Cem Küçük: “İmamoğlu Davası 2029’a Kadar Sürer, Bu En İyi Senaryo”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kamuoyunda geniş yankı uyandırırken,
Henüz iddianamesi bile hazırlanamamış olan dava sürecinin, en iyi ihtimalle 3.5 ila 4 yıl sürebileceğini dile getirdi.
Davanın Merkezinde 109 Kişi Var
Cem Küçük, İmamoğlu dosyasının oldukça kapsamlı olduğunu, toplamda 109 kişinin soruşturmaya dahil edildiğini belirtti. Bu kadar geniş çaplı bir dosyanın iddianamesinin hazırlanmasının aylar sürebileceğini söyleyen Küçük, “Bu işin iddianamesi en erken eylül ya da ekim ayına kadar hazırlanabilir. Bu bile iyimser bir tahmin,” dedi.
Yargılama Aşamaları En Az 3.5 Yıl
Küçük, dava sürecini adım adım şöyle özetledi:
İddianame Hazırlığı: 4-5 ay
Yargılama Süreci: En az 1 yıl
İstinaf (Bölge Adliye Mahkemesi): 1 yıl
Yargıtay Süreci: 1 yıl
Süreç Arası Gidiş Gelişler: Yaklaşık 6 ay
Bu hesaba göre davanın nihai karara bağlanması, mevcut takvime göre 2029 yılının başını bulabilir. Cem Küçük, bunun da "en iyi senaryo" olduğunu, davada beklenmeyen gelişmelerin bu süreci daha da uzatabileceğini vurguladı.
Bahçeli’nin Sözleri Gündem Oldu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalar ise bu süreci yeniden Türkiye gündemine taşıdı. Bahçeli, İBB’deki yolsuzluk iddialarının ciddiyetine dikkat çekerek, “Ekrem İmamoğlu ile ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle tamamlanması gerekiyor,” demişti. Bu açıklama, davaya olan ilgiyi bir kez daha artırdı.
CHP Seçmeni Endişeli, Süreç Belirsiz
23 Mart’ta tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun ne zaman serbest kalacağı ya da mahkemenin hangi yönde karar vereceği henüz net değil. Ancak Cem Küçük’ün ifadeleri, CHP seçmeni arasında ciddi bir endişe yarattı. Sosyal medyada birçok kullanıcı, yargı sürecinin “siyasi baskılarla uzatıldığı” görüşünü dile getirdi.
Öte yandan, Cem Küçük mahkeme sonunda İmamoğlu’nun suçlu bulunup bulunmayacağına dair herhangi bir tahminde bulunmadı. Bu durum da kamuoyundaki belirsizliği artırırken, dava sürecinin Türkiye siyasetinde uzun bir süre daha sıcak gündem maddesi olarak kalacağını gösteriyor.