USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Karacadağ Pirinci - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)

Karacadağ Pirinci - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)

Karcadağ pirinci Diyarbakır’ın olmazsa olmazı, Diyarbakır halkı Karacadağ pirincinden başka pirinci kullanmaz, çok mecbur kalmadıkça

Karcadağ pirinci Diyarbakır’ın olmazsa olmazı, Diyarbakır halkı Karacadağ pirincinden başka pirinci kullanmaz, çok mecbur kalmadıkça.

Karacadağ Pirinci nerden geliyor; Hayvanların otladığı, insanların serin havalarına sığındığı yaylalarda bulunan su kaynakları, dağın en kıymetli hediyesidir buraları yurt edinmiş insanlara. Kışın zirvelerinde eksik olmayan karlar eriyip yer altındaki su rezervlerine, oradan da kaynaklara akarak yüzeye çıkar ve canlılara yaşam bahşeder. Bu kaynaklarda çıkan sular oldukça serin ve içimi çok yumuşaktır. Diyarbakır’da hayatın surların içinde sürdürüldüğü dönemlerde 1950’li yıllara kadar Karacadağ’ın buz gibi suları, yapılan kantaralar (su kemerleri) ile sur içine yaşınmış. Bunların en bilineni Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaptırılan ‘Hamravat Suyu’dur. Hamravat, 1930 yıllara kadar şehrin su ihtiyacını karşılamış. Su demişken, Diyarbakır’ın Karacadağ ismi ile müsemma pirincinden bahsetmemek olmaz. Yaylalardaki serin su gözlerinden akan kaynak suların can vericiliğiyle yetiştirilen çeltiğin destansı hikâyesine değinmeden olmaz.

Karacadağ pirinci, kapkara taşların bembeyaz incisidir. Zahmetli, yorucu ve uzun bir emek sonunda sofralara gelir. Ekimi Nisan sonu mayıs başlarında yapılır, hasadı ise eylülde başlar, ekim ayının ortalarına kadar bitirilir. Çeltik ekilmeden önce, ekim yapılacak alanda, suyun tarlada her yere eşit oranda ulaşıp akabilmesi sağlanır ki çeltiklerin kökleri, kavurucu yaz sıcaklarında her daim serin sularla beslensin. Bu şekilde oluşturulan eğimi ve taşlı arazilerdeki su birikintilerine el işe serpme usulüyle ekim yapılır.

Ekim yapılan bu alanda, tohumlar çimleneceği zamana kadar kuşlar tarafından yenmesin diye, çocukların eğlenerek yaptıkları, çaldıkları teneke sesiyle kuş kovma şenliği vardır ki görülmeye değer!

Yaklaşık 150 günlük bir zaman diliminde çimlenen tohumlardan su hiçbir zaman eksiltilmez, çeltiğin kökünün sürekli suda kalması sağlanır.

Karacadağ pirincinin hiçbir tarımsal ilaç kullanılmadan yetiştirilmesi esastır. Yetişmiş çeltik, el ile ekildiği gibi yine el ile biçilir. Sonrasında patozlarda sap ile taneleri ayrılarak fabrikaya gönderilir. Burada kabuğundan ayırmadan önce güneşte kurutulup beyazlatılır ve yemeye hazır hale getirilir.

Tamamen ata tohumlarından geleneksel yöntemlerle üretilen, genetiği bozulmamış bu pirinç, kendine has bir görüntü, lezzet ve kokuya sahiptir.

Burada bir hikmet vardır, Su içinde yetişen pirinci sıkmaya kalkın bir damla su çıkaramazsınız, susuz bir tarlada yetişen karpuzu sıkarsanız bardak bardak su alırsınız, işte bu Allahın bir hikmetidir.

 

 

 

 

 
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...