Resulü (s.a.v.) bir savaş dönüşü sahabelerine: “küçük savaştan büyük savaşa gidiyoruz” dediler nefisle mücadeleyi de büyük savaş olarak bildirdiler.Daha ziyade “tasavvuf” ehlinin nefisle ciddi şekilde mücadele ettiğini görüyoruz, çok az kişi bu mücadeleden “zaferle” çıkmıştır, “Yunus Emre” gibi, “Mevlana” gibi gönül sultanları ilk akla gelen isimlerdir, sözü uzatmak niyetinde olmadığımız için ancak bizim de meramımızı anlatmamız gerektiğini bildiğimiz için isimler ve misaller verdik.Acaba şu mısralar anlattıklarımızı doğrulamak adına biz yardımcı olur mu?:SABIRSabırla kul erer güzel felaha.Şikayet açamaz hiçbir kapıyı.Varılmaz vakitsiz kutlu sabahaAcele götürmez gam ve acıyı.Sabır çağırıştır isyansız beyan.Sever kulda Allah rıza halini.Kim etse onunla sesini ayan,Mümkün görecektir o muhalini.Şiir “mana” çeşmesinden şairlerin gönül tasına dolan “aşk” iksiridir, iksirin tadını, etkisini anlayabilmek için ya içmek gerekir, ya da şair duyduğu hazzı herkesin anlayacağı şekilde anlatması gerekir, hiçbir şiir anlaşılmaz değildir, ancak “halleşme” halinde o haz daha iyi hissedilir.Bizim bu sözlerimizi Davutoğlu şöyle ifade etmiş:“SUYA NAKIŞ”Şairler kaderden zehir içerler.Kanları damlıyor söz ahengine.Mana denizini aşka biçerler,Acıyı vururlar sır mihengine.Kelimeler çiçek, şairler arı,Bırakmışlar aşkta, feryadı zarı.Suya çizmekteler giz aşıkarı,Düşmüşken hayatın sonsuz cengine.Cenkten kalplerine sükun doluyor,Şifasız dertleri acı siliyor.Deniz nakkaşları bunu biliyor,Çileyi atmakla düş hevengine.Aşk ve sevgi gönülleri örtecek,Görülmez rüzgarlar canlar güdecek.Bu cenk, bu nakış zaman ile bitecek,Edilenler ulaşınca dengine.Şiirlerine örnek olsun diye iki şiirini sizlere sunduğumuz Resul Davutoğu’nun bir de “aşk sürgünleri” adında romanının olduğu kitabın iç kapağındaki adının altına not olarak düşülmüş, okurlarımız kusura bakmasınlar kendilerine bu kitabı edinmek istediklerinde yardımcı olamadığımız için, çünkü böylesi bilgilere yer verilmemiş, “kanaat” notumuzu da “güzel şiirler” olarak belirtebiliriz.UNUTMA. MASKE – SOSYAL MESAFE VE DUA..Selam ve dua ile.