Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde 3 yıl önce arkadaşının kendisine hediye ettiği tesbih sayesinde tesbih mesleğine merak saran İbrahim Koca, bölgenin sayılı tesbihçileri arasında yer almaya başladı. Bölgede Çermik tesbihlerine büyük ilgi olduğunu söyledi.Çermik’in Şeyhandede mahallesinde ikamet eden tesbih ustası İbrahim Koca, ömrünün köyde geçtiğini genelde arıcılık ve demircilik mesleğiyle uğraştığını ancak bir arkadaşının kendisine hediye ettiği tesbih sayesinde ekonomik olarak kendisini tatmin etmeyen aracılık ve demircilik mesleğini bırakarak tesbih işi yapmaya başladığını söyledi.Mesleğe nasıl başladığını anlatan tesbih ustası İbrahim Koca, bir gün arkadaşlarıyla balık tutmaya gittiklerini ve yaktığı ateşte ısınırken arkadaşının hediye ettiği tesbihi ateşe tuttuğunu ve tesbihteki renk cümbüşünün kendisini etkilediğini belirterek,” Bende yapabilirim diyerek arayış içerisine girdim, Diyarbakır'da bir tesbih ustasından sadece 15 dakika tesbihler hakkında bilgi aldığını, daha sonra kendi imkanlarımla oluşturduğu atölyede 3 yıldan beri sayısız tesbih yaptığını ve Çermik tesbihlerine Türkiye'nin her yerinden rağbet olduğunu söyledi.İlçede "İko Tesbih" adıyla kurduğu atölyede faaliyet gösterdiğini ve artan talep üzerine atölyesini daha da genişleteceğini kaydeden günümüzde tesbihsanatının durumu ile ilgili bilgi verdi. Tesbihmalzemelerini Adana'dan aldığını ve Türkiye'nin heryerinden tesbih meraklılarının Şeyhandede köyüne geldiğini ifade etti. Tesbih ustası İbrahim Koca kendisinden sonra bu sanatı devam ettirmesi için oğlunu yetiştirdiğini söyledi.Tesbih sanatının zirve yaptığı bir dönem yaşadıklarını belirten Tesbihçi i İbrahim Koca, “Hemen hemen herkesimin her yaştan, bay bayan fark etmeksizin tesbih kullanılmaktadır. Hem ibadet, hem stres, hem vücuda faydalı özellikleri, hem de alışkanlıklarından dolayı tercih edilen tesbih şu anda en popüler dönemini yaşamaktadır. Maddi açıdan da hak ettiği değeri bulduğu bir dönemdeyiz. Hem al- satını yapan kişiler, hem de ustaların para kazandığı bir dönemdeyiz. Bunun maddi, manevi, siyasi veya farklı nedenleri olabilir. Yaklaşık 7-8 senedir böyle gitmektedir. Üst düzey bir seviyeye getirilen Türk tesbih sanatının bu seviyede ilerlemesi veya daha da gelişmesi tesbih ustalarının elindedir” dedi.8-10 yıl öncesine kadar tesbih malzemesi olarak pek fazla çeşit ve model bulmanın şimdiki gibi kolay olmadığını hatırlatan Tesbihçi İbrahim Koca, “Eskiden en çok tercih edilen ürün ‘siyah kehribar’ diye bilinen oltu taşı ve kukaydı. Oltu taşının fiyatı uygun ve çok fazla. Kuka ise pahalı ve Oltu’ya nazaran daha az. Kehribar da, Kuka gibi kıymetliydi. Ama az bulunurdu. Malzeme şimdi olduğu kadar fazla değildi. Tesbihyapan usta sayısı azdı. Harcadıkları emeğin karşılığını alamadıkları için çok nadir tesbih yapıyor ve başka işlerle geçimlerini sağlıyorlardı. Şimdi ise tesbihde en bilinen ve tercih edilen ürün sıkma ve ateş kehribarı diye adlandırılan dökme malzemedir. Yine buna nazaran damla kehribarının doğal