Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, Türkiye'nin tarım sektöründeki ekonomik kriz hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ekonomik krizin etkilediği tarım sektöründe tepkiler her geçen gün artıyor. diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, hasadı yaklaşan mısır tarlasında yaptığı açıklamada, Türkiye’de şu an en mağdur kesimin çiftçiler olduğunu belirterek, “Sayın bakan çiftçinin ne halde olduğunu bilmiyor mu? Ama maalesef televizyonlara çıktıklarında öyle bir pembe bir tablo çiziyorlar ki, kendimi başka bir ülkede yaşıyor sanıyorum. Hiçbir şekilde söyledikleri birbirini tutmuyor” dedi.
Ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerden tarımda üreticilerin tepkileri sürüyor. Hububat, sebze, meyve, çay gibi birçok alanda üretim yapan çiftçi, özellikle bu yıl belirlenen taban alım fiyatlarının yetersiz olduğunu ifade ediyor. İlerleyen günlerde hasada başlayacak mısır üreticileri de üretimden vazgeçme noktasına geldiğini dile getiriyor.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, çiftçinin feryat figan ettiğini, ülkede yaşanan ekonomik krizin en çok çiftçileri mağdur ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Üreticimizin bin bir emekle, bin bir zorlukla ürettiği mısır tarlasındayız. Mısır, yağ ve yem sanayinin ana ham maddelerinden biridir. Ama mısır, eski mısır tadında değil. Girdi maliyetleri o kadar yükselmiş ki, çiftçi şu anda bırakın kazanacağı parayı, mısıra yatırdığı parayı kazanamıyor. Girdi maliyetleri, tohum, mazot, gübre, ilaç ve sulama, mısırda çok fazla işçilik yoktur. Çiftinin taban olarak kullandığı gübre, mısırda olmazsa olmazı 18’e 46’dır. Bu gübrenin kilogramı fiyatı 19 liradır. Çünkü bu bitkinin yeterli bir şekilde gelişmesi için en az bir dönümde 70 kilogram kullanması gerekiyor. Üst gübre olarak ise, azotlu üre dediğimiz gübrenin kilogramı resmi olarak 13 lira. Çiftçi her bir dönümde 110 kilogram kullanmak zorunda. Mazot 45 lira. Tohum ise o kadar fazla olmuş ki, neredeyse ektiğimiz tohum, mısır fiyatına gelmiş. İnanılır gibi değil. Girdi maliyetleri bu kadar yüksek olmasından dolayı çifti feryat figan ediyor. Şu an Türkiye’deki en mağdur kesim, çiftçidir. Herkes bunu kabul etmesi lazım. Herkes de kabul ediyor zaten.”
‘Tarım Bakanı gelsin ya da profesörlerini getirsin, beraber hesaplama yapalım’
Çiftçilerin yaşadığı sorunlara iktidarın duyarsız kaldığını anlatan İskenderoğlu, 12 yıldır mısır üreticine verilen ton başına 30 lira destek ödemesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Geçen yıl TMO, mısır fiyatını 6 bin lira olarak belirlemişti. Şu anda serbest piyasada mısırın fiyatı 7 bin lira dolayında. Bu mısırın maliyeti çiftçiye 9 bin lira. Çiftçi şu an kendi tarlasında sulama, mazot, gübre, tohum, ilaç ve işçilik maliyetini belirlemek için isterseniz Tarım Bakanı gelsin ya da profesörlerini getirsin beraber hesaplama yapalım. 9 bin 500 lira masrafı var. Çiftçiye tam 12 yıldır verilen destek ton başı 30 lira. Bir çay 15 lira, bir simit 15 lira olmuş. Çiftçi ürettiği bir tona hükümetin verdiği destek 30 lira. Allah, Muhammed, İsa, Musa aşkına. Yani böyle enflasyonist bir ülkede, son 3 yılda ülkede enflasyon yüzde 300 artmış. 12 yıldır mısır üreticisini 30 lira destekleme parası veriliyor. Bu, inanılır gibi değil. Bunu yapmalarının amacı, diyorlar ki, ‘Siz üretmeyin, biz dışarıdan ithalat edelim."
‘Hiçbir şekilde söyledikleri birbirini tutmuyor’
“Hükümet işin kolayına kaçıyor. Bu nereye kadar devam edecek. Geçen yıl, mısır ve pamuk üretiminde yüzde 25 daralma oldu. Bu yıl yüzde 50’ye çıkacak” diyen İskenderoğlu, “Çiftçi buğdaya yönelik ve bundan dolayı mısır açığı çıkacak. Hükümet bu sefer gidip mısır ithal edecek. Mısır üreticilerin hükümetten beklentisi, mısır için tonu desteklemeyle birlikte 11 bin 500 liradır. Bu miktar ödensin ki çiftçi bir dahaki dönemde bu tarlada mısır üretimi yapsın. Her zaman girdi maliyetleri diyoruz ama bunu utanarak söylüyoruz. Bu sorunu ben biliyorum da hükümet bilmiyor mu? Sayın bakan çiftçinin ne halde olduğunu bilmiyor mu? Ama maalesef televizyonlara çıktıklarında öyle bir pembe bir tablo çiziyorlar ki, ben kendimi başka bir ülkede yaşadığımı sanıyorum. Hiçbir şekilde söyledikleri birbirini tutmuyor. Gelsinler Diyarbakır’a, Mardin’e, Batman’a, Sakarya’ya, Konya’ya, mısır üretenlerin dertlerini dinlesinler” şeklinde konuştu.
Anka