<div><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial=""><strong>Gülistan Korban RENÇBER</strong> - 5 Nolu Cezaevi Hafıza </span></span></span></span></span></span><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">Müzesi Girişim Grubu bir dönem işkenceyle anılan <strong>Diyarbakır </strong>Bağlar da bulunan 5 Nolu Cezaevi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya o dönemin mağdurlarının yanı sıra CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da destek için oradaydı. </span></span></span></span></span></span></div> <div> </div> <div><strong><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">“44 yıl geçti ancak etkisi ve topluma</span></span></span></span></span></span></strong><strong><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial=""> dayattığı anlayış hala devam etmekte”</span></span></span></span></span></span></strong></div> <div><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">Açıklamayı okuyan Mehmet Ali Yılmaz, <strong>1980 darbesi</strong> döneminde cezaevlerinin işkence merkezine dönüştüğünü ifade ederek;</span></span></span></span></span></span></div> <div><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">“Ancak 5 Nolu basit bir<strong> işkence</strong> merkezi değildi. Türkiye'de askerler darbeci geleneğini sürdürüp "sivil yönetime” el koyarak 12 Eylül 1980'de askeri bir darbe yaptı. Üzerinden yaklaşık 44 yıl geçti ancak etkisi ve topluma dayattığı anlayış hala devam etmekte. Bu askeri darbe sonucunda, Türkiye sınırlarının tümü açık bir cezaevine dönüştü. Yüz binlerce insan soruşturmaya tabi tutuldu, gözaltına alındı, binlercesi tutuklandı. İşkence hanelerde ve cezaevlerinde yüzlerce insan işkence ve kötü muameleden ötürü öldü - öldürüldü, binlercesi sakat kaldı. Binlerce insan idam cezasından yargılandı, 50 kişi idam edildi. Türkiye cezaevleri özel uygulama alanlarına dönüştü, birer işkence merkezi oldu. </span></span></span></span></span></span></div> <div><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">Ancak bir yer vardı ki, sadece basit bir işkence merkezi olmadı; aynı zamanda siyasal-sosyal bir deney merkezi, insanların kimliklerinin yok edilip, teslim alınmak üzere kurulmuş asimilasyon okulu, şiddetle beslenen özel bir kişiliksizleştirme laboratuvarıydı... Orası Diyarbakır 5 Nolu Cezaeviydi…” ifadelerini kullandı.</span></span></span></span></span></span></div> <div> </div> <div><strong><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">“Bu girişimi protesto ediyoruz”</span></span></span></span></span></span></strong></div> <div><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">Açıklamayı okuyan dönemin mağdurlarından Mehmet Ali Yılmaz, 5 Nolu <strong>Cezaevi</strong> işkencecisi Esat Oktay Yıldıran isminin İzmir de bir okula verilmesini eleştirerek;</span></span></span></span></span></span></div> <div><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">“Diyarbakır 5 nolu Cezaevinde sistemli bir biçimde işkenceleri uygulayan Esat Oktay Yıldıran idi. Özel olarak seçip getirdiği ve kendi tabiriyle "adamları" dedikleri işkenceci ekibiyle birlikte baş uygulayıcıydı. </span></span></span></span></span></span></div> <div><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">Önceki gün İzmir'de bir ilkokula ismi verildiği haberi basına düştü.</span></span></span></span></span></span></div> <div><span><span><span sans-serif=""><span><span><span arial="">Adı Diyarbakır 5 Nolu Cezaevinin baş işkencecisi olarak hafızalara kazınan Esat Oktay Yıldıran'ın isminin bir kesim tarafından bu şekilde topluma sunulması hala 12 Eylül 1980 askeri darbesinin etkisinin boyutlarını da acı bir biçimde gözler önüne sermektedir. Diyarbakır 5 nolu Cezaevinde işkenceyle katledilen ve işkenceye karşı yaşamlarını ortaya koyan Necmettin Büyükkaya, Yılmaz Demir, Cemal Arat, Mehmet Hayri Durmuş, Bedii Tan, Remzi Aytürk, Orhan Keskin ve adını anmadığımız 34 kişinin ve işkencelerde sakat kalan yüzlerce insanımızın şahsında bu girişimi protesto ediyoruz. Esat Oktay Yıldıran isminin, hafızalarda vahşi işkenceleri uygulayan sorumlulardan biri olarak kalan bu şahsın, isminin verildiği okuldan kaldırılmasını ve bu adımı atan sorumlular hakkında soruşturma açılmasını bekliyor ve kamuoyuna sunuyoruz.” dedi.</span></span></span></span></span></span></div>