olanı tercih edilmektedir. Oltu taşı eskisi kadar tercih edilmemektedir, az bulunmaktadır ve fiyat olarak yüksektir. Kuka ise Oltu’nun yerini aldı. Hem çok bulunmakta, hem de ucuz ve tercih edilen bir tesbiholdu” dedi.5 LİRADAN 30 BİN DOLARA KADAR ÇIKIYOR LİRAGünümüzde tesbih fiyatlarının 5 liradan başlayıp 30 bin dolara kadar çıktığını belirten İbrahim Koca, “Bunda malzemenin değerinin yanı sıra yapan usta ve işçilik de etkendir. Oltu taşı tesbihler yaklaşık 70-80 liradan başlar, işçilik ve boyutuna göre değişir. Kuka tesbihler 10 liradan başlar, yine aynı şekilde işçilik ve boyutuna göre değişir. Kehribar tesbihler 70-80 liradan başlar, işçilik ve boyutuna göre değişir. Diğer tesbihler de işçilik ve boyutlarına göre değişmektedir. Bir tesbih ustasının bir tesbihi tam anlamıyla yapabilmesi, malzemeden malzemeye ve yapılan işçiliğe göre de değişir. Bir tesbih yapımı en az üç gün almaktadır ama tamamen, el işi tesbihlerdir için. Tamamen el işi bir tesbihi en düşük, malzeme alıcıdan olursa 200 lira. Tabi bu fiyat malzemeden malzemeye ustadan ustaya da değişebiliyor. Günümüzde bıçak işi, zımpara işi ve makine işi tesbihler vardır. Bunların en kıymetlisi ve emek verileni bıçak işi tesbiplerdir. Yine de teknolojinin her türlü imkanından yararlanmaktayız. Eskiden ‘kemane’ denilen tamamen insan gücüyle çalışan tornalarda yapılan tesbih çok uzun zaman alırdı. Bu da yorucu ve zahmetli olmaktaydı. Elektrikle çalışan metal tornalarda yaparken bile yorucu ve zahmetli oluyor. Ama bu işi yapabilmek sabır beceri ve sevgi gerektiriyor. Tesbihi günümüzde hobi amaçlı yapanlar olduğu gibi geçimini sağlamak için yapanlar da var. Şikayet ettiğimiz durumlara gelecek olursak her işte olduğu gibi bu işte de kötü niyetli davranıp insanları kandırıp bir tesbihi ‘orijinal tesbih’ diye değerinin çok çok üstünde satanlar var. Bu durum bizim tesbih kültürümüze de büyük bir sekte vurmaktadır. İnsanları bu sevdadan soğutmamak daha çok bağlamak ve bu kültürü dünya çapında bir seviyeye dönüştürmek bu işi severek yapanların ve gönül verenlerin sayesinde olacağını düşünüyorum. Günümüzde tesbihTürkiye'nin her şehrinde yapılmaktadır. Dünya çapında da en iyi tesbihustaları Türkiye’den çıkmaktadır” dedi."TESBİHİN TARİHÇESİ"Tesbih, Arapça 'sebh' kökünden gelmektedir. Tesbihin çoğulu tesbihat olan ve anlamı Allahı ta’zim etmek olan tesbihin İngilizce karşılığı olan 'worry beads' yüzyıllardır duaları ve yakarışı saymak için kullanılmış ve farklı objelerden yapılmış bir araç olarak tariflendirilmiştir.Tesbih, bütün dinlerde sayıları farklılaşarak da olsa kullanılmış Müslümanlara ise İran yoluyla Arap Yarımadası ve Müslüman dünyasıyla buluşmuştur. Osmanlı ile buluşmasıyla sanatsal açıdan gelişimini günümüze kadar taşıyan tesbihe, Osmanlı kayıtlarına göre 16'ncı asır sonlarına doğru rastlanmaktadır.KOLEKSİYONLERİN İLGİ ALANINA GİRDİTesbih, Müslümanlar da bir aksesuar haline gelerek değerli ve nadir olan tüm materyallerden yapılır. Osmanlı'da genellikle rastlanılan tesbih malzemeleri inci, mercan, kehribar, akik, ağaç