Eski Diyarbakır barosu Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesiyle ilgili davada üç polis hakkında verilen beraat kararı istinaf mahkemesi tarafından da onandı. Diyarbakır Barosu avukatları, Elçi davasında cezasızlığa karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015'te basın açıklaması yaptıktan sonra katledilen eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ile ilgili davada 'taksirle ölüme neden olma' suçundan yargılanan polis memurları Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi, 12 Haziran 2024'te Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada beraat etti. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10'uncu Ceza Dairesi de 4 Ocak 2025'te beraat kararını 'hukuka uygun' bularak onadı. Diyarbakır Barosu kararı Anayasa Mahkemesi'ne taşımaya hazırlanırken, avukatlar Tahir Elçi davasında cezasızlığa karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
'OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILMADI'
Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Şilan Çelik, Tahir Elçi dosyasında yerel mahkemenin soruşturma ve yargılama aşamasında Diyarbakır Barosu ve Tahir Elçi ailesinin taleplerinin birçoğunu reddettiğini hatırlattı. Çelik, “Hem duruşmalardaki talepler hem mahkemenin yaklaşımı bizlerde yargılamanın hakkaniyete uygun yürütüleceğine dair ciddi endişeler yaratmaktaydı. Olay yerinde keşif yapılmadı, bu önemli bir detaydı ve talep reddedilmişti. Ayrıca tanıkların soruşturma aşamalarında ifade ve beyanlarını işkence altında verdiklerini söylemelerine, bundan döndüğünü beyan etmelerine rağmen soruşturma aşamasında verilen beyanlarına dayandırılarak, hüküm kuruldu” dedi.
'İSTİNAF AŞAMASI ALTI AYDA SONUÇLANDI'
Adli mimarlık raporunda çıkan sonucun da dikkate alınmadığını vurgulayan Çelik, “Nihayetinde yargılanan sanıklar hakkında beraat kararı verildi. Yargılama süreci dokuz yıl devam etmesine rağmen, istinaf aşaması altı ay gibi bir sürede hemen sonuçlandı. İlk yerel mahkeme süresindeki hukuksuzlukların, istinaf aşamasında ortadan kaldırılacağı kanaatindeydik. Ancak gördük ki kısa süre içinde hemen dosyada ‘kesin’ olmak üzere, istinaf başvuruları da reddedildi. Bu aşamada dosyanın artık kesinleştiğini, yargı nezdinde Tahir Elçi hakkında verilen bu cezasızlık kararını görmekteyiz” diye konuştu.
'ELÇİ MESLEK HAYATI BOYUNCA CEZASIZLIKLA MÜCADELE ETTİ'
Devletin taraf olduğu, kamu görevlilerinin özellikle de kolluğun yargılandığı davalarda cezasızlığın bir politika haline getirildiğini anımsatan Çelik, yargı pratiğine bakıldığında 90’lardan beri gelen yargısız infaz dosyalarında, zorla ve büyük bir çaba ile dosyalar açılsa da, dosyaların büyük bir çoğunluğunun cezasızlıkla sonuçlandığını gördüklerini vurguladı. Devletin taraf olduğu dosyaların ya zaman aşımı ya da beraat kararlarıyla sonuçlandığını dile getiren Çelik, “Tahir Elçi dosyasında da ne yazık ki aynı pratikle karşılaştık. Tahir Elçi zaten meslek hayatı itibariyle cezasızlıkla mücadele etmiş birisiydi. Kendisinin de aynı kaderi paylaşması, dosyasının da cezasızlıkla sonuçlandırılmış olması bunun bize tutum olduğunu, artık cezasızlığın tekrar ettiğini, mücadelenin bu noktada yargısal, toplumsal anlamda devam etmesi gerektiğini göstermektedir” dedi.
Baro olarak istinaf kararına karşı AYM’ye başvuracaklarını belirten Şilan Çelik, oradan da “ihlal” kararı çıkmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını söyledi.
'SÜREÇ ANAYASA MAHKEMESİNDE DEVAM EDECEK'
Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Derya Yıldırım da Tahir Elçi dosyasında soruşturmanın nasıl eksik yürütüldüğüne, delillerin gerektiği gibi toplanmayıp yok olduğuna tanıklık ettiklerini söyledi. Bu durumun kovuşturma aşamasında da sürdüğünü belirten Derya Yıldırım, "Cezasızlık politikasının en acı örneklerinden biri de Tahir Elçi dosyası oldu. Baro başkanımız tüm dünyanın gözü önünde, basının önünde katledildi ve buna rağmen bir delil olmadığı iddiasıyla dosya sonuçlandırıldı. Baro olarak bundan sonraki süreç AYM ile sürecek. Bu noktadaki mücadelemizden hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz. Sonuç alamazsak dahi devlet eliyle gerçekleşmiş bir katledilme olduğu açık ve net. Bu noktada da mücadelen vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
'KOLLUĞUN FAİL OLDUĞU DOSYALARDA CEZASIZLIK HAKİM'
Tahir Elçi Davası Komisyon Üyesi avukat Gamze Yalçın İlboğa ise kovuşturma makamlarının esasa etki edecek delilleri toplamadığını belirtti. İlboğa, "Devlet gücünü kullanan kolluk kuvvetlerinin, jandarmanın ya da devlet adına yetki kullanan köy korucularının olduğu dosyalarda özellikle faillerin ve sanıkların cezasızlıkla bırakıldığına ilişkin bir tutum söz konusudur. Biz bu tutumu cezasızlık politikasının bir sonucu olarak görüyoruz. Bu aşamadan sonra dosyanın cezasızlıkla sonuçlanmaması adına önümüzdeki hukuki süreci yürütme kararlılığındayız" dedi.
Haber Merkezi