Eğitim öğretim yılı online de olsa açıldı. Çocuklar evlerinde internet ortamından EBA sistemi üzerinden ders almaya başladılar. Tabi bu eğitimin ne derece verimli olduğu tartışmalı, tartışmaları çok haklı bir noktadan ele alan eleştiriler de fazla. Zira online eğitimin çocuklar açısından eğitimde ciddi bir fırsat eşitsizliği yarattığı tespiti ise haklı bir eleştiri. Malum genç nüfusun fazla olduğu bir ülkeyiz ve halihazırda ilkokuldan liseye 18 milyon öğrenci sayısından söz ediliyor. Peki acaba 18 milyon çocuğun halihazırda başka alternatif olmadığı için eğitimine devam edebileceği internet altyapısı ve bilgisayar olanağı var mı, sanmıyorum. Bir de aynı evde birden fazla çocuğu olan ailelerin durumu ayrı bir çok bilinmeyenli denklem gibi. Türkiye'de kaç ailenin her bir çocuğu için ayrı ayrı bilgisayar ve tablet olanağı var onu da eğer istatistik kurumu detaylı bir araştırma yaparsa öğrenme şansına sahip olabiliriz.Geçen gün bir arkadaşım, evinde tek laptop bilgisayarı olduğunu ama üç çocuğunun ders saatlerinin çakıştığını söyledi. Adamcaz, "Şimdi ne olacak, her bir çocuk için ayrı bilgisayar mı almam mı gerek?" diye sorarak kara kara düşünmeye başladı.Yeğenim ikinci sınıf öğrencisi, anne ve babası sağlıkçı, bu yüzden evde online ders saatinde onu ders başına oturtmak bir hayli zor. Merak ettiğim için oturup izledim, Öğretmen sınıf yoklaması aldığında 20 öğrencilik sınıfta sadece dokuz öğrenci online dersi takip ediyordu.Başında bir büyük olmadan çocuk EBA sistemini tek başına kullanamaz, zor gibi. Evet yeni nesil çocuklar bilgisayarı bizden çok daha iyi kullanıyorlar o bir gerçek ama komplike programlar zor tabi. İlkokul öğrencilerinin online eğitim için mutlaka başında bir yetişkinin olması şart aksi takdirde hem sisteme bağlanma hem çocuğun motivasyonu, onların tek başına üstesinden gelebileceği bir durum değil. Lise birinci sınıf öğrencisi diğer yeğenimi izledim bir sure, orda da online üç sınıfa birden aynı dersin verildiğine şahit oldum. Normalde 30 kişilik sınıf ama derste bu sefer 50 öğrenci görünüyordu. Bir de öğretmenleri de hem programa hakim degildi ödevleri bile tek tek çocuklara nasıl dağıtacağı konusunda deneyimli olmadığı anlaşılıyordu.Özel okullara giden öğrenciler her halükarda çok daha şanslı, çünkü birçok okulda yüzyüze eğitim başlamış, imkanlar pandemi önlemlerini almaya daha müsait tabi. Bu yüzden Eğitim Sen, eğitimde oluşan fırsat eşitsizliğine dikkati çeken bir basın açıklaması yaptı.Her çocuğun bilgisayara ve intetenete erişim imkanı yok ve bu yüzden tüm okullarda pandemi önlemlerinin alınarak seyrekleştirilmiş sınıflarda yüzyüze eğitime geçilmesi talep edildi. Koronavirüs ile mücadelede AVM, Kamusal alanlar açılıp bir nevi sürü bağışıklığı moduna geçildi zaten, çocukların okuldan iyice soğumaması ve eğitimdeki eşitsizliğin giderilmesi için acil adımlar atılmalı, aksi takdirde virüs bittiğinde çocukları okula gönderebilmek yeni bir sorun olarak karşımıza çıkacak gibi görünüyor.