şeklinde görülmektedir. Osmanlı'da yeni yapılan camilerin kaç kişi aldığını öğrenebilmek için dağıtılan tesbih, Türkler'de genellikle binlik, 500’lük, 99’luk ve 33’lük taneler halinde oluşmaktadır. Eski zamanlarda babadan oğula el değiştiren tesbih zamanla kolleksiyonerler ve antika meraklılarının ilgi alanına girdi..Bir tesbihin malzemesinin yanı sıra yapılmış olan işçiliğin de emeğin de kıymetinin bilinmesi bir ustaya hem şevk verdiği hem de mutlu ettiği hem de heveslendirdiği, yeni yapacağı tesbihi diğer tesbihinden daha güzel yapmaya çalıştığı bilinmektedir. Tesbih yapımı için bazı standartlar bulunmaktadır. Taneler arasında uyum milimetrik farklılıkların gözle görülmeyecek şekilde olması bıçak, zımpara, torna izinin olmaması, imame koleksiyonluk tesbihlerde 4-5 tane boyunda olması, tesbihte kalem oyma işçiliğinin tesbih değerini arttırır. Tesbih ise malzemesi olarak günümüzde bilinen en kıymetli tesbih malzemeleri ise şunlar:Kehribar, Anber, Baga, Fildişi, Mercan, İnci. Bunların yanısıra malzemeler; Oltu, Akik, Naka (deve dişi) Narçın, Necef, Sedef, Şahmaksut, Yüzsürü, Zergerdan (boynuz türevleridir), Abanoz Ağaç, Demirhindi, Gülağacı, Ödağacı, Kuka (çekirdek) Pelesenk, Sandal, Yılan Ağacı ve Alman Sıkması (Osmanlı sıkması) yeni döküm Sıkma Kehribarı ve Ateş Kehribarı.Tesbihin iyi olması öncelikle ustanın elinden geçen emeğe bağlı olduğunu ifade eden Koca, “Tesbih malzeme olarak da müşterinin zevkine ait olan bir konudur. Kalitesine göre sınıflandırırsak tesbihleri, damla kehribar en birinci malzemedir. Çünkü doğal organik olan bir üründür. Ondan sonra sıkma kehribar geliyor. Bunlarda yapaysal bir üründür, sentetik malzemedir. Bunların bir özelliği olarak da farkı, damla kehribar reçine olmasıdır. Çam ağacının reçinesinden oluşan bir üründür. Sıkma kehribar ise bir karışımdır. Meraklı arkadaşlarımız olmazsa bu mesleği icra edemeyiz. Sonuçta biz hamura şekil versek bile onun zevkine göre şekil veriyoruz. Meraklının da zaten bu tür malzemeler ustaya yaptırmasının en büyük sebebi el sanatı olmasıdır. Yani el işçiliğini oluşu, ustanın ona yönelik emek vermesine saygı duymasıdır. Önemli olanda tesbihin modeli, büyüklüğü ve ölçüsünün kendi zevkine ait olmasıdır. Diğer bir husus da tesbihi yaptırdığı malzemenin bulunmayışıdır” diye konuştu.NEDEN DÖVİZ ÜZERİNDEN?Ustalarında fiyatlar genelde dolar ve euro üzerinden telaffuz ediliyor. Bunun nedeni ham maddelerin yurtdışından dolar ve Euro ile temin edilmesi. Ustalar üzerine işçilik bedelini de ekleyip fiyatları oluşturuyorlar.Kendilerine getirilen tesbihin tarihsel değerini hangi ustanın yaptığını nasıl anlayabiliyorsunuz? sorusunu ibrahim Koca şöyle cevaplandırdı: Her usta tesbihine mutlaka imza şeklinde bir işaretler bırakır. Bazı ustalar belli malzemeyle çalışmıştır. Osmanlı ve hemen sonrasının ustaları zaten efsanedir ve tesbihleri çok iyi bilinir. Bizler tesbihin imamesinin şeklinden ve ustanın attığı imzadan anlayabiliyoruz, zamanla tecrübeyle edinilen bir bilgi oluyor diye konuştu. İHSAN ÖZDEMİR