<div><strong>ÖZDİYARBAKIR HABER –</strong> 15-16 Şubat tarihlerinde Diyarbakır’da gerçekleştirilecek "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" ile ilgili basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı İshak Sağlam, “Bu çalıştayda bu konuyu enine boyuna tartışıp çözüm önerilerini sunacağız.” dedi.</div> <div>HÜDA PAR’ın kurulduğu tarih olan 2012 yılından beri ülke meselelerine teşhis koyup çözüm önerilerini kamuoyuna sunduklarını ifade ederek sözlerine başlayan Sağlam, “Elhamdülillah bu misyonu en güzel şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Yani ülkede sorun olarak gözüken, çözüm yolu aranan her ne konu varsa HÜDA PAR orada var ve sözünü söylemektedir. Çözüm önerilerini dile getirmektedir ve yapabileceği çalışmaları yapmaktadır.” diye belirtti.</div> <h3><strong>“Kürt meselesi ilk gündem maddemiz”</strong></h3> <div>Ülkede konuşulan en önemli sorunlardan birinin Kürt meselesi olduğunu ifade eden Sağlam, “Kürt meselesi, bizim 2010 yılında daha parti programımız hazırlanırken de programımızda en önemli yere sahip olan bir meseledir. Ülkede en çok konuşulduğu gibi en çok baş ağrıtan, en çok sıkıntı oluşturan ve insanların en çok dert yandığı, acı çektiği meselelerden bir tanesi olduğu için bizim de ilk günden beri en çok konuştuğumuz konulardan bir tanesi Kürt meselesidir. Kürt meselesi, yüzyılı aşkın bir süredir bu coğrafyada, bu memlekette konuşuluyor ve bu meseleye çözüm yolları aranıyor. Bu meseleye dair bir şeyler yapılmaya çalışılıyor ama hâlâ bu konuyu konuşuyorsak demek ki bu mesele çözülmemiş ve önümüzde bir sorun olarak var. Biz de bu konuda sorunu çözme yönünde elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz.” dedi.</div> <h3><strong>“Önemli olan bu meselenin konuşulması”</strong></h3> <div>“Başta devlet olmak üzere bu konuda konuşan herkesin bir çözüm önerisi var, bu soruna teşhis koyma yöntemi ve çözme şekilleri var. Herkesin kendine göre bir bakış açısı var. Biz bunu da çok doğal görüyoruz.” diye belirterek sözlerine devam eden Sağlam, şunları kaydetti:</div> <div>“Herkes kendi cenahından bu olaya bakıp ve buna göre çözüm yolları arıyor ama bu çözüm yollarının bir kısmı diğerinin tam zıddına öneriler ve çözüm arayışları da olabiliyor. Biz bunu da doğal karşılıyoruz. Önemli olan bu meselenin konuşulması ve çözüm yollarının aranmasıdır. Biz arayış içerisinde olduğumuz sürece bir sorunun varlığını da kabul etmiş oluyoruz. Bu anlamda ben bunları da değerli görüyorum ve çözüm önerilerinde bulunan kesimlerin de çoğunun samimi olduğunu ve gerçekten konuşulan meseleye çözüm üretme gayesiyle konuşulduğunu da kabul etme durumundayız.”</div> <h3><strong>“Kardeşlik hukukunun tekrar tesis edilmeli”</strong></h3> <div>Kürt meselesinin çözümü noktasında şu anda oluşan konjonktürün elverişli olduğunu söyleyen Sağlam, “Yüzyılı aşkın bir süredir oluşan bu sorunlar, oluşturduğu neticeler itibariyle maalesef ülke içerisinde olması gereken kardeşlik hukukunu bozdu ve belli kesimler arasında bir mesafe oluştu. Bazen sıkılı yumruklarla birbirine gitme durumu oluştu. Bu kardeşlik hukukunun bozulması nedeniyle de ülkede huzursuzluk hiç bitmedi. Bizim temel gayelerimizden bir tanesi de bu kardeşlik hukukunun tekrar tesis edilmesi ve oluşan yaraların tedavi edilmesi şeklindedir. Evet, geçen süre içerisinde bu soruna çözüm anlamında birçok teşebbüste bulunuldu ve bazı teşebbüsler değişik nedenlerden dolayı akim kaldı ama bugün tekrar bu konu gündeme gelmiş ve yoğun bir şekilde konuşulmaktadır. Şu andaki konjonktürün daha önceki çözüm arayışlarından daha elverişli olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.</div> <h3><strong> “Kürt meselesini enine boyuna tartışıp çözüm önerilerini sunacağız”</strong></h3> <div>Düzenleyeceğimiz çalıştayda Kürt meselesini enine boyuna konuşup sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaşacaklarını söyleyen Sağlam, son olarak şunları söyledi: “Bu tür meselelerin konuşulması tek taraflı bir dayatmayla, tek taraflı bir kararla, tek taraflı bir organizasyonla çözülemeyeceği herkesin malumudur. Yani gerek devlet olsun gerek devlet dışı kurumlar olsun bir çözüm önerisi ortaya koyup ‘bu meseleyi bu şekilde çözeceğiz’ diye bir mekanizmayla bu işler çözülmez ve bunun çözülmeyeceği geçen yıllar göstermiştir. Bu nedenle ortak bir akılla çözüm bulmamız gerekiyor. Tarih bunu açıkça ortaya koymuştur. Bu tür çalıştayların ana nedeni de budur. Her kesimden insanlar gelip bu konunun soruna dönüşmesin nedenleri nelerdir, nasıl bir sonuçla karşı karşıyayız ve bunu çözmek, ortadan kaldırmak ve normale dönmek için neler yapılabilir? Bununla ilgili çözüm önerilerini ortaya koyacağız. İnşallah bu hafta sonu Türkiye'de bu konuda söz söylemiş, kafa yoran ve dertli olan akademisyenler, ilim adamları ve siyasetçilerle iki günlük bir çalıştay yapacağız. Bu çalıştayda bu konuyu enine boyuna tartışıp çözüm önerilerini sunacağız. İnşallah pazar günü bütün kamuoyuna çalıştayımızın sonuç bildirgesini ilan edeceğiz.”</div>