Kullanımına ilk olarak 1960 yılında başlanan doğum kontrol hapları, dünyada 15-49 yaş arasında kadınların yüzde 13'ü tarafından tercih ediliyor. Doğum kontrol haplarının gebeliği önlemedeki başarısı, kurallara tam uyularak kullanıldığında yüzde 99 olarak açıklanıyor. Hafif aksamalarla kullanıldığında ise koruyuculuğu yüzde 91 olarak biliniyor.
Doğum kontrol hapının avantajları
7/24 koruma sağlayarak cinsel ilişki durumunda doğum kontrolü hakkında herhangi bir ek işlem gerektirmez, böylelikle herhangi bir endişe veya hazırlık gerekliliği oluşturmaz.
Adet döngüsünü düzenlemeye, anemiyi (kansızlık) önlemeye, hormonal dengeyi korumaya ve tüylenme, akne gibi bazı hormonal kaynaklı hastalığın tedavi edilmesine yardımcı olur.
Ağrılı adet dönemleri olan kadınlarda bu sorunun giderilmesini, adet kanamasının daha az ve ağrısız olmasını sağlar.
Birçok doğum kontrolü yöntemine oranla çok daha yüksek etkiye sahiptir.
Kullanımının bırakılmasıyla birlikte kısa bir süre içerisinde doğurganlık yeteneği yeniden kazanılır.
Doğum kontrol hapının dezavantajları
Doğum kontrol haplarının en önemli dezavantajı cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamamasıdır. Bu tür enfeksiyonlardan korunmak için doğum kontrol hapı ile gebelikten korunan kadınların ek olarak prezervatif kullanımına özen göstermesi gerekir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmada en etkili yöntem bir bariyer korunma türü olan kondom kullanımıdır. Dolayısıyla doğum kontrol hapı ile prezervatif kullanımının bir arada olması hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlayacaktır. Tek eşli olan ve düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptıran bireylerde cinsel yolla bulaşan hastalık riski daha düşük olduğundan doğum kontrol hapları tek başına da tercih edilebilir. Bu konuda karar bireye aittir.
Doğum kontrol hapının yan etkileri
. Cinsel istekte azalma
. Mide bulantısı
. Karın ağrısı
. Kilo artışı
. Göğüslerde gerginlik, dolgunluk ve hassasiyet
. Adet periyotları arasında gerçekleşen ara kanamalar
. Baş ağrısı
. Ruh halinde değişiklikler(Ajanslar)