USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

‘BİZ DİYARBAKIR’I ANLAYAMAMIŞIZ’

‘BİZ DİYARBAKIR’I ANLAYAMAMIŞIZ’

Erdemliler Hareketi Derneğinin ve AK Parti İstanbul Eski Milletvekili Metin Külünk’ün geleneksel hale getirdikleri öğrencilere yönelik destek kampanyaları bu yılda devam ediyor

Erdemliler Hareketi Derneğinin ve AK Parti İstanbul Eski Milletvekili Metin Külünk’ün geleneksel hale getirdikleri öğrencilere yönelik destek kampanyaları bu yılda devam ediyor. Daha önce tespiti gerçekleştirilen binlerce öğrenci bu kışta üşümeden okula gidebilecekler. Gelen yardımlarla ilgili titiz bir çalışma yaptıklarını belirten Erdemliler Hareketi Diyarbakır İl Temsilcisi Atilla Kaymaz, tüm STK’ların tüzüğünde yardımlaşma ve dayanışma ibarelerinin mevcut olduğuna işaret ederek asli kuruluş amaçlarından biri olan Yardımlaşma ve dayanışma ilkesini yerine getirdiklerini hatırlattı ve özellikle eğitim alanında desteklerinin aralıksız olarak devam edeceğini dile getirdi.

Sur olaylarının yaşandığı dönemlerde Diyarbakır’a yardım dağıtan Erdemliler Hareketi Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, geleneksel hale getirdikleri destek paketlerini bu yılda öğrencilerle buluşturmaya vesile oldu.

Her yıl binlerce öğrencinin üşümeden okula gitmesine vesile olan Kaymaz ve ekibi geçtiğimiz günlerde şehir merkezinde ve köylerde tespit ettikleri öğrencilere kont, bot, bere, atkı, eldiven ve kırtasiye malzemelerinden oluşan yardım paketlerini ulaştırmaya başladı. Ellerinden gelen tüm imkanları seferber ederek gençlere katkılar sunmaya devam edeceklerini de her fırsatta dillendiren Atilla Kaymaz çalışmaları hakkında şu bilgileri veriyor: “STK’ların kuruluş amaçlarında yardımlaşma ve dayanışma kapsamı hepsinin tüzüğünde mevcuttur. Ne yazık ki bazı dernekler esas itibari ile asli görevlerini yapmamaktadır. Biz ise Bu işe soyunurken öncelikle yardımlaşma ve dayanışma kültürünü oluşturmayı hedefledik, bunun sözünü verdik. Bu kültürü şiar edinirken gerçek manada ihtiyaç sahiplerine ulaşmayı da hedefledik ve ulaşıyoruz da. Sur operasyonlarının gerçekleştiği zamanlarda o bölgedeki mağdur vatandaşlarımıza da el uzatmıştık. Bize bu yardımları ulaştıran, ulaştırılmasına vesile olan 24, 25 ve 26, dönem Ak Parti İstanbul Milletvekili, Ak Parti Genel Merkezi Siyasi etik ve Erdem kurulu üyesi Metin Külünk ve ailesine aracılığınız ile çok teşekkür etmek istiyorum.” dedi.

Gelen yardımların büyük çoğunluğunu Metin Külünk ve ailesinin gönderdiğine işaret eden Kaymaz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu yardımlar yıllardan beridir Metin Külünk ve Külünk ailesi tarafından bizlere ulaştırılan yardımlardır.  Bugün itibari ile yaptığımız yardımlar ise Metin Külünk Dostluk Gurubu üyelerinin ‘Batı’dan Doğu’ya Uzanan Dostluk Eli’ adı altında İstanbul’da bulunan arkadaşlarımızın organize ettiği, herkesin bir çaba gösterdiği, katkı sunduğu genel bir dayanışma örneğinin sergilendiği desteklerdir. Bu yardımları gönderen, ulaştıran ve aracı olan herkese ayrı, ayrı teşekkür ediyorum. Dostluk gurubunda bulunan ve Diyarbakır’a ilk kez gelen 6 arkadaşımız ile birlikte yerinde, görerek, dokunarak ve hissederek bu yardımları dağıtmalarını istedik. Gelen yardımlarımız gerçekten de öylesine değil tamamen kaliteli malzemelerden oluşuyor. Destek için yardı gönderen arkadaşlarımızın söylemleri aslında güçleri yettiğince en kalitelisini göndermekten yana ki hep böyle olmuştur.” dedi.

Desteğe ihtiyacı olan öğrencileri tespit etmek için Milli Eğitim Müdürlüklerinden destek aldıklarını da sözlerine ekleyen Atilla Kaymaz: “İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden durumu müşkül olan okullarımızın ve öğrencilerimizin tespitini sağlıyoruz ki özellikle de köy okullarını tercih ediyoruz. Milli Eğitim Müdürlüklerinin desteği ile okul müdürleri ile iletişim kuruyoruz ve bu şekilde yardımları tutanak karşılığında ulaştırıyoruz.” dedi.

Dostluk eli gurubu üyelerinden bazılarının şehri ilk kez gördüklerinde şaşkınlıklarını gizleyemediklerine de vurgu yapan Kaymaz: “Bu çok enteresan aslında. Buraya gelen arkadaşlarımızın yaş ortalaması 35 ile 55 arası. Gelirken gördükleri manzara, kentin fiziki yapısı ve daha birçok etmen karşısında adeta Diyarbakır’a aşık oluyorlar, gitmek istemiyorlar. O yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırırken o bebelerimizin gözlerindeki ışıltıyı görüyorlar, o parıltıyı, heyecanlarını hissediyorlar. Gittikleri zaman ise ‘Biz Diyarbakır’ı anlayamamışız ve tanıyamamışız. Bize yanlış anlatmışlar.’ Diyorlar. Diyarbakır’da ki huzuru ve güveni, şehirdeki yeni yapılaşmanın yarattığı mucizeyi gören arkadaşlarımız çok mutlu ve huzurlu ayrılıyorlar Diyarbakır’dan. Aslına bakarsanız gelen arkadaşlarımız Diyarbakır’ın bir İstanbul’dan, Ankara’dan farklı olmadığını gördüler çünkü onlara anlatılan Diyarbakır farklı bir şehirdi. Onlara anlatılan Diyarbakır’da terörün bol olduğu, her gün cinayetlerin işlendiği, bombaların patladığı, tüm burada yaşayan herkesin terör örgütünü destekliyor algısının yaratıldığı bir toplum onlara gösteriliyordu. Türkiye’nin Batı’sında ne yazık ki Diyarbakır ve görünen Güneydoğu buydu. Buraya gelip, gördükten sonra aslında buradaki insanların da devletine ne kadar bağlı ve ne kadar çok huzur ortamını istediklerini, bunun yanı sıra muhtaç çocukları gördükleri zaman fikirleri tamamen değişiyor. Bu temas, bu dokunuş kendilerinde anlamlı bir iz bırakıyor. Sivil Toplumcu olarak ilk dokunuşumuz, ilk temasımız bizde iz bıraktığı içindir ki halen insanlarımızla temas halindeyiz. İhtiyaç sahibi birine destek olmanız, ona el uzatmanızın yarattığı mutluluk hiçbir şeyle, dünyevi hayatta yaşadığınız hiçbir şeyle ölçülemez.” dedi. AHMET BEŞENK
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...