<div><strong>özDiyarbakır/Özel Haber –</strong> Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, Öcalan tarafından 'Demokratik Cumhuriyet' adıyla formüle edilen yeni süreç kapsamında <strong>"Toplumsal İttifak" </strong>adıyla yeni bir partinin kurulacağı ve partinin genel başkanlığına Abdullah Öcalan'ın getirileceği ileri sürüldü.</div> <div>Söz konusu yeni parti ya da hareket olarak hayata geçirilecek oluşum çalışmaları için, politikacılar, aydınlar ve kanaat önderleri ile görüşmelerin sürdüğü ve partinin isminin önümüzdeki günlerde kamuoyuna ilan edileceği öğrenildi.</div> <div>MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin geçen yıl Ekim ayının başında partisinin grup toplantısında yapmış olduğu konuşmada, <span><strong>Abdullah Öcalan</strong></span>’ı kastederek sorunların TBMM çatısı altında çözülmesi, 'Umut Hakkı' açıklamasının ardından, uzun yıllardır İmralı'da bulunan ve ailesi dahil kimse ile görüştürülmeyen Öcalan ile DEM Milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile görüşmesi sağlandı.</div> <div><strong>DEM Parti</strong> tarafından oluşturulan heyet, MHP Lideri Devlet Bahçeli başta olmak üzere siyasi parti lider ve temsilcileri ile görüşmüş, ardından da Öcalan'ın çözüme ilişkin önerilerini hem Kandil'e göndermiş, hem de Irak Federal Kürdistan Bölgesi'nde başta Mesut Barzani, Neçirvan Barzani ve Mesrur Barzani ile YNK yönetiminden Bafıl ve Kubat Talabani ile görüşmüştü.</div> <div>DEM Parti heyetinin yapmış olduğu görüşmelerin ardından 27 Şubat tarihinde İmralı'da Abdullah Öcalan ve İmralı'da kalan 3 hükümlü, DEM Milletvekilleri ve Öcalan'ın avukatlarının yer aldığı bir basın açıklaması yapıldı. Öcalan tarafından kamuoyuna ilan edilen 3 sayfalık açıklamada, PKK'nin silahlarını bırakarak kongresini toplayıp kendisini lağvetme çağrısı yapıldı.</div> <div>Öcalan tarafından yapılan bu açıklama, kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, PKK tarafından olumlu değerlendirilerek yeni süreci destekleyecekleri belirtildi.</div> <div>Birçok siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve aydınlar tarafından olumlu karşılanan bu çağrı, silahları susması konusunda Türkiye'de bir umut yarattı.</div> <div>Yeni sürecin nasıl işleyeceği konusunda yaşanan tartışmalar sürerken, DEM Parti dışında <strong>"Toplumsal İttifak"</strong> adı altında yeni bir partileşme sürecinin başladığı ileri sürüldü.</div> <div>Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, Öcalan'ın belirttiği "Demokratik Cumhuriyet" kapsamında bir araya gelen politikacılar, aydınlar, kanaat önderleri ile yeni parti ya da hareket konusunda görüşmelerin sürdüğü ve kurulacak partinin genel başkanlığına Abdullah Öcalan'ın getirileceği ve partinin önümüzdeki günlerde kamuoyuna ilan edileceği ileri sürüldü. </div> <h3><strong>'Umut Hakkı'</strong></h3> <div>Halen İmralı'da hükümlü bulunan Abdullah Öcalan'ın politikaya atılması için öncelikle üzerindeki tecridin kaldırılması, ailesi ve avukatları ile görüşmesi tartışmaları sürüyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği "Umut Hakkı"nın hayata geçirilmesi halinde, Öcalan'ın tutukluluğunun da sona ermesi anlamına geliyor.</div> <h3><strong>Umut Hakkı Nedir?</strong></h3> <div>Umut hakkı, ömür boyu cezaevinde infaz edilecek bir hapis cezasına mahkum edilen hükümlülerin serbest bırakılıp bırakılmayacağının belli bir süre sonra idari veya yargısal bir makam tarafından değerlendirilmesini öngören bir haktır. Umut hakkı, hükümlünün, ömür boyu cezaevinde kalmayacağını bilmesini ve belli koşullar gerçekleştiğinde serbest kalabileceği umuduyla cezasını infaz etmesini ifade etmektedir.</div> <div>Cezası ömür boyu cezaevinde infaz edilecek hükümlünün cezaevinde yükümlülüklerini yerine getirmesiyle ilgili davranışları, hükümlü olarak cezaevinde geçirdiği süre, dış dünya ile uyum sağlayıp sağlamayacağı gibi kriterler dikkate alınarak <strong>umut hakkı</strong> kapsamında cezaevinden serbest bırakılmasına karar verilebilir.</div> <div>Umut hakkı kavramı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla ortaya çıkmıştır. Hükümlünün serbest kalma umudu olmadan ömür boyu cezaevinde tutulması AİHM tarafından AİHS m.3’te düzenlenen işkence yasağının ihlali olarak kabul edilmektedir.</div> <div>Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence yasağını düzenleyen 3. maddesi şu şekildedir: “Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.”</div>